» 27 / Neml  15:

Kuran Sırası: 27
İniş Sırası: 48
Neml Suresi = Karinca Suresi
ismini 18. ayetinde Hz. Süleyman’in ordusunu görünce yoldan çekilen karincalardan almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93

27:15 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ve andolsun | biz verdik | Davud'a | ve Süleyman'a | bir ilim | ve dediler | hamdolsun | Allah'a | ki | bizi üstün kıldı | üzerine | birçoğu | -ndan | kulları- | inanan |

WLGD̃ ËTYNÆ D̃ÆWWD̃ WSLYMÆN ALMÆ WGÆLÆ ÆLḪMD̃ LLH ÆLZ̃Y FŽLNÆ AL KS̃YR MN ABÆD̃H ÆLMÙMNYN
veleḳad āteynā dāvūde ve suleymāne ǐlmen ve ḳālā l-Hamdu lillahi lleƶī feDDelenā ǎlā keṧīrin min ǐbādihi l-mu'minīne

وَلَقَدْ اتَيْنَا دَاوُودَ وَسُلَيْمَانَ عِلْمًا وَقَالَا الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي فَضَّلَنَا عَلَىٰ كَثِيرٍ مِنْ عِبَادِهِ الْمُؤْمِنِينَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WLGD̃ = veleḳad : ve andolsun
2. ËTYNÆ = āteynā : biz verdik
3. D̃ÆWWD̃ = dāvūde : Davud'a
4. WSLYMÆN = ve suleymāne : ve Süleyman'a
5. ALMÆ = ǐlmen : bir ilim
6. WGÆLÆ = ve ḳālā : ve dediler
7. ÆLḪMD̃ = l-Hamdu : hamdolsun
8. LLH = lillahi : Allah'a
9. ÆLZ̃Y = lleƶī : ki
10. FŽLNÆ = feDDelenā : bizi üstün kıldı
11. AL = ǎlā : üzerine
12. KS̃YR = keṧīrin : birçoğu
13. MN = min : -ndan
14. ABÆD̃H = ǐbādihi : kulları-
15. ÆLMÙMNYN = l-mu'minīne : inanan
ve andolsun | biz verdik | Davud'a | ve Süleyman'a | bir ilim | ve dediler | hamdolsun | Allah'a | ki | bizi üstün kıldı | üzerine | birçoğu | -ndan | kulları- | inanan |

[] [ÆTY] [] [] [ALM] [GWL] [ḪMD̃] [] [] [FŽL] [] [KS̃R] [] [ABD̃] [ÆMN]
WLGD̃ ËTYNÆ D̃ÆWWD̃ WSLYMÆN ALMÆ WGÆLÆ ÆLḪMD̃ LLH ÆLZ̃Y FŽLNÆ AL KS̃YR MN ABÆD̃H ÆLMÙMNYN

veleḳad āteynā dāvūde ve suleymāne ǐlmen ve ḳālā l-Hamdu lillahi lleƶī feDDelenā ǎlā keṧīrin min ǐbādihi l-mu'minīne
ولقد آتينا داوود وسليمان علما وقالا الحمد لله الذي فضلنا على كثير من عباده المؤمنين

[] [ا ت ي] [] [] [ع ل م] [ق و ل] [ح م د] [] [] [ف ض ل] [] [ك ث ر] [] [ع ب د] [ا م ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | WLGD̃ veleḳad ve andolsun And verily,
آتينا ا ت ي | ÆTY ËTYNÆ āteynā biz verdik We gave
داوود | D̃ÆWWD̃ dāvūde Davud'a Dawood
وسليمان | WSLYMÆN ve suleymāne ve Süleyman'a and Sulaiman
علما ع ل م | ALM ALMÆ ǐlmen bir ilim knowledge,
وقالا ق و ل | GWL WGÆLÆ ve ḳālā ve dediler and they said,
الحمد ح م د | ḪMD̃ ÆLḪMD̃ l-Hamdu hamdolsun """Praise be"
لله | LLH lillahi Allah'a to Allah
الذي | ÆLZ̃Y lleƶī ki the One Who
فضلنا ف ض ل | FŽL FŽLNÆ feDDelenā bizi üstün kıldı has favored us
على | AL ǎlā üzerine over
كثير ك ث ر | KS̃R KS̃YR keṧīrin birçoğu many
من | MN min -ndan of
عباده ع ب د | ABD̃ ABÆD̃H ǐbādihi kulları- His servants
المؤمنين ا م ن | ÆMN ÆLMÙMNYN l-mu'minīne inanan "the believers."""
ve andolsun | biz verdik | Davud'a | ve Süleyman'a | bir ilim | ve dediler | hamdolsun | Allah'a | ki | bizi üstün kıldı | üzerine | birçoğu | -ndan | kulları- | inanan |

[] [ÆTY] [] [] [ALM] [GWL] [ḪMD̃] [] [] [FŽL] [] [KS̃R] [] [ABD̃] [ÆMN]
WLGD̃ ËTYNÆ D̃ÆWWD̃ WSLYMÆN ALMÆ WGÆLÆ ÆLḪMD̃ LLH ÆLZ̃Y FŽLNÆ AL KS̃YR MN ABÆD̃H ÆLMÙMNYN

veleḳad āteynā dāvūde ve suleymāne ǐlmen ve ḳālā l-Hamdu lillahi lleƶī feDDelenā ǎlā keṧīrin min ǐbādihi l-mu'minīne
ولقد آتينا داوود وسليمان علما وقالا الحمد لله الذي فضلنا على كثير من عباده المؤمنين

[] [ا ت ي] [] [] [ع ل م] [ق و ل] [ح م د] [] [] [ف ض ل] [] [ك ث ر] [] [ع ب د] [ا م ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | WLGD̃ veleḳad ve andolsun And verily,
Vav,Lam,Gaf,Dal,
6,30,100,4,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
آتينا ا ت ي | ÆTY ËTYNÆ āteynā biz verdik We gave
,Te,Ye,Nun,Elif,
,400,10,50,1,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
داوود | D̃ÆWWD̃ dāvūde Davud'a Dawood
Dal,Elif,Vav,Vav,Dal,
4,1,6,6,4,
"PN – genitive proper noun → David"
اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
وسليمان | WSLYMÆN ve suleymāne ve Süleyman'a and Sulaiman
Vav,Sin,Lam,Ye,Mim,Elif,Nun,
6,60,30,10,40,1,50,
"CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PN – genitive proper noun → Solomon"
الواو عاطفة
اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
علما ع ل م | ALM ALMÆ ǐlmen bir ilim knowledge,
Ayn,Lam,Mim,Elif,
70,30,40,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
وقالا ق و ل | GWL WGÆLÆ ve ḳālā ve dediler and they said,
Vav,Gaf,Elif,Lam,Elif,
6,100,1,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine dual perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والألف ضمير متصل في محل رفع فاعل
الحمد ح م د | ḪMD̃ ÆLḪMD̃ l-Hamdu hamdolsun """Praise be"
Elif,Lam,Ha,Mim,Dal,
1,30,8,40,4,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
لله | LLH lillahi Allah'a to Allah
Lam,Lam,He,
30,30,5,
"P – prefixed preposition lām
PN – genitive proper noun → Allah"
جار ومجرور
الذي | ÆLZ̃Y lleƶī ki the One Who
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
فضلنا ف ض ل | FŽL FŽLNÆ feDDelenā bizi üstün kıldı has favored us
Fe,Dad,Lam,Nun,Elif,
80,800,30,50,1,
V – 3rd person masculine singular (form II) perfect verb
PRON – 1st person plural object pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
على | AL ǎlā üzerine over
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
كثير ك ث ر | KS̃R KS̃YR keṧīrin birçoğu many
Kef,Se,Ye,Re,
20,500,10,200,
N – genitive masculine singular indefinite noun
اسم مجرور
من | MN min -ndan of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
عباده ع ب د | ABD̃ ABÆD̃H ǐbādihi kulları- His servants
Ayn,Be,Elif,Dal,He,
70,2,1,4,5,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
المؤمنين ا م ن | ÆMN ÆLMÙMNYN l-mu'minīne inanan "the believers."""
Elif,Lam,Mim,,Mim,Nun,Ye,Nun,
1,30,40,,40,50,10,50,
ADJ – genitive masculine plural (form IV) active participle
صفة مجرورة

Konu Başlığı: [27:15-37] Davut ve Süleyman

Abdulbaki Gölpınarlı : Ve andolsun ki biz, Dâvûd'a ve Süleyman'a bilgi verdik ve hamdolsun Allah'a ki dediler, bizi inanan kullarının çoğundan üstün etti.
Adem Uğur : Andolsun ki biz, Davud'a ve Süleyman'a ilim verdik. Onlar: Bizi, mümin kullarının birçoğundan üstün kılan Allah'a hamd olsun, dediler.
Ahmed Hulusi : Andolsun ki Davud'a ve Süleyman'a bir ilim verdik. . . (O ikisi): "Bizi iman eden kullarından pek çoğuna üstün kılan Allâh'a aittir Hamd" dediler.
Ahmet Tekin : Andolsun biz Dâvûd’a ve Süleyman’a ilim verdik. Onlar: 'Lütufta bulunarak bizi mü’min kullarının birçoğundan üstün kılan Allah’a hamdolsun' dediler.
Ahmet Varol : Andolsun biz Davud'a ve Süleyman'a bir ilim verdik. Onlar da: 'Bizi mü'min kullarının çoğuna üstün kılan Allah'a hamdolsun' dediler.
Ali Bulaç : Andolsun, Davud'a ve Süleyman'a bir ilim verdik: "Bizi inanmış kullarından birçoğuna göre üstün kılan Allah'a hamdolsun." dediler.
Ali Fikri Yavuz : Gerçekten biz, Davûd’a ve Süleyman’a bir ilim verdik de onlar şöyle dediler: “-Hamd olsun O Allah’a ki, bizi mümin kullarından çoğu üzerine üstün kıldı.”
Bekir Sadak : And olsun ki, Davud'a ve Suleyman'a ilim verdik. Ikisi «Bizi mumin kullarinin cogundan ustun kilan Allah'a hamdolsun» dediler.
Celal Yıldırım : And olsun ki Davud'a ve Süleyman'a ilim verdik. Onlar da «bizi mü'min kullarından bir çoğuna üstün kılan o Allah'a hamd olsun» dediler.
Diyanet İşleri : Andolsun! Biz Dâvûd’a ve Süleyman’a ilim verdik. Onlar, “Hamd, bizi mü’min kullarının birçoğundan üstün kılan Allah’a mahsustur” dediler.
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki, Davud'a ve Süleyman'a ilim verdik. İkisi 'Bizi mümin kullarının çoğundan üstün kılan Allah'a hamdolsun' dediler.
Diyanet Vakfi : Andolsun ki biz, Davud'a ve Süleyman'a ilim verdik. Onlar: Bizi, mümin kullarının birçoğundan üstün kılan Allah'a hamd olsun, dediler.
Edip Yüksel : Biz Davud'a ve Süleyman'a bilgi vermiştik de, 'Bize, inanan kullarının birçoğundan daha fazla bağışta bulunan ALLAH'a övgüler olsun,' demişlerdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Andolsun ki biz, Davud'a ve Süleyman'a bir ilim verdik. Onlar: «Bizi mümin kullarının birçoğundan üstün kılan Allah'a hamd olsun» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Andolsun ki, Davut'a ve Süleyman'a bir ilim verdik. İkisi de: «Bizi mü'min kullarının bir çoğundan üstün kılan Allah'a hamdolsun.» dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Şanım hakkı için Davûda ve Süleymana bir ılim verdik, ikisi de hamd o Allaha ki, dediler: bizi mü'min kullarından bir çoğunun üzerine tafdıyl buyurdu
Fizilal-il Kuran : Biz Davud'a ve Süleyman'a ilim verdik. Onlar da «Bizi birçok müslüman kulundan daha üstün kılan Allah'a hamd olsun» dediler.
Gültekin Onan : Andolsun, Davud'a ve Süleyman'a bir ilim verdik: "Bizi inançlı kullarından birçoğuna göre üstün kılan Tanrı'ya hamdolsun" dediler.
Hakkı Yılmaz : Ve andolsun ki Biz Dâvûd'a ve Süleymân'a bilgi verdik. O ikisi de: “Tüm övgüler, bizi mü’min kullarının birçoğuna fazlalıklı kılan Allah'adır!” dediler.
Hasan Basri Çantay : Andolsun ki biz Dâvuda ve Süleymana ilim vermişizdir. (Bundan dolayı) onlar: «Bizi mü'min kullarının bir çoğundan üstün kılan. Allaha hamd olsun» dediler.
Hayrat Neşriyat : (Habîbim, yâ Muhammed!) And olsun ki (biz) Dâvûd’a ve Süleymân’a bir ilim verdik de: 'Bizi mü’min kullarının birçoğundan üstün kılan Allah’a hamd olsun!' dediler.
İbni Kesir : Andolsun ki; Biz, Davud'a ve Süleyman'a iıim verdik. İkisi de: Bizi mü'min kullarının çoğundan üstün kılan Allah'a hamdolsun, dediler.
İskender Evrenosoğlu : Ve andolsun ki Dâvud (a.s)'a ve Süleyman (a.s)'a ilim verdik. Ve (onlar): "Mü'min kullarının çoğundan bizi üstün kılan Allah'a hamdolsun." dediler.
Muhammed Esed : Ve gerçek şu ki, Biz Davud'a da, Süleyman'a da ilim verdik; bunun için, onların ikisi de "Bütün övgüler, bizi inanan kullarının birçoğundan üstün kılan Allah'a aittir!" derlerdi.
Ömer Nasuhi Bilmen : Kasem olsun ki, Dâvud'a ve Süleyman'a bir ilim verdik ve dediler ki: «Hamd O Allah'a olsun ki, bizi mü'min kullarından birçoğu üzerine tafdil buyurmuştur.»
Ömer Öngüt : Andolsun ki biz Davut'a ve Süleyman'a ilim verdik. Onlar: “Bizi mümin kullarının çoğundan üstün kılan Allah'a hamdolsun. ” dediler.
Şaban Piriş : Davud’a ve Süleyman’a da ilim vermiştik. Onlar da: -Bizi, mümin kullarından çoğuna üstün kılan Allah’a hamdolsun, demişlerdi.
Suat Yıldırım : Biz Davud’a ve Süleyman’a ilim verdik. Onlar da: "Bizi mümin kullarının çoğuna üstün kılan Allah’a hamd olsun." dediler.
Süleyman Ateş : Andolsun biz, Dâvûd'a ve Süleyman'a bir ilim verdik de onlar: "Bizi inanan kullarından birçoğuna üstün kılan Allah'a hamdolsun." dediler.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, biz Davud'a ve Süleyman'a bir ilim verdik: «Bizi inanmış kullarından birçoğuna göre üstün kılan Allah'a hamdolsun» dediler.
Ümit Şimşek : Biz Davud'a ve Süleyman'a da ilim verdik; ve onlar, 'Bizi mü'min kullarının birçoğundan üstün kılan Allah'a hamd olsun' dediler.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun, biz, Davûd'a da Süleyman'a da bir ilim verdik. Onlar şöyle dediler: "Bizi, mümin kullarının bir çoğundan üstün kılan Allah'a hamd olsun."


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}