» 38 / Sâd  34:

Kuran Sırası: 38
İniş Sırası: 38
Sad Suresi = Sad Suresi
Sad harfi ile basladigindan dolayi bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88

38:34 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ve andolsun | denedik | Süleyman'ı | ve bıraktık | üstüne | tahtının | bir ceset | sonra | (bize) yöneldi |

WLGD̃ FTNÆ SLYMÆN WǼLGYNÆ AL KRSYH CSD̃Æ S̃M ǼNÆB
veleḳad fetennā suleymāne ve elḳaynā ǎlā kursiyyihi ceseden ṧumme enābe

وَلَقَدْ فَتَنَّا سُلَيْمَانَ وَأَلْقَيْنَا عَلَىٰ كُرْسِيِّهِ جَسَدًا ثُمَّ أَنَابَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WLGD̃ = veleḳad : ve andolsun
2. FTNÆ = fetennā : denedik
3. SLYMÆN = suleymāne : Süleyman'ı
4. WǼLGYNÆ = ve elḳaynā : ve bıraktık
5. AL = ǎlā : üstüne
6. KRSYH = kursiyyihi : tahtının
7. CSD̃Æ = ceseden : bir ceset
8. S̃M = ṧumme : sonra
9. ǼNÆB = enābe : (bize) yöneldi
ve andolsun | denedik | Süleyman'ı | ve bıraktık | üstüne | tahtının | bir ceset | sonra | (bize) yöneldi |

[] [FTN] [] [LGY] [] [KRS] [CSD̃] [] [NWB]
WLGD̃ FTNÆ SLYMÆN WǼLGYNÆ AL KRSYH CSD̃Æ S̃M ǼNÆB

veleḳad fetennā suleymāne ve elḳaynā ǎlā kursiyyihi ceseden ṧumme enābe
ولقد فتنا سليمان وألقينا على كرسيه جسدا ثم أناب

[] [ف ت ن] [] [ل ق ي] [] [ك ر س] [ج س د] [] [ن و ب]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | WLGD̃ veleḳad ve andolsun And certainly
فتنا ف ت ن | FTN FTNÆ fetennā denedik We tried
سليمان | SLYMÆN suleymāne Süleyman'ı Sulaiman,
وألقينا ل ق ي | LGY WǼLGYNÆ ve elḳaynā ve bıraktık and We placed
على | AL ǎlā üstüne on
كرسيه ك ر س | KRS KRSYH kursiyyihi tahtının his throne
جسدا ج س د | CSD̃ CSD̃Æ ceseden bir ceset "a body;"
ثم | S̃M ṧumme sonra then
أناب ن و ب | NWB ǼNÆB enābe (bize) yöneldi he turned.
ve andolsun | denedik | Süleyman'ı | ve bıraktık | üstüne | tahtının | bir ceset | sonra | (bize) yöneldi |

[] [FTN] [] [LGY] [] [KRS] [CSD̃] [] [NWB]
WLGD̃ FTNÆ SLYMÆN WǼLGYNÆ AL KRSYH CSD̃Æ S̃M ǼNÆB

veleḳad fetennā suleymāne ve elḳaynā ǎlā kursiyyihi ceseden ṧumme enābe
ولقد فتنا سليمان وألقينا على كرسيه جسدا ثم أناب

[] [ف ت ن] [] [ل ق ي] [] [ك ر س] [ج س د] [] [ن و ب]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | WLGD̃ veleḳad ve andolsun And certainly
Vav,Lam,Gaf,Dal,
6,30,100,4,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
فتنا ف ت ن | FTN FTNÆ fetennā denedik We tried
Fe,Te,Nun,Elif,
80,400,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
سليمان | SLYMÆN suleymāne Süleyman'ı Sulaiman,
Sin,Lam,Ye,Mim,Elif,Nun,
60,30,10,40,1,50,
"PN – genitive proper noun → Solomon"
اسم علم مجرور بالفتحة بدلاً من الكسرة لأنه ممنوع من الصرف
وألقينا ل ق ي | LGY WǼLGYNÆ ve elḳaynā ve bıraktık and We placed
Vav,,Lam,Gaf,Ye,Nun,Elif,
6,,30,100,10,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
على | AL ǎlā üstüne on
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
كرسيه ك ر س | KRS KRSYH kursiyyihi tahtının his throne
Kef,Re,Sin,Ye,He,
20,200,60,10,5,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
جسدا ج س د | CSD̃ CSD̃Æ ceseden bir ceset "a body;"
Cim,Sin,Dal,Elif,
3,60,4,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
ثم | S̃M ṧumme sonra then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
أناب ن و ب | NWB ǼNÆB enābe (bize) yöneldi he turned.
,Nun,Elif,Be,
,50,1,2,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
فعل ماض

Konu Başlığı: [38:30-40] Süleyman Mal ve Mülk İle Sınanıyor

Abdulbaki Gölpınarlı : Ve andolsun ki biz Süleyman'ı sınamıştık ve tahtının üstüne bir ölü koymuştuk, sonra o da tövbe edip Rabbine dönmüştü.
Adem Uğur : Andolsun biz Süleyman'ı imtihan ettik. Tahtının üstüne bir ceset bırakıverdik, sonra o, yine eski haline döndü.
Ahmed Hulusi : Andolsun ki Süleyman'ı imtihan ettik ve Onun tahtına ölü bir beden bıraktık (tahtına vâris olacak olan imansız kişiyi. A. H. ). . . Sonra tövbe edip yöneldi.
Ahmet Tekin : Andolsun, Süleyman’ı da ağır bir imtihandan geçirdik. Onu tahtının üstüne adeta ceset halinde bıraktık. Sonra tevbe ile önceki haline döndü.
Ahmet Varol : Andolsun biz Süleyman'ı imtihan ettik ve onun tahtının üzerine bir ceset bıraktık. Sonra (bize) yöneldi.
Ali Bulaç : Andolsun, biz Süleyman'ı imtihan ettik, tahtının üstünde bir ceset bıraktık. Sonra (eski durumuna) döndü.
Ali Fikri Yavuz : Gerçekten biz Süleyman’ı imtihan ettik: (Yaptığı bir hata yüzünden) biz onun saltanat tahtına (muvakkat bir zaman için) bir cin oturttuk. Bir müddet sonra (eski) mülk ve tahtına döndü.
Bekir Sadak : And olsun ki Suleyman'i denedik, hukumranligini zayif dusurduk; sonra eski haline dondu.
Celal Yıldırım : And olsun ki biz Süleyman'ı bir imtihandan geçirdik; tahtının üstüne bir cesed atıverdik, o da Allah'a yönelip O'na gönül bağlılığını devam ettirdi.
Diyanet İşleri : Andolsun, biz Süleyman’ı imtihan ettik. Tahtının üstüne bir ceset bıraktık. Sonra tövbe edip bize yöneldi.
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki Süleyman'ı denedik, hükümranlığını zayıf düşürdük; sonra eski haline döndü.
Diyanet Vakfi : Andolsun biz Süleyman'ı imtihan ettik. Tahtının üstüne bir ceset bırakıverdik, sonra o, yine eski haline döndü.
Edip Yüksel : Süleyman'ı böylece sınadık; onun hükümranlığına maddi zenginlik kattık; ancak o tümüyle (Tanrı'ya) yöneldi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Andolsun ki Süleyman'ı imtihan da ettik ve tahtının üzerine bir ceset bıraktık. Sonra tekrar tevbe ile önceki haline döndü.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Andolsun ki Süleyman'ı fitneye düşürdük ve tahtının üzerine bir ceset bıraktık. Sonra tevbe ile önceki haline döndü
Elmalılı Hamdi Yazır : Celâlim hakkı için Süleymana bir fitne de verdik ve tahtının üstüne bir cesed bıraktık sonra tevbe ile rücu' etti
Fizilal-il Kuran : Andolsun, Süleyman'ı denedik. Tahtının üstüne bir ceset bıraktık, sonra O, yine eski haline döndü.
Gültekin Onan : Andolsun, biz Süleyman'ı imtihan ettik, tahtının üstünde bir ceset bıraktık. Sonra (eski durumuna) döndü.
Hakkı Yılmaz : (34,35) "Andolsun ki Biz Süleymân'ı da çeşitli badirelerden, sıkıntılardan geçirerek saflaştırmıştık/ olgunlaştırmıştık. Ve tahtının üzerine bir ceset bırakmıştık. Sonra o, döndü; “Ey Rabbim! Beni koru/bana maddî ve manevî pislik bulaştırma ve bana, benden sonra hiç kimseye yaraşmayan bir mülk hibe et/ bağışla! Şüphesiz ki Sen, bol bol hibe edensin/ bağışlayansın” dedi. "
Hasan Basri Çantay : Andolsun biz, Süleymanı imtihan da etdik: Tahtının üstüne bir cesed bırakıverdik. (Nice günlerden) sonra o, yine (eski haaline) döndü.
Hayrat Neşriyat : And olsun ki Süleymân’ı (bir rahatsızlıkla) imtihân ettik ve tahtının üstüne(kendisini) bir cesed olarak (o hâlsizlikte) bıraktık; sonra (o, sıhhate) yöneldi (şifâ buldu).
İbni Kesir : Andolsun ki; Biz, Süleyman'ı denemiştik. Tahtının üstüne bir ceset attık. Sonra eski haline döndü.
İskender Evrenosoğlu : Ve andolsun ki Biz, Süleyman (A.S)'ı imtihan ettik. Ve onun kürsüsü (tahtı) üzerine ceset olarak ulaştırdık. Sonra yöneldi (ayrıldı).
Muhammed Esed : Fakat (daha önce) Süleyman'ı tahtının üzerine bir ceset koymak suretiyle denemiştik; bunun üzerine (Bize) yönelmiş (ve)
Ömer Nasuhi Bilmen : Andolsun ki, Süleyman'ı bir fitneye düşürdük ve tahtının üzerine bir ceset olarak bıraktık. Sonra tekrar (tahtına) dönüverdi.
Ömer Öngüt : Andolsun ki biz Süleyman'ı imtihandan geçirdik ve tahtının üstüne bir ceset atıverdik. Sonra o yine eski haline döndü.
Şaban Piriş : Süleyman’ı bir imtihana tâbi tutmuştuk. Tahtının üzerinde ceset haline getirmiştik. Sonra da eski haline dönmüştü.
Suat Yıldırım : Biz Süleyman’ı denemeye tâbi tuttuk ve tahtının üzerine bir cesed bıraktık. Sonra o, Allah’a sığınıp tekrar tahtına döndü.
Süleyman Ateş : Andolsun Süleymân'ı denedik. Tahtının üstüne bir ceset bıraktık, sonra (bize) yöneldi.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, biz Süleyman'ı denemeden geçirdik. Tahtının üstünde bir ceset bıraktık. Sonra (eski durumuna) döndü.
Ümit Şimşek : Biz Süleyman'ı da sınadık ve onu tahtına bir ceset halinde bıraktık; sonra yine eski haline döndü.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun ki biz, Süleyman'ı imtihan ettik, tahtının üstüne bir ceset bıraktık da o, tövbe ile Allah'a yöneldi.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}