» 52 / Tûr  :

Kuran Sırası: 52
İniş Sırası: 76
Tur Suresi = Tur Dagi Suresi
adini ilk ayetinde yer alan Tur dagindan almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49

52: için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"

Celal Yıldırım Meali
1: Tûr'a,
2: Yayınlanmış ince deri üzerine yazılı Kitâb'a,
4: Bayındır eve (veya Beytü'l-Ma'mûr'a),
5: Yükseltilmiş tavana,
6: Dolup kabaran (veya kaynayıp kabaran) denize and olsun ki,
7: Elbette Rabbin azabı gerçekleşecektir.
8: Onu savacak bir güç yoktur.
9: (9-10-11-12) O gün, gök döndükçe dönecek. O gün (Hakk'ı) yalanlıyanların vay hâline ! Ki onlar, daldıkları şeyde (küfür ve sapıklık içinde) eğlenip dururlar.
13: (13-14) O gün, onlar Cehennem ateşine itildikçe itilecekler. «İşte bu, yalanladığınız ateştir!» (denilecek).
15: Bu da mı sihirdir, yoksa siz göremiyor musunuz?
16: Girin oraya! İster katlanın, ister katlanmayın sizin için birdir. Siz, ancak yapageldiklerinize karşılık cezalandırılıyorsunuz.
17: Şüphesiz ki muttâkîler (Allah'tan saygı ile korkup kötülüklerden sakınan mü'minler) Cennetlerde nîmet içindedirler.
18: Rablarının kendilerine verdikleriyle neşelenip zevk u safa sürmektedirler. Rabları, onları o çok yakıcı Cehennem azabından korumuştur.
19: İşlediklerinize karşılık afiyetle gönül huzuru içinde yeyiniz içiniz.
20: Bunlar, birer dizi halinde sıralanan kanepelere, tahtlara yaslanırlar ve biz, kendilerini iri kara gözlü eşlerle evlendiririz.
21: Onlar ki imân ettiler ve soyları da kendilerine imân ile uydular, soylarını onlara eriştirip katarız ve biz, onların amellerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Her kişi kazandığına karşılık rehindir.
22: Onlara (Cennet'tekilere), canlarının çektiği meyvalardan ve etten sunarız.
23: Orada kadeh tokuştururlar ki bunda ne bir boşanlamsız saçmalama, ne de günaha sokma vardır.
24: Kendilerine ait hizmetçiler etraflarında dönüp dolaşırlar da sanki herbiri sedefteki saklı inciler gibi...
25: Birbirlerine dönüp sorarlar;
26: Derler ki: Hakikat biz bundan önce (Dünya'da) ailemiz içinde korkup endişe duyardık ?
27: Allah, bize bol lûtufta bulundu da Cehennem'in kavurucu azabından korudu.
28: Şüphesiz biz, bundan önce de O'na yalvarıp ibâdet ederdik. Çünkü O, iyiliği bol, rahmeti geniştir.
29: Sen öğüt vermeye devam et. Sen, Rabbin nîmetiyle ne bir kâhinsin, ne de deli...
30: Yoksa onlar (senin için) O şâirdir, zamanın tokadını yemesini bekliyoruz mu diyorlar?
31: De ki, siz bekleye durun, doğrusu ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim.
32: Yoksa bunu (bu tutarsızlık ve çelişkiyi) akılları mı onlara emrediyor ? Değilse onlar, azıp sapıtan bir millet midir?
33: Yoksa bunu (Kur'ân'ı) kendisi mi uydurup söyledi diyorlar ? Hayır, onlar inanmazlar.
34: Eğer doğru sözlü kimseler iseler bu sözün bir benzerini getirsinler!
35: Yoksa onlar, hiçbir şeysiz mi yaratıldılar? Değilse, yaratanlar kendileri midir?
36: Yoksa gökleri ve yeri onlar mı yarattı ? Hayır, onlar kesinlikle inanmazlar.
37: Yoksa Rabbin hazineleri onların yanında mıdır ? Yoksa onlar mı (Kâinat'ta) hüküm ve saltanat kurup (düzeni) yürütenlerdir ?
38: Yoksa onların merdivenleri var da onunla mı (yükselip göklerin haberlerini) dinliyorlar ? O halde dinleyenleri (bu hususta) açık belge, isbatlayıcı delil getirsinler.
39: Yoksa kızlar Allah'a, oğlanlar size, öyle mi ?
40: Yoksa sen, onlardan bir ücret istiyorsun da onlar ağır bir borç altına mı giriyorlar?
41: Yoksa gayb (görünmeyen, bilinmeyen hususlar), onların yanında bulunuyor da onu kendileri mi yazıp tesbit ediyorlar ? Ama o küfre sapanlar kendileri tuzağa düşeceklerdir.
42: Yoksa bir hile ve tuzak mı kurmak istiyorlar ? Ama o küfre sapanlar kendileri tuzağa düşeceklerdir.
43: Yoksa onların, Allah'tan başka bir tanrıları mı var? Allah, onların ortak koştuklarından yücedir, münezzehtir.
44: Gökten bir kütlenin düştüğünü görseler, birbiri üstüne yığılmış bulut kümesidir derler.
45: Sen onları çarpılacakları güne kavuşmalarına kadar bırak.
46: O gün onların hile ve tuzağı kendilerine hiçbir fayda vermez ve onlar yardımda olunmazlar.
47: Şüphesiz ki, zâlimler için bundan başka da azâb vardır. Ama çoğu bunu bilmezler.
48: (48-49) Rabbin hükmüne (o gelinceye kadar) sabret. Şüphesiz ki sen, bizim gözetimimizdesin. Kalktığında Rabbini hamd ile tesbîh et; gecenin bir bölümünde ve yıldızların batmasının ardından da tesbîh vam et.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]
Kurandan.org - "Kuran Sözlüğü Projesi" - Araştırma & İnceleme Sayfası [BETA]
{index.php}