» 38 / Sâd  6:

Kuran Sırası: 38
İniş Sırası: 38
Sad Suresi = Sad Suresi
Sad harfi ile basladigindan dolayi bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88

38:6 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ve fırladı | bir grup | onlardan | | yürüyün | ve bağlı kalın | | tanrılarınıza | çünkü | bu | bir şeydir | arzu edilen |

WÆNŦLG ÆLMLǼ MNHM ǼN ÆMŞWÆ WÆṦBRWÆ AL ËLHTKM ÎN HZ̃Æ LŞYÙ YRÆD̃
venTaleḳa l-meleu minhum eni mşū veSbirū ǎlā ālihetikum inne hāƶā leşey'un yurādu

وَانْطَلَقَ الْمَلَأُ مِنْهُمْ أَنِ امْشُوا وَاصْبِرُوا عَلَىٰ الِهَتِكُمْ إِنَّ هَٰذَا لَشَيْءٌ يُرَادُ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WÆNŦLG = venTaleḳa : ve fırladı
2. ÆLMLǼ = l-meleu : bir grup
3. MNHM = minhum : onlardan
4. ǼN = eni :
5. ÆMŞWÆ = mşū : yürüyün
6. WÆṦBRWÆ = veSbirū : ve bağlı kalın
7. AL = ǎlā :
8. ËLHTKM = ālihetikum : tanrılarınıza
9. ÎN = inne : çünkü
10. HZ̃Æ = hāƶā : bu
11. LŞYÙ = leşey'un : bir şeydir
12. YRÆD̃ = yurādu : arzu edilen
ve fırladı | bir grup | onlardan | | yürüyün | ve bağlı kalın | | tanrılarınıza | çünkü | bu | bir şeydir | arzu edilen |

[ŦLG] [MLÆ] [] [] [MŞY] [ṦBR] [] [ÆLH] [] [] [ŞYÆ] [RWD̃]
WÆNŦLG ÆLMLǼ MNHM ǼN ÆMŞWÆ WÆṦBRWÆ AL ËLHTKM ÎN HZ̃Æ LŞYÙ YRÆD̃

venTaleḳa l-meleu minhum eni mşū veSbirū ǎlā ālihetikum inne hāƶā leşey'un yurādu
وانطلق الملأ منهم أن امشوا واصبروا على آلهتكم إن هذا لشيء يراد

[ط ل ق] [م ل ا] [] [] [م ش ي] [ص ب ر] [] [ا ل ه] [] [] [ش ي ا] [ر و د]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وانطلق ط ل ق | ŦLG WÆNŦLG venTaleḳa ve fırladı And went forth
الملأ م ل ا | MLÆ ÆLMLǼ l-meleu bir grup the chiefs
منهم | MNHM minhum onlardan among them
أن | ǼN eni that,
امشوا م ش ي | MŞY ÆMŞWÆ mşū yürüyün """Continue,"
واصبروا ص ب ر | ṦBR WÆṦBRWÆ veSbirū ve bağlı kalın and be patient
على | AL ǎlā over
آلهتكم ا ل ه | ÆLH ËLHTKM ālihetikum tanrılarınıza your gods.
إن | ÎN inne çünkü Indeed,
هذا | HZ̃Æ hāƶā bu this
لشيء ش ي ا | ŞYÆ LŞYÙ leşey'un bir şeydir (is) certainly a thing
يراد ر و د | RWD̃ YRÆD̃ yurādu arzu edilen intended.
ve fırladı | bir grup | onlardan | | yürüyün | ve bağlı kalın | | tanrılarınıza | çünkü | bu | bir şeydir | arzu edilen |

[ŦLG] [MLÆ] [] [] [MŞY] [ṦBR] [] [ÆLH] [] [] [ŞYÆ] [RWD̃]
WÆNŦLG ÆLMLǼ MNHM ǼN ÆMŞWÆ WÆṦBRWÆ AL ËLHTKM ÎN HZ̃Æ LŞYÙ YRÆD̃

venTaleḳa l-meleu minhum eni mşū veSbirū ǎlā ālihetikum inne hāƶā leşey'un yurādu
وانطلق الملأ منهم أن امشوا واصبروا على آلهتكم إن هذا لشيء يراد

[ط ل ق] [م ل ا] [] [] [م ش ي] [ص ب ر] [] [ا ل ه] [] [] [ش ي ا] [ر و د]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وانطلق ط ل ق | ŦLG WÆNŦLG venTaleḳa ve fırladı And went forth
Vav,Elif,Nun,Tı,Lam,Gaf,
6,1,50,9,30,100,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular (form VII) perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
الملأ م ل ا | MLÆ ÆLMLǼ l-meleu bir grup the chiefs
Elif,Lam,Mim,Lam,,
1,30,40,30,,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
منهم | MNHM minhum onlardan among them
Mim,Nun,He,Mim,
40,50,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
أن | ǼN eni that,
,Nun,
,50,
INT – particle of interpretation
حرف تفسير
امشوا م ش ي | MŞY ÆMŞWÆ mşū yürüyün """Continue,"
Elif,Mim,Şın,Vav,Elif,
1,40,300,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
واصبروا ص ب ر | ṦBR WÆṦBRWÆ veSbirū ve bağlı kalın and be patient
Vav,Elif,Sad,Be,Re,Vav,Elif,
6,1,90,2,200,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 2nd person masculine plural imperative verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل أمر والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
على | AL ǎlā over
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
آلهتكم ا ل ه | ÆLH ËLHTKM ālihetikum tanrılarınıza your gods.
,Lam,He,Te,Kef,Mim,
,30,5,400,20,40,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إن | ÎN inne çünkü Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
هذا | HZ̃Æ hāƶā bu this
He,Zel,Elif,
5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
لشيء ش ي ا | ŞYÆ LŞYÙ leşey'un bir şeydir (is) certainly a thing
Lam,Şın,Ye,,
30,300,10,,
EMPH – emphatic prefix lām
N – nominative masculine indefinite noun
اللام لام التوكيد
اسم مرفوع
يراد ر و د | RWD̃ YRÆD̃ yurādu arzu edilen intended.
Ye,Re,Elif,Dal,
10,200,1,4,
V – 3rd person masculine singular (form IV) passive imperfect verb
فعل مضارع مبني للمجهول

Konu Başlığı: -

Abdulbaki Gölpınarlı : Ve ileri gelenlerinden bir kısmı, kalkıp gitmiş ve yürüyün demiştir ve dayanın mâbutlarınıza kulluk etmede; şüphe yok ki istenen şey de budur elbet.
Adem Uğur : Onlardan ileri gelenler: Yürüyün, tanrılarınıza bağlılıkta direnin, sizden istenen şüphesiz budur.
Ahmed Hulusi : Onların ileri gelenleri: "Hadi yolunuza devam edin ve tanrılarınıza bağlı kalın! Muhakkak ki olması gereken budur!" diyerek yürüdü.
Ahmet Tekin : İçlerinden kodamanlar kalkıp yürüdüler. 'Yürüyün, tanrılarınıza bağlılıkta direnin. Kesinlikle sizden istenen budur.'
Ahmet Varol : Onlardan ileri gelen grup ortaya atılıp (dediler ki): 'Yürüyün ve ilâhlarınız üzerinde kararlılık gösterin. Çünkü bu (bizden) istenen bir şeydir.
Ali Bulaç : Onlardan önde gelen bir grup: "Yürüyün, ilahlarınıza karşı (bağlılıkta) kararlı olun; çünkü asıl istenen budur" diye çekip gitti.
Ali Fikri Yavuz : Kureyş’in ileri gelenleri (birbirlerine): “Haydi yürüyün, ilâhlarınıza (putlarınıza ibadete) devam edin. Doğrusu, arzu edilecek olan budur.” diyerek (meclisten) ayrılıp gittiler.
Bekir Sadak : (6-8) Onlardan ileri gelenler: «Yuruyun, tanrilariniza baglilikta direnin, sizden istenen suphesiz budur. Son dinde de bunu isitmedik; bu ancak bir uyarmadir. Kuran, aramizda ona mi indirilmeliydi?» dediler. Hayir, bunlar Kuran'imizdan suphededirler. Hayir, azabimizi henuz tatmamislardi.
Celal Yıldırım : Onlardan ileri gelen grup da «haydi yürüyün de tanrılarınıza (ibâdet ve bağlılıkta) sabır gösterin. Çünkü elbette (sizden) istenilen de budur!»
Diyanet İşleri : (6-8) İçlerinden ileri gelenler, “Gidin, ilâhlarınıza tapmaya devam edin. İşte bu istenen şeydir. Biz bunu son dinde (en son dinî inanışlarda) duymadık. Bu ancak bir uydurmadır. O zikir (Kur’an) içimizden ona mı indirildi?” diyerek kalkıp gittiler. Hayır, onlar benim Zikrimden (Kur’an’dan) şüphe içindedirler. Hayır, henüz azabımı tatmadılar.
Diyanet İşleri (eski) : (6-8) Onlardan ileri gelenler: 'Yürüyün, tanrılarınıza bağlılıkta direnin, sizden istenen şüphesiz budur. Başka dinde de bunu işitmedik; bu ancak bir uydurmadır. Kuran, aramızda ona mı indirilmeliydi?' dediler. Hayır, bunlar Kuran'ımızdan şüphededirler. Hayır, azabımızı henüz tatmamışlardır.
Diyanet Vakfi : (6-8) Onlardan ileri gelenler: Yürüyün, tanrılarınıza bağlılıkta direnin, sizden istenen şüphesiz budur. Son dinde de bunu işitmedik. Bu, ancak bir uydurmadır. Kur'an aramızdan ona mı indirildi? diyerek kalkıp yürüdüler. Hayır! Onlar kitabım hakkında şüphe içindedirler. Hayır! Azabımı henüz tatmadılar.
Edip Yüksel : Onların liderleri öne fırladılar, 'Yürüyün, tanrılarınıza bağlı kalın. Sizden istenen sadece budur.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onlardan ileri gelen grup ortaya atılıp (dediler ki): 'Yürüyün ve ilâhlarınız üzerinde kararlılık gösterin. Çünkü bu (bizden) istenen bir şeydir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İçlerinden o heyet fırladı ve şöyle dedi: «Tanrılarınız üzerinde sabır ve sebat edin? Bu gerçekten arzu edilen şey, bir istek!
Elmalılı Hamdi Yazır : İçlerinden o hey'et de fırladı şöyle: ilâhlarınız üzerinde sabr-u sebat edin, bu cidden arzu olunur bir şey, bir murad
Fizilal-il Kuran : Onlardan ileri gelenler; «yürüyün, tanrılarınıza bağlılıkta direnin, sizden istenen şüphesiz budur.»
Gültekin Onan : Kureyş’in ileri gelenleri (birbirlerine): “Haydi yürüyün, ilâhlarınıza (putlarınıza ibadete) devam edin. Doğrusu, arzu edilecek olan budur.” diyerek (meclisten) ayrılıp gittiler.
Hakkı Yılmaz : (6-8) Ve içlerinden ileri gelenler yürüdüler: “İlâhlarınız üzerinde direnin ve sözünüzden, kararınızdan dönmeyin. Bu, gerçekten, sizden beklenen bir şeydir! Biz bunu son/başka bir dinde işitmedik, bu ancak bir uydurmadır. Öğüt/ Kitap aramızdan o'nun üzerine mi indirildi?” –Aksine onlar Benim öğüdümden/ Kur’ân'dan yetersiz bilgi içindeler, aksine onlar henüz azabımı tatmadılar.–
Hasan Basri Çantay : Onların elebaşılarından bir gurüh (birbirine): «Yürüyün, ma budlarınıza (ibâdetde) sebâtedin. Şübhesiz ki arzu edilecek olan budur» diyerek kalkıb gitmişdir.
Hayrat Neşriyat : (6-8) Onların ileri gelenleri ise: 'Yürüyün ve ilâhlarınızın üzerine sabredin (onlara bağlı kalın); çünki bu, elbette (sizden) istenen şeydir. (Biz) bunu (bize anlatılan tevhid inancını) son dinde (Îsâ’nın dîninde de) işitmedik. Bu, uydurmadan başka birşey değildir! Zikir (Kur’ân) aramızdan (ine ine) ona mı indirildi?' diye kalkıp gittiler. Hayır! Onlar benim zikrimden (Kur’ân’ımdan) şübhe içindedirler. Hayır! (Onlar) benim azâbımı henüz tatmadılar!
İbni Kesir : Onların elebaşlarından bir grup; yürüyün ve tanrılarınız üzerinde direnin. Şüphesiz ki bu; sizden istenen bir şeydir, diyerek çıkıp gittiler.
İskender Evrenosoğlu : Ve onlardan ileri gelenler: "Yürüyün! İlâhlarınıza karşı sabırlı (kararlı) olun. Muhakkak ki sizden istenen mutlaka budur." (diyerek) ayrıldılar.
Muhammed Esed : Liderleri öne atılır: "Pes etmeyin ve ilahlarınıza sımsıkı sarılmaya devam edin: yapılacak tek şey budur!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlardan bir gürûh, «Yürüyünüz ve ilâhlarınızın üzerine sabrediniz, şüphe yok ki, irâde edilmiş şey budur,» diye çıkıp gittiler.
Ömer Öngüt : Onların ileri gelenleri: "Haydi yürüyün! İlâhlarınıza bağlılıkta direnin! Şüphesiz ki bu sizden istenen bir şeydir!" diyerek kalkıp gittiler.
Şaban Piriş : Onların ileri gelenleri: -Yürüyün, ilahlarınıza bağlılıkta sebat gösterin, sizden istenen şey budur diye yola çıktılar.
Suat Yıldırım : İçlerinden önde gelen eşraf takımı derhal harekete geçip "Hâla mı duruyorsunuz, kalkın yürüyüp gösteri yapın ve ilahlarınız konusunda direnip dayanacağınızı ilan edin! Bu, cidden yapılması gereken bir şeydir!" dediler.
Süleyman Ateş : Onlardan bir grup fırladı: "Yürüyün tanrılarınıza bağlı kalın. Çünkü bu, arzû edilen bir şeydir."
Tefhim-ul Kuran : Onlardan önde gelen bir grup: «Yürüyün, ilahlarınıza karşı (bağlılıkta) da kararlı olun; çünkü asıl istenen budur» diye çekip gitti.
Ümit Şimşek : İleri gelenleri 'Yürüyün,' diyerek kalktılar. 'Tanrılarınız hakkında sebat gösterin. Sizden istenen budur.
Yaşar Nuri Öztürk : İçlerinden kodaman bir grup öne çıktı: "Haydi, yürüyün! İlahlarınıza sahip çıkmada kararlı davranın! Gerçek şu ki, istenip beklenen şey budur."


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}