P – prefixed preposition bi N – genitive masculine plural indefinite noun جار ومجرور
وأباريق
|
WǼBÆRYG
ve ebārīḳa
ve ibrikler
and jugs
Vav,,Be,Elif,Re,Ye,Gaf, 6,,2,1,200,10,100,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) N – accusative masculine plural noun الواو عاطفة اسم منصوب
وكأس
ك ا س | KÆS
WKǼS
ve ke'sin
ve kadehlerle
and a cup
Vav,Kef,,Sin, 6,20,,60,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) N – genitive feminine indefinite noun الواو عاطفة اسم مجرور
من
|
MN
min
from
Mim,Nun, 40,50,
P – preposition حرف جر
معين
ع ي ن | AYN
MAYN
meǐynin
kaynağından doldurulmuş
a flowing stream,
Mim,Ayn,Ye,Nun, 40,70,10,50,
N – genitive masculine singular indefinite noun اسم مجرور
Konu Başlığı: [56:12-26] Üst Bahçe
Abdulbaki Gölpınarlı : Kaynağından doldurulmuş şaraplarla dolu taslarla ve ibriklerle ve kadehlerle.
Adem Uğur : Maîn çeşmesinden doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle.
Ahmed Hulusi : Kaynağında dolmuş ibrikler, sürahiler ve kâselerle. . .
Ahmet Tekin : Maîn çeşmesinden, meşrubat pınarlarından, ırmaklarından doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle dolaşırlar.
Ahmet Varol : (Şarap) kaynağından doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle.
Ali Bulaç : Kaynağından (doldurulmuş) testiler, ibrikler ve kadehler,
Ali Fikri Yavuz : Cennet şarabından dolu sürahiler, ibrikler ve kadehlerle...
Bekir Sadak : (17-21) Olumsuz gencler yanlarinda, bas agrisi ve donmesi vermeyen bembeyaz bir kaynaktan doldurulmus kaseler, ibrikler, kadehler; sececekleri meyveler, arzulayacaklari kus eti ile dolasirlar.
Celal Yıldırım : Kaynaktan (doldurup getirdikleri) küpler, ibrikler ve kadehlerle dönüp dolaşırlar.
Diyanet İşleri : (17-21) Ebediyen genç kalan uşaklar, onların etrafında; içmekle başlarının dönmeyeceği ve sarhoş olmayacakları, cennet pınarından doldurulmuş sürahileri, ibrikleri ve kadehleri, beğendikleri meyveleri ve arzu ettikleri kuş etlerini dolaştırırlar.
Diyanet İşleri (eski) : (17-21) Ölümsüz gençler yanlarında, baş ağrısı ve dönmesi vermeyen bembeyaz bir kaynaktan doldurulmuş kaseler, ibrikler, kadehler; seçecekleri meyveler, arzulayacakları kuş eti ile dolaşırlar.
Diyanet Vakfi : Maîn çeşmesinden doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle.
Edip Yüksel : Kaynaktan doldurulmuş bardaklar, sürahiler ve kadehlerle.
Fizilal-il Kuran : Gürül gürül akan bir çeşmeden doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle.
Gültekin Onan : Kaynağından (doldurulmuş) testiler, ibrikler ve kadehler,
Hasan Basri Çantay : «Maîn» (kaynağın) dan (dolu) büyük kablarla, ibriklerle ve kadehlerle.
Hayrat Neşriyat : (17-18) (Aynı yaşları üzere) ölümsüz kılınmış çocuklar (ve genç hizmetçiler),pınardan (akan Cennet şerbetleriyle doldurulmuş) testiler, ibrikler ve kadehlerle onların (o sâbikunun) etrâfında dolaşır!
İbni Kesir : Main'den büyük kaplarla, ibrikler ve kadehlerle.
İskender Evrenosoğlu : Akan pınarlardan doldurulmuş kâseler, ibrikler ve billur kadehler ile.
Muhammed Esed : tertemiz kaynakların suyundan doldurulmuş kaseler, ibrikler ve fincanlarla,
Mustafa İslamoğlu : tarifsiz güzellikte bir kaynaktan doldurulmuş bir o kadar tarifsiz ibrikler ve kadehlerle sunulan (içecekler);
Ömer Nasuhi Bilmen : (17-18) Onların üzerlerine daima aynı halde kalan genç hizmetçiler dolaşır. Çeşmelerden akan şuruplar ile (dolu) destiler ile ve ibrikler ile ve bardaklar ile.
Ömer Öngüt : Akıp giden şarap kaynağından doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle.
Şaban Piriş : Tertemiz kaynağından doldurulmuş ibrikler, testiler ve fincanlarla...
Suat Yıldırım : (17-18) Etraflarında, cennet şarabından dolu testiler, sürahiler, kadehlerle, ebedîliğe ermiş çocuklar dolaşıp hizmet ederler.
Süleyman Ateş : Akıp giden şarap kaynağından doldurulmuş testiler, ibrikler ve kadehlerle.
Tefhim-ul Kuran : Kaynağından (doldurulmuş) testiler, ibrikler ve kadehler,