Diyanet İşleri (eski) Meali |
|
1: (1-2) Yanına kör bir kimse geldi diye (Peygamber) yüzünü asıp çevirdi. | |
3: Ne bilirsin, belki de o arınacak; | |
4: Yahut öğüt alacaktı da bu öğüt kendisine fayda verecekti. | |
5: (5-6) Ama sen, kendisini öğütten müstağni gören kimseyi karşına alıp ilgileniyorsun. | |
7: Arınmak istememesinden sana ne? | |
8: (8-10) Sen, Allah'tan korkup sana koşarak gelen kimseye aldırmıyorsun. | |
11: Dikkat et; bu Kuran bir öğüttür. | |
12: Dileyen onu öğüt kabul eder. | |
13: (13-14) O, kutsal kılınmış, yüceltilmiş, arınmış sahifeler üzerindedir. | |
15: (15-16) İyi kimseler, saygıdeğer elçilerin eliyle yazılmıştır. | |
17: Canı çıksın o insanın, o ne nankördür! | |
18: Allah onu hangi şeyden yaratmış? | |
19: Onu meniden yaratıp merhalelerden geçirerek ona şekil vermiş; | |
20: Sonra, yolu ona kolaylaştırmıştır. | |
21: Sonra onu öldürür ve kabre koyar. | |
22: Sonra, dilediği zaman onu tekrar diriltir. | |
23: Hayır; Allah'ın kendisine buyurduğunu hala yerine getirmemiştir. | |
24: İnsan, yiyeceğine bir baksın; | |
25: Doğrusu suyu bol bol indirmekteyiz. | |
26: (26-31) Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde koca koca ağaçlı meyveler ve çayırlar bitirmekteyiz. | |
32: Bunlar sizin ve hayvanlarınız için geçimliktir. | |
33: O muazzam gürültü, kıyamet kopup geldiği zaman; | |
34: (34-36) O gün, kişi kardeşinden, annesinden, babasından, karısından ve oğullarından, kaçar. | |
37: O gün, herkesin kendine yeter derdi vardır. | |
38: (38-39) O gün bir takım yüzler aydınlıktır, gülmekte ve sevinmektedir. | |
40: (40-41) O gün birtakım yüzler de tozlanmış ve onları karanlık bürümüştür. | |
42: İşte bunlar inkarcı olanlar, Allah'ın buyruğundan çıkanlardır. | |