» 56 / Vâki’a  25:

Kuran Sırası: 56
İniş Sırası: 46
Vakia Suresi = Olay Suresi
1. ayetinde yer alan vakia kelimesinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96

56:25 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
| işitmezler | orada | boş bir söz | ve ne de | günaha sokan bir laf |

YSMAWN FYHÆ LĞWÆ WLÆ TǼS̃YMÆ
yesmeǔne fīhā leğven ve lā te'ṧīmen

لَا يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْوًا وَلَا تَأْثِيمًا

Transcript Okunuş Türkçe
1. LÆ = lā :
2. YSMAWN = yesmeǔne : işitmezler
3. FYHÆ = fīhā : orada
4. LĞWÆ = leğven : boş bir söz
5. WLÆ = ve lā : ve ne de
6. TǼS̃YMÆ = te'ṧīmen : günaha sokan bir laf
| işitmezler | orada | boş bir söz | ve ne de | günaha sokan bir laf |

[] [SMA] [] [LĞW] [] [ÆS̃M]
YSMAWN FYHÆ LĞWÆ WLÆ TǼS̃YMÆ

yesmeǔne fīhā leğven ve lā te'ṧīmen
لا يسمعون فيها لغوا ولا تأثيما

[] [س م ع] [] [ل غ و] [] [ا ث م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لا | Not
يسمعون س م ع | SMA YSMAWN yesmeǔne işitmezler they will hear
فيها | FYHÆ fīhā orada therein
لغوا ل غ و | LĞW LĞWÆ leğven boş bir söz vain talk
ولا | WLÆ ve lā ve ne de and not
تأثيما ا ث م | ÆS̃M TǼS̃YMÆ te'ṧīmen günaha sokan bir laf sinful (speech),
| işitmezler | orada | boş bir söz | ve ne de | günaha sokan bir laf |

[] [SMA] [] [LĞW] [] [ÆS̃M]
YSMAWN FYHÆ LĞWÆ WLÆ TǼS̃YMÆ

yesmeǔne fīhā leğven ve lā te'ṧīmen
لا يسمعون فيها لغوا ولا تأثيما

[] [س م ع] [] [ل غ و] [] [ا ث م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
لا | Not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يسمعون س م ع | SMA YSMAWN yesmeǔne işitmezler they will hear
Ye,Sin,Mim,Ayn,Vav,Nun,
10,60,40,70,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
فيها | FYHÆ fīhā orada therein
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
لغوا ل غ و | LĞW LĞWÆ leğven boş bir söz vain talk
Lam,Ğayn,Vav,Elif,
30,1000,6,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
ولا | WLÆ ve lā ve ne de and not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
تأثيما ا ث م | ÆS̃M TǼS̃YMÆ te'ṧīmen günaha sokan bir laf sinful (speech),
Te,,Se,Ye,Mim,Elif,
400,,500,10,40,1,
N – accusative masculine indefinite (form II) verbal noun
اسم منصوب

Konu Başlığı: [56:12-26] Üst Bahçe

Abdulbaki Gölpınarlı : Orada boş ve çirkin bir söz de duymazlar, günaha âit bir söz de.
Adem Uğur : Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler.
Ahmed Hulusi : Orada ne boş laf duyarlar ve ne de suç kavramı!
Ahmet Tekin : Orada, bâtıl, yalan, taahhüde sadakatsizlik, boş, manasız, çirkin söz ve birbirlerine günah işletecek davet işitmezler.
Ahmet Varol : Orada ne boş bir söz ne de günâha götürücü söz duyarlar.
Ali Bulaç : Orada, ne 'saçma ve boş bir söz' işitirler, ne günaha sokma.
Ali Fikri Yavuz : Onlar cennetde ne bir boş lâf işitirler, ne de bir hezeyan.
Bekir Sadak : N/A
Celal Yıldırım : Orada boş-anlamsız söz işitmezler ;
Diyanet İşleri : Orada ne boş bir söz, ne de günaha sokan bir şey işitirler.
Diyanet İşleri (eski) : Sadece selama karşılık selam sözü işitirler.
Diyanet Vakfi : Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler.
Edip Yüksel : Orada ne bir saçmalık, ne de günaha sokan bir söz işitmezler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Orada ne boş bir laf işitirler, ne de günaha sokan bir söz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ne bir boş lâf işidirler orada ne de bir te'sîm
Fizilal-il Kuran : Orada ne boş ve ne günah içerikli bir söz işitirler.
Gültekin Onan : Orada, ne 'saçma ve boş bir söz' işitirler, ne günaha sokma.
Hakkı Yılmaz : Orada boş söz, saçmalama ve günaha sokan şeyleri işitmezler.
Hasan Basri Çantay : Onlar orada ne boş bir lâf, ne de günâha sokacak bir şey işitmezler.
Hayrat Neşriyat : Orada ne boş bir söz, ne de günâhı gerektiren bir şey işitirler!
İbni Kesir : Orada ne boş bir laf, ne de günaha sokacak birşey işitmezler.
İskender Evrenosoğlu : Orada boş bir söz işitmezler ve günaha girmezler.
Muhammed Esed : Orada ne boş konuşmalar duyacaklar, ne de günaha yönelten bir çağrı,
Mustafa İslamoğlu : orada ne bir boş laf ne de kınanma duyacaklar;
Ömer Nasuhi Bilmen : (25-26) Orada ne bir boş lâf ve ne de günaha sokacak bir şey işitmezler. Ancak bir söz işitirler (ki, o da) selâmdan ibarettir
Ömer Öngüt : Orada boş ve günaha sokacak bir söz duymazlar.
Şaban Piriş : Orada boş ve günaha sokacak bir söz işitmezler
Suat Yıldırım : Onlar cennette ne boş bir söz, ne de günaha sokan bir laf işitmezler.
Süleyman Ateş : Orada ne boş bir söz ve ne de günâha sokan bir laf işitirler.
Tefhim-ul Kuran : Orada, ne 'saçma ve boş bir söz' işitirler, ne de günaha sokma.
Ümit Şimşek : Orada boş veya günah bir söz işitmezler.
Yaşar Nuri Öztürk : Ne boş bir laf işitirler orada ne de günaha sokacak bir şey.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}