Şaban Piriş Meali |
|
1: (Peygamber) Yüzünü ekşitti ve döndü. | |
2: Ona gözleri görmeyen kimse geldi diye. | |
3: Ne bilirsin belki o, arınacaktır. | |
4: Veya öğüt alacak da öğüt ona fayda verecektir. | |
5: Ama, kendisini ihtiyaçsız görene.. | |
6: Sen, yöneliyorsun ona.. | |
7: Arınmamasından sana ne! | |
8: Ama, sana koşarak gelen.. | |
9: Ve korkarak.. | |
10: Sen ise ilgilenmiyorsun. | |
11: Hayır, (şunu iyi bil ki) şüphesiz bu, bir tezkire/pasaporttur. | |
12: Dileyen kimse onu korur/aklında tutar. | |
13: Şerefli sahifelerde.. | |
14: Yükseltilmiş ve tertemiz.. | |
15: Elçilerin elleriyle.. | |
16: Şerefli ve tertemiz.. | |
17: Kahrolası insan ne de nankör! | |
18: Allah, onu hangi şeyden yarattı? | |
19: Bir sperm damlasından onu yaratıp, güçlendirdi. | |
20: Sonra da ona yolu kolaylaştırdı. | |
21: Sonra, onu öldürüp, kabre koydu. | |
22: Sonra, onu dilediği zaman yeniden diriltecek. | |
23: -Hayır, buna rağmen, henüz onun emrini yerine getirmedi. | |
24: İnsan yemeğine bir baksın. | |
25: Ki, biz suyu döktükçe döktük. | |
26: Sonra yeri yardıkça yardık. | |
27: Ve orada taneler bitirdik. | |
28: Üzümler, sebzeler.. | |
29: Zeytinler, hurmalar.. | |
30: İri ağaçlı bahçeler. | |
31: Meyveler ve otlaklar.. | |
32: Sizin ve hayvanlarınız için bir meta olarak.. | |
33: O büyük gürültü geldiği zaman, | |
34: O gün kişi kardeşinden kaçar. | |
35: Anasından, babasından.. | |
36: Eşinden ve evladından.. | |
37: O gün herkes için kendine yetecek bir işi vardır. | |
38: Yüzler vardır o gün apaydınlık. | |
39: Güleç ve neşeli.. | |
40: Yüzler vardır o gün, üzeri tozlu.. | |
41: Karartı bürümüş. | |
42: İşte onlar, kafirler ve facirler, onlardır. | |