» 27 / Neml  21:

Kuran Sırası: 27
İniş Sırası: 48
Neml Suresi = Karinca Suresi
ismini 18. ayetinde Hz. Süleyman’in ordusunu görünce yoldan çekilen karincalardan almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93

27:21 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ona azabedeceğim | bir azapla | çetin | ya da | onu keseceğim | yahut da | bana getirecek | bir delil | açık |

LǼAZ̃BNH AZ̃ÆBÆ ŞD̃YD̃Æ ǼW LǼZ̃BḪNH ǼW LYǼTYNY BSLŦÆN MBYN
leuǎƶƶibennehu ǎƶāben şedīden ev leeƶbeHannehu ev leye'tīennī bisulTānin mubīnin

لَأُعَذِّبَنَّهُ عَذَابًا شَدِيدًا أَوْ لَأَذْبَحَنَّهُ أَوْ لَيَأْتِيَنِّي بِسُلْطَانٍ مُبِينٍ

Transcript Okunuş Türkçe
1. LǼAZ̃BNH = leuǎƶƶibennehu : ona azabedeceğim
2. AZ̃ÆBÆ = ǎƶāben : bir azapla
3. ŞD̃YD̃Æ = şedīden : çetin
4. ǼW = ev : ya da
5. LǼZ̃BḪNH = leeƶbeHannehu : onu keseceğim
6. ǼW = ev : yahut da
7. LYǼTYNY = leye'tīennī : bana getirecek
8. BSLŦÆN = bisulTānin : bir delil
9. MBYN = mubīnin : açık
ona azabedeceğim | bir azapla | çetin | ya da | onu keseceğim | yahut da | bana getirecek | bir delil | açık |

[AZ̃B] [AZ̃B] [ŞD̃D̃] [] [Z̃BḪ] [] [ÆTY] [SLŦ] [BYN]
LǼAZ̃BNH AZ̃ÆBÆ ŞD̃YD̃Æ ǼW LǼZ̃BḪNH ǼW LYǼTYNY BSLŦÆN MBYN

leuǎƶƶibennehu ǎƶāben şedīden ev leeƶbeHannehu ev leye'tīennī bisulTānin mubīnin
لأعذبنه عذابا شديدا أو لأذبحنه أو ليأتيني بسلطان مبين

[ع ذ ب] [ع ذ ب] [ش د د] [] [ذ ب ح] [] [ا ت ي] [س ل ط] [ب ي ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لأعذبنه ع ذ ب | AZ̃B LǼAZ̃BNH leuǎƶƶibennehu ona azabedeceğim I will surely punish him
عذابا ع ذ ب | AZ̃B AZ̃ÆBÆ ǎƶāben bir azapla (with) a punishment
شديدا ش د د | ŞD̃D̃ ŞD̃YD̃Æ şedīden çetin severe
أو | ǼW ev ya da or
لأذبحنه ذ ب ح | Z̃BḪ LǼZ̃BḪNH leeƶbeHannehu onu keseceğim I will surely slaughter him
أو | ǼW ev yahut da unless
ليأتيني ا ت ي | ÆTY LYǼTYNY leye'tīennī bana getirecek he brings me
بسلطان س ل ط | SLŦ BSLŦÆN bisulTānin bir delil a reason
مبين ب ي ن | BYN MBYN mubīnin açık "clear."""
ona azabedeceğim | bir azapla | çetin | ya da | onu keseceğim | yahut da | bana getirecek | bir delil | açık |

[AZ̃B] [AZ̃B] [ŞD̃D̃] [] [Z̃BḪ] [] [ÆTY] [SLŦ] [BYN]
LǼAZ̃BNH AZ̃ÆBÆ ŞD̃YD̃Æ ǼW LǼZ̃BḪNH ǼW LYǼTYNY BSLŦÆN MBYN

leuǎƶƶibennehu ǎƶāben şedīden ev leeƶbeHannehu ev leye'tīennī bisulTānin mubīnin
لأعذبنه عذابا شديدا أو لأذبحنه أو ليأتيني بسلطان مبين

[ع ذ ب] [ع ذ ب] [ش د د] [] [ذ ب ح] [] [ا ت ي] [س ل ط] [ب ي ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لأعذبنه ع ذ ب | AZ̃B LǼAZ̃BNH leuǎƶƶibennehu ona azabedeceğim I will surely punish him
Lam,,Ayn,Zel,Be,Nun,He,
30,,70,700,2,50,5,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 1st person singular (form II) imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
اللام لام التوكيد
فعل مضارع والنون للتوكيد والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
عذابا ع ذ ب | AZ̃B AZ̃ÆBÆ ǎƶāben bir azapla (with) a punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,Elif,
70,700,1,2,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
شديدا ش د د | ŞD̃D̃ ŞD̃YD̃Æ şedīden çetin severe
Şın,Dal,Ye,Dal,Elif,
300,4,10,4,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة
أو | ǼW ev ya da or
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
لأذبحنه ذ ب ح | Z̃BḪ LǼZ̃BḪNH leeƶbeHannehu onu keseceğim I will surely slaughter him
Lam,,Zel,Be,Ha,Nun,He,
30,,700,2,8,50,5,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 1st person singular imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
اللام لام التوكيد
فعل مضارع والنون للتوكيد والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أو | ǼW ev yahut da unless
,Vav,
,6,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
ليأتيني ا ت ي | ÆTY LYǼTYNY leye'tīennī bana getirecek he brings me
Lam,Ye,,Te,Ye,Nun,Ye,
30,10,,400,10,50,10,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
PRON – 1st person singular object pronoun
اللام لام التوكيد
فعل مضارع والنون للتوكيد والياء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بسلطان س ل ط | SLŦ BSLŦÆN bisulTānin bir delil a reason
Be,Sin,Lam,Tı,Elif,Nun,
2,60,30,9,1,50,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine indefinite noun
جار ومجرور
مبين ب ي ن | BYN MBYN mubīnin açık "clear."""
Mim,Be,Ye,Nun,
40,2,10,50,
ADJ – genitive masculine indefinite (form IV) active participle
صفة مجرورة

Konu Başlığı: [27:15-37] Davut ve Süleyman

Abdulbaki Gölpınarlı : Ona şiddetli bir sûrette azâp edeceğim, yahut onu kestireceğim, yahut da bana, neden bulunmadığının sebebini açıklayan bir delil gösterir.
Adem Uğur : Ya bana (mazeretini gösteren) apaçık bir delil getirecek ya da onun canını iyice yakacağım yahut onu boğazlayacağım!
Ahmed Hulusi : "(Ya) bana kayboluşunun güçlü bir gerekçesini gösterecek ya da ben ona azap çektireceğim veya öldüreceğim. "
Ahmet Tekin : 'Onu ağır bir ceza ile tüylerini yolarak cezalandıracağım veya onu mutlaka keseceğim yahut da hükümranlığımı güçlendirecek çok önemli bir hizmet yaparak yanıma gelmiş olacak.'
Ahmet Varol : Ona ya şiddetle azap edeceğim veya keseceğim ya da bana (gecikme sebebi olarak) apaçık bir delil getirecek.'
Ali Bulaç : "Onu gerçekten şiddetli bir azabla azablandıracağım, ya da onu boğazlayacağım veya o, bana apaçık olan bir delil getirmelidir."
Ali Fikri Yavuz : Muhakkak surette ona şiddetli bir azab yapacağım veya boynunu keseceğim, yahud özrünü gösterecek açık bir delil bana getirir.”
Bekir Sadak : (20-21) Suleyman, kuslari arastirarak: «Hudhud'u nicin goremiyorum? Yoksa kayiplarda mi? Bana apacik bir delil getirmelidir; yoksa onu ya siddetli bir azaba ugratirim yahut keserim» dedi.
Celal Yıldırım : O, ya bana açık kesin bir kanıt getirmelidir, ya da ona çok şiddetli bir azâb ile azâb ederim veya onu keserim» dedi.
Diyanet İşleri : “Bana (mazeretini gösteren) apaçık bir delil getirmedikçe kesinlikle onu ağır bir şekilde cezalandıracağım, ya da kafasını keseceğim.”
Diyanet İşleri (eski) : (20-21) Süleyman, kuşları araştırarak: 'Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplarda mı? Bana apaçık bir delil getirmelidir; yoksa onu ya şiddetli bir azaba uğratırım yahut keserim' dedi.
Diyanet Vakfi : Ya bana (mazeretini gösteren) apaçık bir delil getirecek ya da onun canını iyice yakacağım yahut onu boğazlayacağım!
Edip Yüksel : Bana (özür olarak) açık bir delil getirmezse, onu şiddetli bir cezaya çarpacağım, yahut onu keseceğim.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Ya bana (mazeretini gösteren) apaçık bir delil getirecek, ya da onu şiddetli bir azaba uğratacağım, yahut boğazlıyacağım!»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onu mutlaka ağır bir cezaya çarptırırım veya boynunu keserim ya da bana muhakkak mazeretini gösteren açık, kesin bir gerekçe getirir.» dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Elbette ona şiddetli bir azâb ederim veya boynunu keserim, yâhud da bana her halde açık, kuvvetli bir bürhan getirir
Fizilal-il Kuran : Onu ya ağır bir cezaya çarptıracağım, ya keseceğim ya da bana mazeretini belgeleyen açık bir kanıt getirecek.
Gültekin Onan : "Onu gerçekten şiddetli bir azabla azablandıracağım, ya da onu boğazlayacağım veya o, bana apaçık olan bir delil getirmelidir."
Hakkı Yılmaz : (20,21) Ve Süleymân kuşları gözden geçirdi de sonra, “Hüdhüd'ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplardan mı oldu? Onu kesinlikle çetin bir azap ile azaplandıracağım yahut onu boğazlayacağım/ perişan edeceğim yahut da bana apaçık bir delil/güç getirecek” dedi.
Hasan Basri Çantay : «Onu her halde çetin bir azaba uğratacağım. Yahud onu mutlakaa kesdireceğim, yahud bana açık ve kat'î bir bürhan getirir».
Hayrat Neşriyat : 'Onu elbette şiddetli bir azâb ile cezâlandıracağım veya onu hakikaten keseceğim yâhut kesinlikle bana (ma'zeretini gösteren) apaçık bir delil getirecek!'
İbni Kesir : Ya bana apaçık bir burhan getirecektir, ya da onu şiddetli bir azaba uğratırım veya keserim.
İskender Evrenosoğlu : Ona mutlaka şiddetli azap edeceğim veya onu mutlaka boğazlayacağım (keseceğim). Ya da bana kesin olarak apaçık bir delil getirsin.
Muhammed Esed : (Eğer böyleyse,) karşıma inandırıcı bir mazeretle çıkmadığı takdirde, onu ya şiddetli bir cezayla cezalandıracağım ya da boynunu uçuracağım!"
Ömer Nasuhi Bilmen : «Herhalde onu şiddetli bir azap ile muazzep kılarım veya onu boğazlarım, yahut bana apaçık bir hüccet getirir.»
Ömer Öngüt : “Bana (mazeretini belirten) apaçık bir delil getirmelidir. Yoksa onu ya şiddetli bir azaba uğratırım, yahut da keserim. ”
Şaban Piriş : Ya bana apaçık bir belge getirecek, ya da onu şiddetli bir cezaya çarptıracağım veya keseceğim.
Suat Yıldırım : "Kuvvetli ve geçerli bir mazeret ortaya koymadığı takdirde, onu şiddetli bir şekilde cezalandıracağım yahut boynunu keseceğim."
Süleyman Ateş : "Ona çetin bir azâbedeceğim, ya da onu keseceğim. Yahut da bana (mâzeretini belirten) açık bir delil getirecek."
Tefhim-ul Kuran : «Onu gerçekten şiddetli bir azabla azablandıracağım, ya da onu boğazlayacağım veya o, bana apaçık olan ispatlayıcı bir delil getirmelidir.»
Ümit Şimşek : 'Ya bana açık bir mazeret getirir, ya da ben onu yaman bir azaba uğratır yahut keserim.'
Yaşar Nuri Öztürk : "Ona acımasızca azap edeceğim, belki de onu boğazlayacağım; yahut da bana mutlaka açık bir kanıt getirecek."


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}