Abdulbaki Gölpınarlı : Üstlerine bir karalıktır çöker. | |
Adem Uğur : Hüzünden kapkara kesilmiştir. | |
Ahmed Hulusi : Onu da karalık bürür! | |
Ahmet Tekin : O gün, onların üzerine kara bulutlar çökmüş, yüzleri simsiyah kesilmiştir. | |
Ahmet Varol : Onları karanlık bürümüştür. | |
Ali Bulaç : Bir karartı sarıp kaplamıştır. | |
Ali Fikri Yavuz : Onları karanlık ve karalık kaplayacaktır. | |
Bekir Sadak : (40-41) O gun birtakim yuzler de tozlanmis ve onlari karanlik burumustur. | |
Celal Yıldırım : (40-41) Yüzler de var ki o gün üzerleri tozludur; o tozu da bir karanlık sarar. | |
Diyanet İşleri : Onları bir siyahlık bürür. | |
Diyanet İşleri (eski) : (40-41) O gün birtakım yüzler de tozlanmış ve onları karanlık bürümüştür. | |
Diyanet Vakfi : (40-42) Yine o gün birtakım yüzleri de keder bürümüş, hüzünden kapkara kesilmiştir. İşte bunlar kâfirlerdir, günahkârlardır. | |
Edip Yüksel : Karanlık bürümüştür. | |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Onları karanlık bürümüş, | |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Onu bir kara sarar. | |
Elmalılı Hamdi Yazır : Sarar onu bir kara | |
Fizilal-il Kuran : Karanlıklar bürümüştür onları. | |
Gültekin Onan : Bir karartı sarıp kaplamıştır. | |
Hakkı Yılmaz : Sonra karşılığı kendisine hiç eksiksiz verilecektir. | |
Hakkı Yılmaz : (40,41) "Ve yüzler vardır o gün, üzerlerinde toz-toprak; tozu-toprağı da bir is bürümüştür. " | |
Hasan Basri Çantay : Onu (da) bir karanlık ve siyahlık kaplayacakdır. | |
Hayrat Neşriyat : (40-41) Yine o gün birtakım yüzler (de) vardır ki, üzerleri tozludur, onları bir karanlık(nursuzluk) kaplar! | |
İbni Kesir : Bir karanlık bürümüştür. | |
İskender Evrenosoğlu : Onu bir karanlık kaplar. | |
Muhammed Esed : her yanı kuşatan bir karanlıkla: | |
Mustafa İslamoğlu : karardıkça kararacak... | |
Ömer Nasuhi Bilmen : Onları bir karanlık kaplar. | |
Ömer Öngüt : Karanlıklar örtmüştür. | |
Şaban Piriş : Karartı bürümüş. | |
Suat Yıldırım : Üstünü karanlık kaplamıştır. | |
Süleyman Ateş : Onları karanlık bürümüş (öylesine üzgün, öylesine dertli). | |
Tefhim-ul Kuran : Onu da bir karartı sarıp kaplamıştır. | |
Ümit Şimşek : Karanlığa bürünmüştür. | |
Yaşar Nuri Öztürk : Tozu toprağı da bir is bürümüştür. | |