» 56 / Vâki’a  :

Kuran Sırası: 56
İniş Sırası: 46
Vakia Suresi = Olay Suresi
1. ayetinde yer alan vakia kelimesinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96

56: için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"

Süleyman Ateş Meali
1: Olacak vak'a olduğu (kıyâmet koptuğu) zaman,
2: Onun oluşunu yalanlayacak yoktur.
3: O alçaltıcı, yükselticidir (yerleri alt üst eder),
4: Yer şiddetlice sarsıldığı,
5: Dağlar serpildikçe serpildiği,
6: Dağılan toz duman haline geldiği
7: Ve sizler üç sınıf olduğunuz zaman;
8: Sağın adamları (amel defterleri sağ tarafından verilenler), ne uğurlulardır onlar!
9: Solun adamları (amel defterleri sol tarafından verilenler), ne uğursuzlardır onlar!
10: Ve o sâbıklar, sâbıklar!
11: İşte , onlardır (Allâh'a) yaklaştırılanlar,
12: Ni'met cennetlerinde.
13: Çoğu öncekilerden,
14: Birâzı da sonrakilerden (olan bu insanlar),
15: Altın ve cevahirle işlenmiş tahtlar üzerindedirler.
16: Onların üzerinde karşılıklı yaslanırlar.
17: Çevrelerinde, ebedi yaşamağa erdirilmiş gençler dolaşır;
18: Akıp giden şarap kaynağından doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle.
19: (Bir şarap ki) Ondan ne başları ağrıtılır, ne de akılları giderilir.
20: Beğendikleri meyva(lar),
21: Canlarının çektiği kuş et(ler)i,
22: İri gözlü hûriler,
23: Saklı inciler gibi;
24: Yaptıklarına karşılık olarak.
25: Orada ne boş bir söz ve ne de günâha sokan bir laf işitirler.
26: Duydukları söz, yalnız "Selâm, selâm" dır.
27: Sağın adamları, nedir o sağın adamları!
28: (Onlar) Dikensiz kirazlar,
29: (Kökünden tepesine kadar) meyva dizili muzlar,
30: Uzamış gölge(ler),
31: Fışkıran sular,
32: Pek çok mevya arasında;
33: Tükenmeyen ve yasaklanmayan!
34: Ve yükseltilmiş döşekler üstündedirler.
35: Biz (oradaki) kadınları da yeniden bir güzel inşâ' etmişiz,
36: Onları bâkireler yapmışızdır.
37: Hep yaşıt sevgililer;
38: Sağın adamları için.
39: (Bu sağcıların) Bir bölümü öncekilerdendir,
40: Bir bölümü de sonrakilerdendir.
41: Solun adamları (amel defterleri, sol tarafından verilenler), nedir o solcular!
42: (Onlar) Delikçiklere işleyen bir ateş ve kaynar su içinde,
43: Kara dumandan bir gölge altında,
44: Ki ne serindir, ne faydalı.
45: Çünkü onlar bundan önce varlık içinde şımartılmışlardı.
46: Büyük günâhı işlemekte ısrar ediyorlardı.
47: Ve diyorlardı ki: "Biz öldükten, toprak ve kemik yığını olduktan sonra, biz mi bir daha diriltileceğiz?"
48: "Önceki atalarımız da mı?"
49: De ki: "Öncekiler de sonrakiler de."
50: "Belli bir günün buluşma vakti için mutlaka toplanacaklardır."
51: Sonra siz de, ey sapık yalanlayıcılar (o zaman toplanacaksınız).
52: (Suçlular) Mutlaka bir Zakkum ağacından yiyecekler,
53: Onunla karınları(nı) dolduracaklar,
54: Üzerine de kaynar su içeceklerdir.
55: Susuzluk hastalığına tutulmuş develerin içişi gibi içeceklerdir!
56: İşte cezâ gününde onların ağırlanışı böyledir.
57: Biz sizi yarattık; doğrulamanız gerekmez mi?
58: Akıttığınız meniyi gördünüz mü?
59: Siz mi onu yaratıyorsunuz, yoksa yaratıcılar biz miyiz?
60: Aranızda ölümü takdir eden biziz ve bizim önümüze geçilmiş değildir (kimse ölüme engel olamaz).
61: (Size böyle ölümü takdir ettik) Ki sizin yerinize benzerlerinizi getirelim ve sizi, bilmediğiniz bir biçimde yeniden inşâ' edelim.
62: Andolsun, ilk yaratmayı bildiniz, (bunu) düşünüp ibret almanız gerekmez mi?
63: Ektiğinizi gördünüz mü?
64: Siz mi onu bitiyorsunuz, yoksa bitirenler biz miyiz?
65: Dileseydik, onu kuru bir çöp yapardık, sızlanıp dururdunuz:
66: "Biz borçlandık, (yaptığmız masraflar boşa gitti)!"
67: "Doğrusu, biz yoksun bırakıldık!" (derdiniz).
68: İçtiğiniz suya baktınız mı?
69: Siz mi onu buluttan indirdiniz, yoksa indirenler biz miyiz?
70: Dileseydik onu tuzlu yapardık. Şüketmeniz gerekmez mi?
71: (İki dalı birbirine sürterek) Çıkardığınız ateşi gördünüz mü?
72: Onun ağacını siz mi yarattınız, yoksa yaratanlar biz miyiz?
73: Biz onu bir ibret ve çölden gelip geçenlere bir fayda yaptık.
74: Öyleyse büyük Rabbinin adını yücelt.
75: Yoo, yıldızların yerlerine yemin ederim,
76: Bilirseniz, bu büyük bir yemindir.
77: O, elbette değerli bir Kur'ân'dır,
78: Saklı bir Kitâptadır.
79: Ki ona temizlerden başkası dokunmaz.
80: (O), Âlemlerin Rabbinden indirilmiştir.
81: Şimdi siz, bu sözü mü küçümsüyorsunuz?
82: (Kur'ân'dan istifade edeceğiniz yerde) Rızkınızı, yalanlamanızdan ibaret mi kılıyorsunuz (sizin ondan elde ettiğiniz nasib, sadece onu yalanlamanız mıdır)?
83: Ya can boğaza dayandığı zaman?
84: Ki siz de o zaman (can çekişen kimseye) bakıp durursunuz.
85: Biz ona sizden daha yakınız, fakat siz görmezsiniz.
86: Eğer (öldükten sonra) cezâlandırılmayacaksanız
87: (Bu sözünüzde doğru iseniz) o (çıkmakta olan ca)nı geri döndürsenize!
88: (O can, Allah'a) Yaklaştırılanlardan ise,
89: O'na rahatlık, güzel rızık ve ni'met cenneti var.
90: Eğer sağcılardan (amel defteri sağ tarafından verilenlerden) ise,
91: "(Ey sağcı) Sana sağcılardan selâm var!"
92: Ama yalanlayıcı sapıklardan ise;
93: Kaynar sudan bir ziyafet,
94: Ve cehenneme atılma var.
95: Kesin gerçek budur işte.
96: Öyleyse büyük Rabbinin adını tesbih et (O'nu, kendisine lâyık olmayan sıfatlardan tenzih eyle).


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]
Kurandan.org - "Kuran Sözlüğü Projesi" - Araştırma & İnceleme Sayfası [BETA]
{index.php}