N – accusative masculine plural (form VIII) active participle اسم منصوب
في
|
FY
fī
içindedirler
(will be) in
Fe,Ye, 80,10,
P – preposition حرف جر
جنات
ج ن ن | CNN
CNÆT
cennātin
cennetler
Gardens
Cim,Nun,Elif,Te, 3,50,1,400,
N – genitive feminine plural indefinite noun اسم مجرور
ونعيم
ن ع م | NAM
WNAYM
ve neǐymin
ve ni'metler
and pleasure,
Vav,Nun,Ayn,Ye,Mim, 6,50,70,10,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) N – genitive masculine indefinite noun الواو عاطفة اسم مجرور
Konu Başlığı: -
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki çekinenler, cennetlerdedir ve nîmetler içinde.
Adem Uğur : Şüphesiz (kötülüklerden) korunanlar cennetlerde ve nimet içindedirler.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki korunmuşlar, cennetler ve nimetler içindedirler.
Ahmet Tekin : Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minler, Cennetlerde ve nimetler içindedirler.
Ahmet Varol : Şüphesiz takva sahipleri cennetlerde ve nimet içindedirler.
Ali Bulaç : Hiç şüphesiz muttakiler, cennetlerde ve nimet içindedirler;
Ali Fikri Yavuz : Muhakkak ki (küfür ve isyandan sakınan) takvâ sahipleri, cennetler ve nimetler içindedirler,
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki muttâkîler (Allah'tan saygı ile korkup kötülüklerden sakınan mü'minler) Cennetlerde nîmet içindedirler.
Diyanet İşleri : (17-18) Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlar Rablerinin, kendilerine verdiği şeylerle zevk ve mutluluk duyarak cennetlerde ve nimetler içinde bulunurlar. Rableri onları cehennem azabından korumuştur.
Diyanet İşleri (eski) : (17-18) Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, şüphesiz, cennetlerde ve Rablerinin kendilerine verdikleriyle zevk duyarak nimetler içindedirler. Rableri onları cehennem azabından korumuştur.
Diyanet Vakfi : (17-18) Şüphesiz (kötülüklerden) korunanlar Rablerinin kendilerine verdikleriyle sevinerek cennetlerde ve nimet içindedirler. (Zira) Rableri onları, cehennem azabından korumuştur.
Edip Yüksel : Erdemliler bahçeler ve nimetler içindedir.
Fizilal-il Kuran : Allah'a karşı gelmekten sakınanlar da cennetlerde, nimet içindedirler.
Gültekin Onan : Hiç şüphesiz muttakiler, cennetlerde ve nimet içindedirler
Hakkı Yılmaz : (17-20) Şüphesiz Allah'ın koruması altına girmiş kişiler, Rablerinin kendilerine verdiği ile sıra sıra dizilmiş koltuklara yaslanarak, zevk ü sefâ sürerek cennetlerdedirler, nimetler içindedirler. Ve Rableri onları cehennem azabından korumuştur. Biz onları iri gözlülerle eşleştirdik de. –“Yaptıklarınıza karşılık afiyetle yiyin, için!”–
Hasan Basri Çantay : Şübhesiz ki (fenâlıkdan) sakınanlar cennetler, ni'met (ler) içindedirler,
Hayrat Neşriyat : Şübhesiz ki takvâ sâhibleri, Cennetlerde ve ni'metler içindedirler.
İbni Kesir : Muhakkak ki muttakiler; cennetler ve nimetlerdedirler.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki takva sahipleri, cennetlerde ve ni'metler içindedir.
Muhammed Esed : (Ama,) Allah'a karşı sorumluluklarının bilincinde olanlar kendilerini (o Gün) bahçelerde ve esenlik içinde bulacaklar,
Ömer Nasuhi Bilmen : (16-17) Oraya giriniz, artık sabredin veya sabretmeyin, size müsavîdir. Siz ancak yapar olduğunuz şey ile cezalandırılmış olacaksınız. Muttakîler ise şüphe yok ki, cennetler ve nîmetler içindedirler.
Ömer Öngüt : Muttakiler cennetlerde ve nimetler içindedirler.
Şaban Piriş : Korunanlar, cennetlerde ve nimetler içinde olacaklardır.
Suat Yıldırım : Müttakiler ise cennetlerde nimet içindedirler.
Süleyman Ateş : Korunanlar da cennetlerde, ni'met içindedirler.
Tefhim-ul Kuran : Hiç şüphesiz muttakiler, cennetlerde ve nimet içindedirler;
Ümit Şimşek : Takvâ sahipleri ise Cennetlerde, nimetler içindedir.