» 38 / Sâd  3:

Kuran Sırası: 38
İniş Sırası: 38
Sad Suresi = Sad Suresi
Sad harfi ile basladigindan dolayi bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88

38:3 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
nicesini | helak ettik | | onlardan önceki | -den | nesiller- | feryad ettiler | fakat geçmişti | zamanı | kurtuluş |

KM ǼHLKNÆ MN GBLHM MN GRN FNÆD̃WÆ WLÆT ḪYN MNÆṦ
kem ehleknā min ḳablihim min ḳarnin fenādev velāte Hīne menāSin

كَمْ أَهْلَكْنَا مِنْ قَبْلِهِمْ مِنْ قَرْنٍ فَنَادَوْا وَلَاتَ حِينَ مَنَاصٍ

Transcript Okunuş Türkçe
1. KM = kem : nicesini
2. ǼHLKNÆ = ehleknā : helak ettik
3. MN = min :
4. GBLHM = ḳablihim : onlardan önceki
5. MN = min : -den
6. GRN = ḳarnin : nesiller-
7. FNÆD̃WÆ = fenādev : feryad ettiler
8. WLÆT = velāte : fakat geçmişti
9. ḪYN = Hīne : zamanı
10. MNÆṦ = menāSin : kurtuluş
nicesini | helak ettik | | onlardan önceki | -den | nesiller- | feryad ettiler | fakat geçmişti | zamanı | kurtuluş |

[] [HLK] [] [GBL] [] [GRN] [ND̃W] [LWT] [ḪYN] [NWṦ]
KM ǼHLKNÆ MN GBLHM MN GRN FNÆD̃WÆ WLÆT ḪYN MNÆṦ

kem ehleknā min ḳablihim min ḳarnin fenādev velāte Hīne menāSin
كم أهلكنا من قبلهم من قرن فنادوا ولات حين مناص

[] [ه ل ك] [] [ق ب ل] [] [ق ر ن] [ن د و] [ل و ت] [ح ي ن] [ن و ص]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
كم | KM kem nicesini How many
أهلكنا ه ل ك | HLK ǼHLKNÆ ehleknā helak ettik We destroyed
من | MN min before them
قبلهم ق ب ل | GBL GBLHM ḳablihim onlardan önceki before them
من | MN min -den of
قرن ق ر ن | GRN GRN ḳarnin nesiller- a generation,
فنادوا ن د و | ND̃W FNÆD̃WÆ fenādev feryad ettiler then they called out
ولات ل و ت | LWT WLÆT velāte fakat geçmişti when there (was) no longer
حين ح ي ن | ḪYN ḪYN Hīne zamanı time
مناص ن و ص | NWṦ MNÆṦ menāSin kurtuluş (for) escape.
nicesini | helak ettik | | onlardan önceki | -den | nesiller- | feryad ettiler | fakat geçmişti | zamanı | kurtuluş |

[] [HLK] [] [GBL] [] [GRN] [ND̃W] [LWT] [ḪYN] [NWṦ]
KM ǼHLKNÆ MN GBLHM MN GRN FNÆD̃WÆ WLÆT ḪYN MNÆṦ

kem ehleknā min ḳablihim min ḳarnin fenādev velāte Hīne menāSin
كم أهلكنا من قبلهم من قرن فنادوا ولات حين مناص

[] [ه ل ك] [] [ق ب ل] [] [ق ر ن] [ن د و] [ل و ت] [ح ي ن] [ن و ص]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
كم | KM kem nicesini How many
Kef,Mim,
20,40,
INTG – interrogative noun
اسم استفهام
أهلكنا ه ل ك | HLK ǼHLKNÆ ehleknā helak ettik We destroyed
,He,Lam,Kef,Nun,Elif,
,5,30,20,50,1,
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min before them
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قبلهم ق ب ل | GBL GBLHM ḳablihim onlardan önceki before them
Gaf,Be,Lam,He,Mim,
100,2,30,5,40,
N – genitive noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
من | MN min -den of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قرن ق ر ن | GRN GRN ḳarnin nesiller- a generation,
Gaf,Re,Nun,
100,200,50,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
فنادوا ن د و | ND̃W FNÆD̃WÆ fenādev feryad ettiler then they called out
Fe,Nun,Elif,Dal,Vav,Elif,
80,50,1,4,6,1,
REM – prefixed resumption particle
V – 3rd person masculine plural (form III) perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء استئنافية
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ولات ل و ت | LWT WLÆT velāte fakat geçmişti when there (was) no longer
Vav,Lam,Elif,Te,
6,30,1,400,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
حين ح ي ن | ḪYN ḪYN Hīne zamanı time
Ha,Ye,Nun,
8,10,50,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
مناص ن و ص | NWṦ MNÆṦ menāSin kurtuluş (for) escape.
Mim,Nun,Elif,Sad,
40,50,1,90,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور

Konu Başlığı: -

Abdulbaki Gölpınarlı : Onlardan önce nice ümmetleri helâk ettik de bağrışıp çığrıştılar ama kurtuluş vakti çoktan geçmişti.
Adem Uğur : Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. O zaman feryat ettiler. Halbuki artık kurtulma zamanı değildi.
Ahmed Hulusi : Onlardan önce, nice nesilleri feryat figan içinde helâk ettik! Artık kurtulmaları mümkün değildi!
Ahmet Tekin : Kendilerinden önce nice nesilleri helâk ettik. O zaman feryat etmişlerdi. Artık kurtulma zamanı geçmişti.
Ahmet Varol : Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. Feryat ettiler ama kurtuluş vakti değildi.
Ali Bulaç : Biz kendilerinden önce, nice kuşakları yıkıma uğrattık da onlar feryad ettiler; ancak (artık) kurtulma zamanı değildi.
Ali Fikri Yavuz : Kendilerinden evvel nice ümmetleri helâk ettik! Çığrıştılar, fakat kurtulmak vakti değildi.
Bekir Sadak : Onlardan once nice nesilleri yok ettik. Feryat ediyorlardi; oysa artik kurtulma zamani degildi.
Celal Yıldırım : Onlardan önce nice nesilleri yok ettik ki çığlık atıp yardım istiyorlardı. Ama artık kurtulma vakti değildi.
Diyanet İşleri : Biz onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. Onlar da feryat ettiler, ama artık kurtuluş zamanı değildi.
Diyanet İşleri (eski) : Onlardan önce nice nesilleri yok ettik. Feryat ediyorlardı; oysa artık kurtulma zamanı değildi.
Diyanet Vakfi : Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. O zaman feryat ettiler. Halbuki artık kurtulma zamanı değildi.
Edip Yüksel : Onlardan önce nice nesilleri yok ettik. Feryat ettiler, ancak artık kurtuluş zamanı değildi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kendilerinden önce nicelerini helak ettik. Onlar çağrıştılar. Ama artık kurtuluş vakti değildi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Kendilerinden önce nicelerini helak ettik. Çığrıştılar; fakat kurtulma zamanı değildi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Kendilerinden evvel nicelerini helâk ettik! Çığırıştılar: Değildi fakat vaktı halâs
Fizilal-il Kuran : Onlardan önce nice nesilleri helak ettik de feryad ettiler. Oysa artık kurtuluş zamanı değildi.
Gültekin Onan : Biz kendilerinden önce, nice kuşakları yıkıma uğrattık da onlar feryad ettiler; ancak (artık) kurtulma zamanı değildi.
Hakkı Yılmaz : onlardan önce nice kuşakları değişime, yıkıma uğrattık Biz. Onlar da çağrıştılar. Ama artık kurtuluş vakti değildi.
Hasan Basri Çantay : Biz kendilerinden evvel nice ümmet (ler) i helâk etdik. O zaman (ne) çığlıklar kopardılar. Halbuki (o vakit, azâbdan kaçıb) kurtulma vakti değildi...
Hayrat Neşriyat : Onlardan önce nice nesilleri (böyle zulümleri sebebiyle) helâk ettik; o zaman feryâd ettiler; (ama) artık kurtuluş zamânı değildir!
İbni Kesir : Kendilerinden önce nice nesilleri helak ettik de onlar, çığlıklar kopardılar. Halbuki kurtulmak vakti değildi.
İskender Evrenosoğlu : Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. O zaman feryat ettiler, fakat kurtuluş vakti geçmişti.
Muhammed Esed : Onlardan önce kaç nesli (bu günahlarından dolayı) yok ettik! Ve artık kaçmalarının mümkün olmadığını anladıklarında (nasıl) yalvarıyorlardı (Bize)!
Ömer Nasuhi Bilmen : Onlardan evvel nice kavimleri helâk ettik, çağırışmaya başladılar. Artık kurtuluş vakti değildi.
Ömer Öngüt : Onlardan önce nice nesiller helâk ettik. Feryat ettiler ve fakat artık kurtulma zamanı değildi.
Şaban Piriş : Onlardan önceki nesillerden nicelerini helak ettik. Feryat ettiler ama kurtuluş/kaçış vakti geçmişti.
Suat Yıldırım : Biz onlardan önce nice nesilleri silip süpürdük. O zaman ne çığlıklar, ne feryatlar kopardılar! Ama kurtuluş zamanı çoktan geçmişti!
Süleyman Ateş : Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik de feryâd ettiler; fakat artık kurtuluş zamanı geçmişti.
Tefhim-ul Kuran : Biz kendilerinden önce, nice kuşakları yıkıma uğrattık da onlar feryad ettiler; ancak (artık) kurtulma zamanı değildi.
Ümit Şimşek : Biz onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. O zaman feryad edip durdularsa da kurtuluş vakti geçmişti.
Yaşar Nuri Öztürk : Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik biz, bağrıştılar onlar, fakat kurtuluş yoktu; geçmişti zaman.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}