V – 2nd person masculine singular imperative verb فعل أمر
برجلك
ر ج ل | RCL
BRCLK
biriclike
ayağını
with your foot.
Be,Re,Cim,Lam,Kef, 2,200,3,30,20,
P – prefixed preposition bi N – genitive masculine noun PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun جار ومجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
هذا
|
HZ̃Æ
hāƶā
(işte) bu
This
He,Zel,Elif, 5,700,1,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun اسم اشارة
مغتسل
غ س ل | ĞSL
MĞTSL
muğteselun
yıkanacak
(is a spring of) water to bathe,
Mim,Ğayn,Te,Sin,Lam, 40,1000,400,60,30,
N – nominative masculine indefinite (form VIII) passive participle اسم مرفوع
بارد
ب ر د | BRD̃
BÆRD̃
bāridun
serin (bir su)
cool
Be,Elif,Re,Dal, 2,1,200,4,
N – nominative masculine indefinite active participle اسم مرفوع
وشراب
ش ر ب | ŞRB
WŞRÆB
ve şerābun
ve içilecek
"and a drink."""
Vav,Şın,Re,Elif,Be, 6,300,200,1,2,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) N – nominative masculine indefinite noun الواو عاطفة اسم مرفوع
Konu Başlığı: [38:41-61] Eyyub, Hastalık ve Aile Sorunlarıyla Sınanıyor
Abdulbaki Gölpınarlı : Vur yere ayağını, bu yıkanılacak ve içilecek serin su işte demiştik.
Adem Uğur : Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içilecek soğuk bir su (dedik).
Ahmed Hulusi : "Ayağını (hakikatinden kaynaklanan kuvveyle) yere vur! İşte yıkanıp, içeceğin serinletici su (hakikatin ilmi)!" (dedik).
Ahmet Tekin : Biz ona:
'Ayağını yere vur. İşte, yıkanılıp şifa bulunacak, içilecek soğuk bir su.' dedik.
Ahmet Varol : 'Ayağını yere vur. İşte hem yıkanmada kullanılacak hem de içilecek soğuk bir su!'
Ali Bulaç : "Ayağını depret. İşte yıkanacak ve içecek soğuk (su, diye vahyettik)."
Ali Fikri Yavuz : (Kendisine): “- Ayağınla yere vur.” dedik. İşte hem yıkanacak, hem içecek serin bir su!... (Yıkan ve iç, yorgunluğun ve hastalığın geçsin).
Bekir Sadak : «yagini yere vur! Iste yikanacak ve icilecek soguk bir su» dedik.
Celal Yıldırım : Ona: Ayağını (yere) vur; işte yıkanacak ve içecek soğuk bir su! (dedik).
Diyanet İşleri : Biz de ona, “Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içecek soğuk bir su” dedik.
Diyanet İşleri (eski) : 'Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içilecek soğuk bir su' dedik.
Diyanet Vakfi : Ayağını yere vur! İşte yıkanacak ve içilecek soğuk bir su (dedik).
Edip Yüksel : 'Ayağını yere vur. İşte yıkanacak ve içilecek soğuk bir kaynak.'