» 80 / Abese  27:

Kuran Sırası: 80
İniş Sırası: 24
Abese Suresi = Surat Asma/Asti Suresi
ismini 1. ayetinde yer alan abese kelimesinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42

80:27 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ve bitirdik | orada | dane |

FǼNBTNÆ FYHÆ ḪBÆ
feenbetnā fīhā Habben

فَأَنْبَتْنَا فِيهَا حَبًّا

Transcript Okunuş Türkçe
1. FǼNBTNÆ = feenbetnā : ve bitirdik
2. FYHÆ = fīhā : orada
3. ḪBÆ = Habben : dane
ve bitirdik | orada | dane |

[NBT] [] [ḪBB]
FǼNBTNÆ FYHÆ ḪBÆ

feenbetnā fīhā Habben
فأنبتنا فيها حبا

[ن ب ت] [] [ح ب ب]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأنبتنا ن ب ت | NBT FǼNBTNÆ feenbetnā ve bitirdik Then We caused to grow
فيها | FYHÆ fīhā orada therein
حبا ح ب ب | ḪBB ḪBÆ Habben dane grain,
ve bitirdik | orada | dane |

[NBT] [] [ḪBB]
FǼNBTNÆ FYHÆ ḪBÆ

feenbetnā fīhā Habben
فأنبتنا فيها حبا

[ن ب ت] [] [ح ب ب]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأنبتنا ن ب ت | NBT FǼNBTNÆ feenbetnā ve bitirdik Then We caused to grow
Fe,,Nun,Be,Te,Nun,Elif,
80,,50,2,400,50,1,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 1st person plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء عاطفة
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
فيها | FYHÆ fīhā orada therein
Fe,Ye,He,Elif,
80,10,5,1,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
جار ومجرور
حبا ح ب ب | ḪBB ḪBÆ Habben dane grain,
Ha,Be,Elif,
8,2,1,
"N – accusative masculine indefinite noun → Grain"
اسم منصوب

Konu Başlığı: -

Abdulbaki Gölpınarlı : Derken orada tohumlar bitirdik.
Adem Uğur : Bu suretle orada ekinler bitirdik,
Ahmed Hulusi : Orada ekinler yetiştirdik.
Ahmet Tekin : Bu suretle orada tohumlar ekip bitirdik.
Ahmet Varol : Böylece orada taneler bitirdik.
Ali Bulaç : Böylece onda taneler bitirdik,
Ali Fikri Yavuz : Böylece bitirdik onda daneler,
Bekir Sadak : (26-31) Sonra yeryuzunu iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, uzumler, sebzeler, zeytin, hurma agaclari ve bahcelerde koca koca agacli meyveler ve cayirlar bitirmekteyiz.
Celal Yıldırım : (27-28-29-30-31) Orada dâne, üzüm, yonca, zeytin, hurma, sık ve büyük ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitiririz.
Diyanet İşleri : (27-32) Böylece sizin ve hayvanlarınızın yararlanması için orada taneler, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalıklar, sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve otlaklar ortaya çıkardık.
Diyanet İşleri (eski) : (26-31) Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde koca koca ağaçlı meyveler ve çayırlar bitirmekteyiz.
Diyanet Vakfi : (25-32) Şöyle ki: Yağmurlar yağdırdık. Sonra toprağı göz göz yardık da oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. (Bütün bunlar) sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.
Edip Yüksel : Ve orada taneler bitirdik,
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Bu suretle orada ekinler bitirdik.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bu şekilde orada daneler,
Elmalılı Hamdi Yazır : Bu suretle onda daneler
Fizilal-il Kuran : Orada bitirdik, taneleri.
Gültekin Onan : Şöylece onda taneler bitirdik,
Hakkı Yılmaz : (27-32) Böylece yeryüzünde, size ve hayvanlarınıza geçimlik olarak daneler/ hububat, üzümler, yoncalar, zeytinler, hurmalar, gür çimenli, sık ağaçlı bahçeler, meyve ve otlak bitirdik.
Hakkı Yılmaz : O âhirete inanmayanlar, melekleri kesinlikle dişilerin isimlendirilmesiyle isimlendiriyorlar.
Hasan Basri Çantay : Bu suretle onda dâne (ler) bitirdik,
Hayrat Neşriyat : (27-32) Böylece orada size ve hayvanlarınıza bir fayda olmak üzere, ekinler, üzüm bağları, yoncalar, zeytinlikler, hurmalıklar, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik.
İbni Kesir : Böylece orada tane bitirdik.
İskender Evrenosoğlu : Böylece orada taneler yetiştirdik.
Muhammed Esed : bu sayede ondan tahıllar yetiştirmekteyiz,
Mustafa İslamoğlu : derken orada tohumu yetiştirmekteyiz...
Ömer Nasuhi Bilmen : (25-27) Şüphe yok ki, bir suyu bir dökmekle döküverdik. Sonra yeri bir yarmakla yarıverdik. Artık onda daneler bitirdik.
Ömer Öngüt : Orada taneler (hububat) bitirdik.
Şaban Piriş : Ve orada taneler bitirdik.
Suat Yıldırım : (24-31) Hele, insan, yiyeceklerinin kaynağına bir baksın: Biz yağmuru gökten şırıl şırıl döktük. Sonra nebat bitsin diye, toprağı iyice sürdük, Orada hububatlar, taneler, üzümler ve yoncalar, zeytinler ve hurmalar, ağaçları gür ve sık bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik.
Süleyman Ateş : Orada bitirdik: Dâne,
Tefhim-ul Kuran : Böylece onda bitirdik; taneler,
Ümit Şimşek : Ondan taneler,
Yaşar Nuri Öztürk : Ardından orada dâneler bitirdik.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}