» 27 / Neml  36:

Kuran Sırası: 27
İniş Sırası: 48
Neml Suresi = Karinca Suresi
ismini 18. ayetinde Hz. Süleyman’in ordusunu görünce yoldan çekilen karincalardan almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93

27:36 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ne zaman ki | gelince | Süleyman'a | dedi ki | bana yardım mı etmek istiyorsunuz? | mal ile | oysa ne ki | bana vermiştir | Allah | (o) daha hayırlıdır | -nden | size verdiği- | bilakis | siz | hediyenizle | sevinirsiniz |

FLMÆ CÆÙ SLYMÆN GÆL ǼTMD̃WNN BMÆL FMÆ ËTÆNY ÆLLH ḢYR MMÆ ËTÆKM BL ǼNTM BHD̃YTKM TFRḪWN
felemmā cā'e suleymāne ḳāle etumiddūneni bimālin femā ātāniye llahu ḣayrun mimmā ātākum bel entum bihediyyetikum tefraHūne

فَلَمَّا جَاءَ سُلَيْمَانَ قَالَ أَتُمِدُّونَنِ بِمَالٍ فَمَا اتَانِيَ اللَّهُ خَيْرٌ مِمَّا اتَاكُمْ بَلْ أَنْتُمْ بِهَدِيَّتِكُمْ تَفْرَحُونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. FLMÆ = felemmā : ne zaman ki
2. CÆÙ = cā'e : gelince
3. SLYMÆN = suleymāne : Süleyman'a
4. GÆL = ḳāle : dedi ki
5. ǼTMD̃WNN = etumiddūneni : bana yardım mı etmek istiyorsunuz?
6. BMÆL = bimālin : mal ile
7. FMÆ = femā : oysa ne ki
8. ËTÆNY = ātāniye : bana vermiştir
9. ÆLLH = llahu : Allah
10. ḢYR = ḣayrun : (o) daha hayırlıdır
11. MMÆ = mimmā : -nden
12. ËTÆKM = ātākum : size verdiği-
13. BL = bel : bilakis
14. ǼNTM = entum : siz
15. BHD̃YTKM = bihediyyetikum : hediyenizle
16. TFRḪWN = tefraHūne : sevinirsiniz
ne zaman ki | gelince | Süleyman'a | dedi ki | bana yardım mı etmek istiyorsunuz? | mal ile | oysa ne ki | bana vermiştir | Allah | (o) daha hayırlıdır | -nden | size verdiği- | bilakis | siz | hediyenizle | sevinirsiniz |

[] [CYÆ] [] [GWL] [MD̃D̃] [MWL] [] [ÆTY] [] [ḢYR] [] [ÆTY] [] [] [HD̃Y] [FRḪ]
FLMÆ CÆÙ SLYMÆN GÆL ǼTMD̃WNN BMÆL FMÆ ËTÆNY ÆLLH ḢYR MMÆ ËTÆKM BL ǼNTM BHD̃YTKM TFRḪWN

felemmā cā'e suleymāne ḳāle etumiddūneni bimālin femā ātāniye llahu ḣayrun mimmā ātākum bel entum bihediyyetikum tefraHūne
فلما جاء سليمان قال أتمدونن بمال فما آتاني الله خير مما آتاكم بل أنتم بهديتكم تفرحون

[] [ج ي ا] [] [ق و ل] [م د د] [م و ل] [] [ا ت ي] [] [خ ي ر] [] [ا ت ي] [] [] [ه د ي] [ف ر ح]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فلما | FLMÆ felemmā ne zaman ki So when
جاء ج ي ا | CYÆ CÆÙ cā'e gelince came
سليمان | SLYMÆN suleymāne Süleyman'a (to) Sulaiman
قال ق و ل | GWL GÆL ḳāle dedi ki he said,
أتمدونن م د د | MD̃D̃ ǼTMD̃WNN etumiddūneni bana yardım mı etmek istiyorsunuz? """Will you provide me"
بمال م و ل | MWL BMÆL bimālin mal ile with wealth?
فما | FMÆ femā oysa ne ki But what
آتاني ا ت ي | ÆTY ËTÆNY ātāniye bana vermiştir Allah has given me
الله | ÆLLH llahu Allah Allah has given me
خير خ ي ر | ḢYR ḢYR ḣayrun (o) daha hayırlıdır (is) better
مما | MMÆ mimmā -nden than what
آتاكم ا ت ي | ÆTY ËTÆKM ātākum size verdiği- He has given you.
بل | BL bel bilakis Nay,
أنتم | ǼNTM entum siz you
بهديتكم ه د ي | HD̃Y BHD̃YTKM bihediyyetikum hediyenizle in your gift
تفرحون ف ر ح | FRḪ TFRḪWN tefraHūne sevinirsiniz rejoice.
ne zaman ki | gelince | Süleyman'a | dedi ki | bana yardım mı etmek istiyorsunuz? | mal ile | oysa ne ki | bana vermiştir | Allah | (o) daha hayırlıdır | -nden | size verdiği- | bilakis | siz | hediyenizle | sevinirsiniz |

[] [CYÆ] [] [GWL] [MD̃D̃] [MWL] [] [ÆTY] [] [ḢYR] [] [ÆTY] [] [] [HD̃Y] [FRḪ]
FLMÆ CÆÙ SLYMÆN GÆL ǼTMD̃WNN BMÆL FMÆ ËTÆNY ÆLLH ḢYR MMÆ ËTÆKM BL ǼNTM BHD̃YTKM TFRḪWN

felemmā cā'e suleymāne ḳāle etumiddūneni bimālin femā ātāniye llahu ḣayrun mimmā ātākum bel entum bihediyyetikum tefraHūne
فلما جاء سليمان قال أتمدونن بمال فما آتاني الله خير مما آتاكم بل أنتم بهديتكم تفرحون

[] [ج ي ا] [] [ق و ل] [م د د] [م و ل] [] [ا ت ي] [] [خ ي ر] [] [ا ت ي] [] [] [ه د ي] [ف ر ح]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فلما | FLMÆ felemmā ne zaman ki So when
Fe,Lam,Mim,Elif,
80,30,40,1,
REM – prefixed resumption particle
T – time adverb
الفاء استئنافية
ظرف زمان
جاء ج ي ا | CYÆ CÆÙ cā'e gelince came
Cim,Elif,,
3,1,,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
سليمان | SLYMÆN suleymāne Süleyman'a (to) Sulaiman
Sin,Lam,Ye,Mim,Elif,Nun,
60,30,10,40,1,50,
"PN – genitive proper noun → Solomon"
اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
قال ق و ل | GWL GÆL ḳāle dedi ki he said,
Gaf,Elif,Lam,
100,1,30,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
فعل ماض
أتمدونن م د د | MD̃D̃ ǼTMD̃WNN etumiddūneni bana yardım mı etmek istiyorsunuz? """Will you provide me"
,Te,Mim,Dal,Vav,Nun,Nun,
,400,40,4,6,50,50,
INTG – prefixed interrogative alif
V – 2nd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 1st person singular object pronoun
الهمزة همزة استفهام
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل والياء المحذوفة ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بمال م و ل | MWL BMÆL bimālin mal ile with wealth?
Be,Mim,Elif,Lam,
2,40,1,30,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine indefinite noun
جار ومجرور
فما | FMÆ femā oysa ne ki But what
Fe,Mim,Elif,
80,40,1,
REM – prefixed resumption particle
REL – relative pronoun
الفاء استئنافية
اسم موصول
آتاني ا ت ي | ÆTY ËTÆNY ātāniye bana vermiştir Allah has given me
,Te,Elif,Nun,Ye,
,400,1,50,10,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
PRON – 1st person singular object pronoun
فعل ماض والياء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
الله | ÆLLH llahu Allah Allah has given me
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
خير خ ي ر | ḢYR ḢYR ḣayrun (o) daha hayırlıdır (is) better
Hı,Ye,Re,
600,10,200,
ADJ – nominative masculine singular indefinite adjective
صفة مرفوعة
مما | MMÆ mimmā -nden than what
Mim,Mim,Elif,
40,40,1,
P – preposition
REL – relative pronoun
حرف جر
اسم موصول
آتاكم ا ت ي | ÆTY ËTÆKM ātākum size verdiği- He has given you.
,Te,Elif,Kef,Mim,
,400,1,20,40,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
PRON – 2nd person masculine plural object pronoun
فعل ماض والكاف ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بل | BL bel bilakis Nay,
Be,Lam,
2,30,
RET – retraction particle
حرف اضراب
أنتم | ǼNTM entum siz you
,Nun,Te,Mim,
,50,400,40,
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
ضمير منفصل
بهديتكم ه د ي | HD̃Y BHD̃YTKM bihediyyetikum hediyenizle in your gift
Be,He,Dal,Ye,Te,Kef,Mim,
2,5,4,10,400,20,40,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
جار ومجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
تفرحون ف ر ح | FRḪ TFRḪWN tefraHūne sevinirsiniz rejoice.
Te,Fe,Re,Ha,Vav,Nun,
400,80,200,8,6,50,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل

Konu Başlığı: [27:15-37] Davut ve Süleyman

Abdulbaki Gölpınarlı : Elçiler, Süleyman'a gelince Süleyman, bana dedi, mal göndererek yardım mı ediyorsunuz? Allah'ın bana verdikleri, sizin getirdiklerinizden daha da hayırlı, fakat siz, armağanınızla sevinir, övünürsünüz.
Adem Uğur : (Elçiler, hediyelerle) Süleyman'a gelince şöyle dedi: Siz bana mal ile yardım mı ediyorsunuz? Allah'ın bana verdiği, size verdiğinden daha iyidir. Hediyenizle (ben değil) siz sevinirsiniz.
Ahmed Hulusi : (Hediye getiren elçiler) Süleyman'a geldiğinde, (Süleyman) dedi ki: "Beni mi hediyenizle durdurtacaksınız? Allâh'ın bana verdiği, size verdiğinden daha hayırlıdır! Hediyeniz sizin gibileri mutlu eder!"
Ahmet Tekin : Elçiler hediyelerle Süleyman’a gelince, Süleyman: 'Siz bana değerli hediyeler vererek, beni memnun edip üstünüze gelmemi engellemek mi istiyorsunuz? Allah’ın bana verdiği peygamberlik, devlet ve şu hesabı belli olmayan servet ve imkân sizin getirdiğiniz kıymetli hediyelerden daha değerli ve daha hayırlıdır. Hayır, hayır, bu tür hediyelerinizle, dünya malı düşkünleri, maddeciler, sizler sevinirsiniz.' dedi.
Ahmet Varol : (Elçi) Süleyman'a geldiğinde (Süleyman ona) şöyle dedi: 'Bana mal ile yardım mı etmek istiyorsunuz? Allah'ın bana verdiği size verdiğinden daha hayırlıdır. Belki kendi hediyenizle siz sevinirsiniz.
Ali Bulaç : (Elçi hediyelerle) Süleyman'a geldiği zaman: "Sizler bana mal ile yardımda mı bulunmak istiyorsunuz? Allah'ın bana verdiği, size verdiğinden daha hayırlıdır; hayır, siz, hediyenizle sevinip öğünebilirsiniz" dedi.
Ali Fikri Yavuz : Bunun üzerine gönderilen hediye Süleyman’a vardığı zaman, Süleyman dedi ki: “- Siz, bana mal ile yardım mı ediyorsunuz? Bakın, Allah’ın bana verdiği (mülk ve nübüvvet), size verdiğinden daha hayırlı ve faziletlidir. Doğrusu siz hediyenize güvenip ferahlık duyuyorsunuz.
Bekir Sadak : (36-37) Suleyman'a geldiklerinde: «Bana mal ile yardim etmek mi istiyorsunuz? Alalh'in bana verdigi size verdiginden daha iyidir. Ama belki de siz hediyenizle sevinirsiniz. Onlara don! And olsun ki, guc yetiremiyecekleri bir ordu ile gelir onlari oradan alcalmis ve kucuk dusmus olarak cikaririz» dedi.
Celal Yıldırım : (Melikenin gönderdiği elçi) Süleyman'a gelince, O, «siz mal ile mi bana yardım ve destekte bulunmak istiyorsunuz ? (Oysa) Allah'ın bana verdiği (nîmetler) size verdiğinden daha hayırlıdır. Hayır, siz hediyenizle sevinip duruyorsunuz!
Diyanet İşleri : (Elçilerin sözcüsü) Süleyman’ın huzuruna gelince, Süleyman ona şöyle dedi: “Siz beni mal ile desteklemek (ve böylece etkilemek) mi istiyorsunuz? Oysa Allah’ın bana verdiği, size verdiğinden daha hayırlıdır. Fakat hediyenizle ancak siz sevinirsiniz.”
Diyanet İşleri (eski) : (36-37) Süleyman'a geldiklerinde: 'Bana mal ile yardım etmek mi istiyorsunuz? Allah'ın bana verdiği size verdiğinden daha iyidir. Ama belki de siz hediyenizle sevinirsiniz. Onlara dön! And olsun ki, güç yetiremeyecekleri bir ordu ile gelir onları oradan alçalmış ve küçük düşmüş olarak çıkarırız' dedi.
Diyanet Vakfi : (Elçiler, hediyelerle) Süleyman'a gelince şöyle dedi: Siz bana mal ile yardım mı ediyorsunuz? Allah'ın bana verdiği, size verdiğinden daha iyidir. Hediyenizle (ben değil) siz sevinirsiniz.
Edip Yüksel : (Elçi) geldiğinde Süleyman kendisine şunları dedi, 'Siz bana para ve mal mı vermek istiyorsunuz? ALLAH'ın bana verdikleri sizin bana verdiğinizden çok daha iyidir. Armağanınızla (ben değil) siz sevinebilirsiniz.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (Elçiler, hediyelerle) gelince Süleyman şöyle dedi: «Siz bana mal ile yardım mı etmek istiyorsunuz? Allah'ın bana verdiği, size verdiğinden daha iyidir. Ama siz, hediyenizle böbürlenirsiniz.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bunun üzerine gönderilen (elçi) Süleyman'a vardığı vakit (Süleyman): «Siz bana mal ile yardım mı etmek istiyorsunuz? Bakın Allah'ın bana verdiği size verdiğinden daha iyidir. Hayır siz hediyenize güveniyorsunuz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bunun üzerine gönderilen Süleymana vardığı vakıt siz, dedi: mal ile bana imdad mı ediyorsunuz? Bakın Allahın bana verdiği size verdiğinden daha iyi, hayır siz hediyyenize güveniyorsunuz
Fizilal-il Kuran : Kraliçenin elçisi gelince Süleyman ona dedi ki; «Beni mal ile mi kandıracaksınız? Allah'ın bana bağışladığı ayrıcalıklar size verdiklerinden daha üstündür. Siz bu hediyenizle övünebilirsiniz?»
Gültekin Onan : (Elçi hediyelerle) Süleyman'a geldiği zaman: "Sizler bana mal ile yardımda mı bulunmak istiyorsunuz? Tanrı'nın bana verdiği, size verdiğinden daha hayırlıdır; hayır, siz hediyenizle sevinip öğünebilirsiniz" dedi.
Hakkı Yılmaz : (36,37) "Elçi Süleymân'a gelince Süleymân, “Siz bana mal ile yardım mı etmek istiyorsunuz? İşte, Allah'ın bana verdiği, size verdiğinden daha iyidir. Tersine siz, hediyenizle böbürlenirsiniz. Onlara geri dön; iyi bilsinler ki, kendilerine asla karşı koyamayacakları ordularla gelir, onları, kesinlikle hor ve aşağılanmış olarak çıkarırız!” dedi. "
Hasan Basri Çantay : Bunun üzerine vaktaki (o gönderilen hey'et) Süleymana geldi, (Süleyman) dedi ki: «Siz bana mal ile yardım mı ediyorsunuz? İşte Allahın bana verdiği (ni'metler ki onlar) size verdiğinden daha çok hayırlıdır. Belki siz hediyyenizle böbürlenirsiniz».
Hayrat Neşriyat : (Hediye getiren elçiler) Süleyman'a geldiğinde, (Süleyman) dedi ki: "Beni mi hediyenizle durdurtacaksınız? Allâh'ın bana verdiği, size verdiğinden daha hayırlıdır! Hediyeniz sizin gibileri mutlu eder!"
İbni Kesir : Süleyman'a geldiklerinde dedi ki: Bana mal ile mi yardım etmek istiyorsunuz? Halbuki Allah'ın bana verdiği, size verdiğinden daha hayırlıdır. Belki siz, hediyyenizle sevinirsiniz.
İskender Evrenosoğlu : Bunun üzerine (resûller hediyelerle) Süleyman (A.S)'a geldikleri zaman (Süleyman A.S): "Bana mal ile yardım mı ediyorsunuz? Allah'ın bana verdiği şeyler, size verdiği şeylerden daha hayırlı. Hayır, siz hediyenizle seviniyorsunuz (övünüyorsunuz)." dedi.
Muhammed Esed : (Sebe Melikesi'nin elçileri) Süleyman'a geldiklerinde (Süleyman:) "Benim servetime servet mi katmak istiyorsunuz? Oysa, Allah'ın bana bahşettiği şey size bahşettiği her şeyden çok daha hayırlıdır! Öyleyse, sizin bu hediyeniz (ancak) sizi(n gibi insanları) sevindirir.
Ömer Nasuhi Bilmen : (Elçi hediyelerle) Süleyman'a geldiği zaman: "Sizler bana mal ile yardımda mı bulunmak istiyorsunuz? Allah'ın bana verdiği, size verdiğinden daha hayırlıdır; hayır, siz, hediyenizle sevinip öğünebilirsiniz" dedi.
Ömer Öngüt : Bunun üzerine gönderilen hediye Süleyman’a vardığı zaman, Süleyman dedi ki: “- Siz, bana mal ile yardım mı ediyorsunuz? Bakın, Allah’ın bana verdiği (mülk ve nübüvvet), size verdiğinden daha hayırlı ve faziletlidir. Doğrusu siz hediyenize güvenip ferahlık duyuyorsunuz.
Şaban Piriş : (36-37) Suleyman'a geldiklerinde: «Bana mal ile yardim etmek mi istiyorsunuz? Alalh'in bana verdigi size verdiginden daha iyidir. Ama belki de siz hediyenizle sevinirsiniz. Onlara don! And olsun ki, guc yetiremiyecekleri bir ordu ile gelir onlari oradan alcalmis ve kucuk dusmus olarak cikaririz» dedi.
Suat Yıldırım : Elçi Süleyman’a gelince o, elçiye: "Siz bana mal ile yardım mı etmek istiyorsunuz? Oysa Allah’ın bana verdiği nimetler sizin verdiğinizden daha hayırlıdır. Ama siz hediyenizle böbürlenirsiniz" dedi.
Süleyman Ateş : (36-37) Süleyman'a geldiklerinde: 'Bana mal ile yardım etmek mi istiyorsunuz? Allah'ın bana verdiği size verdiğinden daha iyidir. Ama belki de siz hediyenizle sevinirsiniz. Onlara dön! And olsun ki, güç yetiremeyecekleri bir ordu ile gelir onları oradan alçalmış ve küçük düşmüş olarak çıkarırız' dedi.
Tefhim-ul Kuran : (Elçi hediyelerle) Süleyman'a geldiği zaman: «Sizler bana mal ile yardımda mı bulunmak istiyorsunuz? Allah'ın bana vermekte olduğu, size verdiğinden daha hayırlıdır; hayır, siz, hediyenizle sevinip öğünebilirsiniz» dedi.
Ümit Şimşek : Elçiler geldiklerinde, Süleyman 'Siz beni mal ile mi destekleyeceksiniz?' dedi. 'Allah'ın bana verdiği şey, sizin vereceğinizden daha hayırlıdır. Siz ise armağanınızla böbürlenirsiniz.
Yaşar Nuri Öztürk : Elçi, Süleyman'a geldiğinde, o dedi ki: "Siz bana bir mal ile mi destek veriyorsunuz? Allah'ın bana verdiği, size verdiğinden daha kıymetlidir. Sizin hediyenizle, benden çok siz ferahlarsınız."


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}