» 25 / Furkân  37:

Kuran Sırası: 25
İniş Sırası: 42
Furkan Suresi = Furkan Suresi
ismini 1. ayetinde geçen hakki batildan ayiran manasindaki Furkan kelimesinden alir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77

25:37 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ve kavmi | Nuh | vakit | yalanladıkları | peygamberleri | onları boğduk | ve onları yaptık | insanlara | bir ibret | ve hazırladık | zalimlere | bir azab | acıklı |

WGWM NWḪ LMÆ KZ̃BWÆ ÆLRSL ǼĞRGNÆHM WCALNÆHM LLNÆS ËYT WǼATD̃NÆ LLƵÆLMYN AZ̃ÆBÆ ǼLYMÆ
ve ḳavme nūHin lemmā keƶƶebū r-rusule eğraḳnāhum ve ceǎlnāhum linnāsi āyeten ve eǎ'tednā liZZālimīne ǎƶāben elīmen

وَقَوْمَ نُوحٍ لَمَّا كَذَّبُوا الرُّسُلَ أَغْرَقْنَاهُمْ وَجَعَلْنَاهُمْ لِلنَّاسِ ايَةً وَأَعْتَدْنَا لِلظَّالِمِينَ عَذَابًا أَلِيمًا

Transcript Okunuş Türkçe
1. WGWM = ve ḳavme : ve kavmi
2. NWḪ = nūHin : Nuh
3. LMÆ = lemmā : vakit
4. KZ̃BWÆ = keƶƶebū : yalanladıkları
5. ÆLRSL = r-rusule : peygamberleri
6. ǼĞRGNÆHM = eğraḳnāhum : onları boğduk
7. WCALNÆHM = ve ceǎlnāhum : ve onları yaptık
8. LLNÆS = linnāsi : insanlara
9. ËYT = āyeten : bir ibret
10. WǼATD̃NÆ = ve eǎ'tednā : ve hazırladık
11. LLƵÆLMYN = liZZālimīne : zalimlere
12. AZ̃ÆBÆ = ǎƶāben : bir azab
13. ǼLYMÆ = elīmen : acıklı
ve kavmi | Nuh | vakit | yalanladıkları | peygamberleri | onları boğduk | ve onları yaptık | insanlara | bir ibret | ve hazırladık | zalimlere | bir azab | acıklı |

[GWM] [] [] [KZ̃B] [RSL] [ĞRG] [CAL] [NWS] [ÆYY] [ATD̃] [ƵLM] [AZ̃B] [ÆLM]
WGWM NWḪ LMÆ KZ̃BWÆ ÆLRSL ǼĞRGNÆHM WCALNÆHM LLNÆS ËYT WǼATD̃NÆ LLƵÆLMYN AZ̃ÆBÆ ǼLYMÆ

ve ḳavme nūHin lemmā keƶƶebū r-rusule eğraḳnāhum ve ceǎlnāhum linnāsi āyeten ve eǎ'tednā liZZālimīne ǎƶāben elīmen
وقوم نوح لما كذبوا الرسل أغرقناهم وجعلناهم للناس آية وأعتدنا للظالمين عذابا أليما

[ق و م] [] [] [ك ذ ب] [ر س ل] [غ ر ق] [ج ع ل] [ن و س] [ا ي ي] [ع ت د] [ظ ل م] [ع ذ ب] [ا ل م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقوم ق و م | GWM WGWM ve ḳavme ve kavmi And (the) people
نوح | NWḪ nūHin Nuh (of) Nuh,
لما | LMÆ lemmā vakit when
كذبوا ك ذ ب | KZ̃B KZ̃BWÆ keƶƶebū yalanladıkları they denied
الرسل ر س ل | RSL ÆLRSL r-rusule peygamberleri the Messengers,
أغرقناهم غ ر ق | ĞRG ǼĞRGNÆHM eğraḳnāhum onları boğduk We drowned them
وجعلناهم ج ع ل | CAL WCALNÆHM ve ceǎlnāhum ve onları yaptık and We made them
للناس ن و س | NWS LLNÆS linnāsi insanlara for mankind
آية ا ي ي | ÆYY ËYT āyeten bir ibret a sign.
وأعتدنا ع ت د | ATD̃ WǼATD̃NÆ ve eǎ'tednā ve hazırladık And We have prepared
للظالمين ظ ل م | ƵLM LLƵÆLMYN liZZālimīne zalimlere for the wrongdoers.
عذابا ع ذ ب | AZ̃B AZ̃ÆBÆ ǎƶāben bir azab a punishment
أليما ا ل م | ÆLM ǼLYMÆ elīmen acıklı painful.
ve kavmi | Nuh | vakit | yalanladıkları | peygamberleri | onları boğduk | ve onları yaptık | insanlara | bir ibret | ve hazırladık | zalimlere | bir azab | acıklı |

[GWM] [] [] [KZ̃B] [RSL] [ĞRG] [CAL] [NWS] [ÆYY] [ATD̃] [ƵLM] [AZ̃B] [ÆLM]
WGWM NWḪ LMÆ KZ̃BWÆ ÆLRSL ǼĞRGNÆHM WCALNÆHM LLNÆS ËYT WǼATD̃NÆ LLƵÆLMYN AZ̃ÆBÆ ǼLYMÆ

ve ḳavme nūHin lemmā keƶƶebū r-rusule eğraḳnāhum ve ceǎlnāhum linnāsi āyeten ve eǎ'tednā liZZālimīne ǎƶāben elīmen
وقوم نوح لما كذبوا الرسل أغرقناهم وجعلناهم للناس آية وأعتدنا للظالمين عذابا أليما

[ق و م] [] [] [ك ذ ب] [ر س ل] [غ ر ق] [ج ع ل] [ن و س] [ا ي ي] [ع ت د] [ظ ل م] [ع ذ ب] [ا ل م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقوم ق و م | GWM WGWM ve ḳavme ve kavmi And (the) people
Vav,Gaf,Vav,Mim,
6,100,6,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
نوح | NWḪ nūHin Nuh (of) Nuh,
Nun,Vav,Ha,
50,6,8,
"PN – genitive masculine proper noun → Nuh"
اسم علم مجرور
لما | LMÆ lemmā vakit when
Lam,Mim,Elif,
30,40,1,
T – time adverb
ظرف زمان
كذبوا ك ذ ب | KZ̃B KZ̃BWÆ keƶƶebū yalanladıkları they denied
Kef,Zel,Be,Vav,Elif,
20,700,2,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الرسل ر س ل | RSL ÆLRSL r-rusule peygamberleri the Messengers,
Elif,Lam,Re,Sin,Lam,
1,30,200,60,30,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
أغرقناهم غ ر ق | ĞRG ǼĞRGNÆHM eğraḳnāhum onları boğduk We drowned them
,Ğayn,Re,Gaf,Nun,Elif,He,Mim,
,1000,200,100,50,1,5,40,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
وجعلناهم ج ع ل | CAL WCALNÆHM ve ceǎlnāhum ve onları yaptık and We made them
Vav,Cim,Ayn,Lam,Nun,Elif,He,Mim,
6,3,70,30,50,1,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
للناس ن و س | NWS LLNÆS linnāsi insanlara for mankind
Lam,Lam,Nun,Elif,Sin,
30,30,50,1,60,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural noun
جار ومجرور
آية ا ي ي | ÆYY ËYT āyeten bir ibret a sign.
,Ye,Te merbuta,
,10,400,
N – accusative feminine singular indefinite noun
اسم منصوب
وأعتدنا ع ت د | ATD̃ WǼATD̃NÆ ve eǎ'tednā ve hazırladık And We have prepared
Vav,,Ayn,Te,Dal,Nun,Elif,
6,,70,400,4,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
للظالمين ظ ل م | ƵLM LLƵÆLMYN liZZālimīne zalimlere for the wrongdoers.
Lam,Lam,Zı,Elif,Lam,Mim,Ye,Nun,
30,30,900,1,30,40,10,50,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural active participle
جار ومجرور
عذابا ع ذ ب | AZ̃B AZ̃ÆBÆ ǎƶāben bir azab a punishment
Ayn,Zel,Elif,Be,Elif,
70,700,1,2,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
أليما ا ل م | ÆLM ǼLYMÆ elīmen acıklı painful.
,Lam,Ye,Mim,Elif,
,30,10,40,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة

Konu Başlığı: [25:27-40] Tanrı Elçisinin Ahiretteki Biricik Şikayeti

Abdulbaki Gölpınarlı : Nûh kavmini de, peygamberleri yalanladıkları zaman, sulara boğduk ve insanlara ibret olacak bir hale getirdik ve zalimlere, elemli bir azap hazırladık.
Adem Uğur : Nuh kavmine gelince, peygamberleri yalancılıkla itham ettiklerinde onları, suda boğduk ve kendilerini insanlar için bir ibret yaptık. Zalimler için acıklı bir azap hazırladık.
Ahmed Hulusi : Nuh halkını da Rasûlleri yalanladıklarında, suda boğduk ve kendilerini insanlar için bir ibret kıldık. . . Zâlimler için feci bir azap hazırladık.
Ahmet Tekin : Nuh kavmini de, Nûh’u yalanlayarak bütün peygamberleri inkâr ettikleri zaman tûfanda boğduk. Onların başına gelenleri, insanlar için bir ibret, bir uyarı haline getirdik. İnkâr ile, isyan ile, baskı, zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen, hakka riâyet etmeyen zâlimlere can yakıp inleten müthiş bir azap hazırladık.
Ahmet Varol : Nuh kavmi de peygamberleri yalanlayınca onları suda boğduk ve onları insanlar için bir ibret kıldık. Zalimler için acıklı bir azap hazırladık.
Ali Bulaç : Nuh'un kavmi de, elçileri yalanlandıklarında onları suda boğduk ve insanlar için bir ayet kıldık. Biz zulmedenlere acıklı bir azab hazırladık.
Ali Fikri Yavuz : Nûh kavmini de, peygamberleri tekzib ettikleri zaman, boğduk ve kendilerini insanlara bir ibret yaptık. Biz, zalimlere çok acıklı bir azab hazırladık.
Bekir Sadak : Nuh milletini de, peygamberleri yalanladiklari zaman suda bogduk ve kendilerini insanlar icin bir ibret kildik. Zalimlere can yakici azap hazirlamisizdir.
Celal Yıldırım : Nûh kavmine de (uyarıcı peygamber) gönderdik; peygamberleri yalanlayınca onları (suda) boğduk ve kendilerini (geride kalan) insanlara bir öğüt ve ibret kıldık. Zâlimlere de elem verici bir azâb hazırladık.
Diyanet İşleri : Nûh kavmini de, Peygamberleri yalanladıkları vakit suda boğduk. Onları insanlara bir ibret yaptık ve zalimlere elem dolu bir azap hazırladık.
Diyanet İşleri (eski) : Nuh milletini de, peygamberleri yalanladıkları zaman suda boğduk ve kendilerini insanlar için bir ibret kıldık. Zalimlere can yakıcı azap hazırlamışızdır.
Diyanet Vakfi : Nuh kavmine gelince, peygamberleri yalancılıkla itham ettiklerinde onları, suda boğduk ve kendilerini insanlar için bir ibret yaptık. Zalimler için acıklı bir azap hazırladık.
Edip Yüksel : Benzer şekilde, Nuh'un toplumu da elçileri yalanlayınca, halk için bir ders olsun diye onları boğduk. Zalimler için acı bir ceza hazırlamışızdır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Nuh kavmine gelince, Peygamberleri yalancılıkla itham ettiklerinde, onları suda boğduk ve kendilerini insanlar için bir ibret yaptık. Biz zalimler için acıklı bir azab hazırlamışızdır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Nuh kavmini de, peygamberleri inkar ettiklerinde, suda boğduk ve kendilerini insanlara bir ibret yaptık. Zalimlere de acı bir azap hazırladık.
Elmalılı Hamdi Yazır : Nuh kavmini de Resulleri tekzib ettikleri vakıt gark edib kendilerini insanlara bir ıbret kıldık: hazırladık da zâlimlere elîm bir azâb
Fizilal-il Kuran : Nuh'un soydaşlarını da yokettik. Onlar peygamberlerini yalanlayınca kendilerini suda boğduk, böylece onları diğer insanların ibret alacakları acı bir örneğe dönüştürdük ve zalimler için acıklı bir azap hazırladık.
Gültekin Onan : Nuh'un kavmi de, elçileri yalanladıklarında onları suda boğduk ve insanlar için bir ayet kıldık. Biz zulmedenlere acıklı bir azab hazırladık.
Hakkı Yılmaz : "Biz Nûh toplumunu da elçileri yalanladıklarında suda boğduk ve kendilerini insanlar için bir alâmet/gösterge yaptık. Ve Biz şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapanlar için çok acı veren bir azabı hazırladık. "
Hasan Basri Çantay : Nuuh kavmini de, (evet) peygamberleri tekzîb etdikleri vakit biz onları da (tufan ile) boğduk ve kendilerini insanlara bir ibret yapdık. Biz zaalimler için (dâima) acıklı bir azâb hazırladık.
Hayrat Neşriyat : Nûh kavmini de (helâk ettik); peygamberleri yalanladıkları vakit, onları suda boğduk ve onları insanlar için bir ibret kıldık. Ve o zâlimler için (pek) elemli bir azab hazırladık!
İbni Kesir : Nuh kavmini de peygamberlerini yalanladıkları vakit, suda boğduk ve kendilerini insanlar için bir ayet yaptık. Zalimlere elim bir azab hazırlamışızdır.
İskender Evrenosoğlu : Ve Nuh (A.S)'ın kavmi, resûlleri tekzip ettiği (yalanladığı) zaman onları (suda) boğduk. Ve onları, insanlara âyet (ibret) kıldık. Ve zalimler için elîm azap hazırladık.
Muhammed Esed : Ve Nuh toplumunu da, rasuller(den birin)i yalanladıklarında sulara gömüverdik; böylece onları bütün insanlık için ibret yaptık; çünkü Biz bütün zalimler için çok can yakıcı bir azap hazırlamışızdır!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve Nûh kavmini de, (helâk ettik) peygamberleri tekzîp ettikleri vakit onları gark ettik ve onları nâsa bir ibret kıldık ve zalimler için bir acıklı azap hazırladık.
Ömer Öngüt : Nuh kavmini de, peygamberleri yalanladıkları zaman suda boğduk ve kendilerini insanlar için bir âyet (ibret) kıldık. Biz zâlimler için acıklı bir azap hazırladık.
Şaban Piriş : Nuh Kavmi de peygamberleri yalanlamıştı da onları suda boğarak, insanlara bir ibret kılmıştık. Zalimlere acıklı bir azap hazırladık.
Suat Yıldırım : Nûh’un halkına gelince, onlar Peygamberlerini yalancılıkla suçladıklarında onları suda boğduk ve kendilerini insanlar için bir ibret vesilesi yaptık. Zalimlere gayet acı bir azap hazırladık.
Süleyman Ateş : Nûh kavmi de peygamberleri yalanladıkları vakit onları da boğduk ve onları insanlara bir ibret yaptık. Zâlimlere acı bir azâb hazırladık.
Tefhim-ul Kuran : Nuh'un kavmi de, peygamberleri yalanladıklarında onları suda boğduk ve insanlar için bir ayet kıldık. Biz zulme sapanlara acıklı bir azab hazırlamışız.
Ümit Şimşek : Peygamberlerini yalanladıklarında, Nuh kavmini de boğduk ve insanlara ibret yaptık. Ve zalimler için acı bir azap hazırladık.
Yaşar Nuri Öztürk : Ve Nûh kavmi... Resulleri yalanladıklarında hepsini boğup, insanlara bir ibret yaptık. Zalimler için acıklı bir azap hazırladık.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}