» 27 / Neml  74:

Kuran Sırası: 27
İniş Sırası: 48
Neml Suresi = Karinca Suresi
ismini 18. ayetinde Hz. Süleyman’in ordusunu görünce yoldan çekilen karincalardan almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93

27:74 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ve elbette | Rabbin | bilir | şeyleri | gizlediği | onların göğüslerinin | ve şeyleri | açığa vurdukları |

WÎN RBK LYALM TKN ṦD̃WRHM WMÆ YALNWN
ve inne rabbeke leyeǎ'lemu tukinnu Sudūruhum ve mā yuǎ'linūne

وَإِنَّ رَبَّكَ لَيَعْلَمُ مَا تُكِنُّ صُدُورُهُمْ وَمَا يُعْلِنُونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WÎN = ve inne : ve elbette
2. RBK = rabbeke : Rabbin
3. LYALM = leyeǎ'lemu : bilir
4. MÆ = mā : şeyleri
5. TKN = tukinnu : gizlediği
6. ṦD̃WRHM = Sudūruhum : onların göğüslerinin
7. WMÆ = ve mā : ve şeyleri
8. YALNWN = yuǎ'linūne : açığa vurdukları
ve elbette | Rabbin | bilir | şeyleri | gizlediği | onların göğüslerinin | ve şeyleri | açığa vurdukları |

[] [RBB] [ALM] [] [KNN] [ṦD̃R] [] [ALN]
WÎN RBK LYALM TKN ṦD̃WRHM WMÆ YALNWN

ve inne rabbeke leyeǎ'lemu tukinnu Sudūruhum ve mā yuǎ'linūne
وإن ربك ليعلم ما تكن صدورهم وما يعلنون

[] [ر ب ب] [ع ل م] [] [ك ن ن] [ص د ر] [] [ع ل ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإن | WÎN ve inne ve elbette And indeed,
ربك ر ب ب | RBB RBK rabbeke Rabbin your Lord
ليعلم ع ل م | ALM LYALM leyeǎ'lemu bilir surely knows
ما | şeyleri what
تكن ك ن ن | KNN TKN tukinnu gizlediği conceals
صدورهم ص د ر | ṦD̃R ṦD̃WRHM Sudūruhum onların göğüslerinin their breasts
وما | WMÆ ve mā ve şeyleri and what
يعلنون ع ل ن | ALN YALNWN yuǎ'linūne açığa vurdukları they declare.
ve elbette | Rabbin | bilir | şeyleri | gizlediği | onların göğüslerinin | ve şeyleri | açığa vurdukları |

[] [RBB] [ALM] [] [KNN] [ṦD̃R] [] [ALN]
WÎN RBK LYALM TKN ṦD̃WRHM WMÆ YALNWN

ve inne rabbeke leyeǎ'lemu tukinnu Sudūruhum ve mā yuǎ'linūne
وإن ربك ليعلم ما تكن صدورهم وما يعلنون

[] [ر ب ب] [ع ل م] [] [ك ن ن] [ص د ر] [] [ع ل ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإن | WÎN ve inne ve elbette And indeed,
Vav,,Nun,
6,,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
الواو عاطفة
حرف نصب
ربك ر ب ب | RBB RBK rabbeke Rabbin your Lord
Re,Be,Kef,
200,2,20,
N – accusative masculine noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
اسم منصوب والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ليعلم ع ل م | ALM LYALM leyeǎ'lemu bilir surely knows
Lam,Ye,Ayn,Lam,Mim,
30,10,70,30,40,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
اللام لام التوكيد
فعل مضارع
ما | şeyleri what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
تكن ك ن ن | KNN TKN tukinnu gizlediği conceals
Te,Kef,Nun,
400,20,50,
V – 3rd person feminine singular (form IV) imperfect verb
فعل مضارع
صدورهم ص د ر | ṦD̃R ṦD̃WRHM Sudūruhum onların göğüslerinin their breasts
Sad,Dal,Vav,Re,He,Mim,
90,4,6,200,5,40,
N – nominative masculine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وما | WMÆ ve mā ve şeyleri and what
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
يعلنون ع ل ن | ALN YALNWN yuǎ'linūne açığa vurdukları they declare.
Ye,Ayn,Lam,Nun,Vav,Nun,
10,70,30,50,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form IV) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل

Konu Başlığı: [27:66-81] Ahireti Akıl ve Bilgiye Dayanarak Onaylamak

Abdulbaki Gölpınarlı : Ve şüphe yok ki Rabbin, gönüllerinde gizlediklerini de bilir elbette, açığa vurduklarını da.
Adem Uğur : Rabbin elbette onların kalplerinin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki senin Rabbin onların içlerinde sakladığını da, açığa vurduklarını da bilir.
Ahmet Tekin : Rabbin, elbette onların gönüllerinin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir.
Ahmet Varol : Şüphesiz Rabbin onların gönüllerinin gizlediğini de açığa vurduklarını da kesin olarak bilmektedir.
Ali Bulaç : Ve şüphesiz, senin Rabbin, sinelerinin gizli tuttuklarını ve açığa vurduklarını kesin olarak bilmektedir.
Ali Fikri Yavuz : Şüphe yok ki, senin Rabbin, kalblerinin gizlediği kini ve açıkladıkları küfrü tamamen biliyor.
Bekir Sadak : suphesiz Rabbin onlarin gonullerinin gizlediklerini de, aciga vurduklarini da bilir.
Celal Yıldırım : Hem gerçekten Rabbın, onların göğüslerinde neleri gizlediklerini ve neleri açığa vurduklarını elbette bilir.
Diyanet İşleri : Şüphesiz senin Rabbin, onların kalplerinin gizlediği şeyleri de, açığa çıkardıklarını da mutlaka bilir.
Diyanet İşleri (eski) : Şüphesiz Rabbin onların gönüllerinin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir.
Diyanet Vakfi : Rabbin elbette onların kalplerinin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir.
Edip Yüksel : Ve Rabbin onların göğüslerinin gizlediğini de açığa vurduğunu da elbette bilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Rabbin elbette onların sinelerinin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Oysaki, Rabbin onların sineleri ne gizliyor ve ne açıklıyorlarsa hepsini mutlaka biliyor.
Elmalılı Hamdi Yazır : Halbuki sîneleri ne gizliyor ve ne i'lân ediyorlar rabbın her halde hepsini biliyor
Fizilal-il Kuran : Kuşku yok ki, senin Rabb'in onların gerek içlerinde sakladıkları ve gerekse açığa vurdukları tüm duyguları bilir.
Gültekin Onan : Ve şüphesiz, senin rabbin, sinelerinin gizli tuttuklarını ve açığa vurduklarını kesin olarak bilmekledir.
Hakkı Yılmaz : Ve şüphesiz ki, senin Rabbin, onların göğüslerinin gizli tutmakta olduklarını ve açığa vurduklarını kesin olarak bilmektedir.
Hasan Basri Çantay : Senin Rabbin, Onların sînelerinin saklamakda olduklarını da, açıklayageldiklerini de muhakkak biliyor.
Hayrat Neşriyat : Ve muhakkak ki Rabbin, onların sîneleri neyi gizliyor ve neyi açıklıyorsa elbette bilir.
İbni Kesir : Şüphesiz ki Rabbın; onların göğüslerinin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir.
İskender Evrenosoğlu : Ve muhakkak ki senin Rabbin, şüphesiz onların göğüslerinde gizli olanı da açıkladıklarını da bilir.
Muhammed Esed : Ve yine senin Rabbin onların kalplerinin gizlediği şeyleri de, açığa vurduğu şeyleri de bütünüyle bilmektedir;
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve şüphe yok ki, senin Rabbin onların sinelerinin neyi sakladığını ve neyi ilan ettiklerini elbette bilir.
Ömer Öngüt : Doğrusu Rabbin onların sinelerinin gizlediklerini de açığa vurduklarını da bilir.
Şaban Piriş : Rabbin, onların içlerinde gizlediklerini de, açığa vurduklarını da elbette bilir.
Suat Yıldırım : Rabbin, onların gerek sinelerinin sakladığı, gerek açığa vurdukları her şeyi tamamen bilmektedir.
Süleyman Ateş : Ve Rabbin elbette onların göğüslerinin gizlediğini de, açığa vurduklarını da bilir.
Tefhim-ul Kuran : Ve şüphesiz, senin Rabbin, onların sinelerinin gizli tutmakta olduklarını da, açığa vurduklarını da kesin olarak bilmektedir.
Ümit Şimşek : Rabbin onların gönüllerinde saklı olanı da bilir, açığa vurduklarını da.
Yaşar Nuri Öztürk : Ve senin Rabbin, onların göğüslerinin sakladığını da açığa vurduğunu da çok iyi bilir.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}