İbni Kesir Meali |
|
1: Yüzünü asıp çevirdi, | |
2: Kendisine a'ma geldi diye. | |
3: Ne bilirsin belki de o, temizlenecekti. | |
4: Yahut öğüt alacaktı da bu, kendisine fayda verecekti. | |
5: Ama kendisini müstağni gören. | |
6: İşte sen, onu karşına alıyorsun. | |
7: Halbuki onun temizlenmemesinden sana ne? | |
8: Ama sana koşarak gelen, | |
9: Ki o, korkar durumdadır. | |
10: Sen ona aldırmıyor, oyalanıyorsun. | |
11: Sakın; çünkü bu, bir öğüttür. | |
12: Dileyen onu düşünüp öğüy alır. | |
13: O, çok şerefli sahifelerdedir. | |
14: Yüceltilmiş ve temizlenmiştir. | |
15: Katiblerin elleriyle. | |
16: Kıymetli, saygıdeğer. | |
17: Canı çıksın o insanın. Ne de nankördür o. | |
18: Neden yaratmış onu? | |
19: Meniden yarattı onu da, takdir etti. | |
20: Sonra ona tutacağı yolu kolaylaştırmış. | |
21: Sonra da onu öldürdü, kabre koydu. | |
22: Sonra dilediğinde onu tekrar çıkaracak. | |
23: Hayır; Allah'ın emrettiğini yerine getirmemiştir. | |
24: Öyle ya insan yiyeceğine bir baksın. | |
25: Doğrusu Biz; o suyu, bol bol indirdik. | |
26: Sonra toprağı iyiden iyiye yardık. | |
27: Böylece orada tane bitirdik. | |
28: Üzüm ve yonca, | |
29: Zeytin ve hurma, | |
30: Sık ve bol ağaçlı bahçeler. | |
31: Meyve ve mer'a. | |
32: Sizin ve hayvanlarınızın faydalanması için. | |
33: O büyük gürültü geldiği zaman; | |
34: Kişinin kaçacağı gün; kardeşinden, | |
35: Anasından ve babasından. | |
36: Eşinden ve oğullarından. | |
37: O gün; herkesin kendisine yeter bir işi vardır. | |
38: O gün; yüzler vardır, parıl parıl parlar. | |
39: Güleç, sevinçli, | |
40: O gün; yüzler de vardır, tozlanmış, | |
41: Bir karanlık bürümüştür. | |
42: İşte bunlar; kafirler ve facirlerdir. | |