V – 3rd person masculine plural perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إنا
|
ÎNÆ
innā
elbette biz
"""Indeed, we"
,Nun,Elif, ,50,1,
ACC – accusative particle PRON – 1st person plural object pronoun حرف نصب و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
أرسلنا
ر س ل | RSL
ǼRSLNÆ
ursilnā
gönderildik
[we] have been sent
,Re,Sin,Lam,Nun,Elif, ,200,60,30,50,1,
V – 1st person plural (form IV) passive perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض مبني للمجهول و«نا» ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
إلى
|
ÎL
ilā
to
,Lam,, ,30,,
P – preposition حرف جر
قوم
ق و م | GWM
GWM
ḳavmin
bir kavme
a people
Gaf,Vav,Mim, 100,6,40,
N – genitive masculine indefinite noun اسم مجرور
مجرمين
ج ر م | CRM
MCRMYN
mucrimīne
suçlu
criminal,
Mim,Cim,Re,Mim,Ye,Nun, 40,3,200,40,10,50,
N – genitive masculine plural (form IV) active participle اسم مجرور
Konu Başlığı: [51:24-37] İbrahim'e Müjde ve Lut Halkına Azap
Abdulbaki Gölpınarlı : Onlar, şüphe yok ki biz demişlerdi, mücrim bir topluluğa gönderildik.
Adem Uğur : Biz, dediler, suçlu bir kavme gönderildik.
Ahmed Hulusi : Dediler ki: "Doğrusu biz suçlu bir toplum için irsâl olunduk!"
Ahmet Tekin : Melekler: 'Allah’ın koyduğu kuralları tanımayan, İslâm’a planlı cephe alarak, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen güçlü bir kavme görevli olarak gönderildik' dediler.
Ahmet Varol : Dediler ki: 'Biz bir günahkarlar topluluğuna gönderildik.
Ali Bulaç : "Doğrusu biz, suçlu günahkar bir kavme gönderildik" dediler.
Ali Fikri Yavuz : Onlar dediler ki: “- Biz, günahkâr bir kavme (Lût peygamberin kavmine) gönderildik;
Bekir Sadak : (32-34) Elciler: «Suclu bir milletin uzerine, Rabbinin katindan isaretli olarak, asiri gidenlere mahsus sert taslar gondermekle gorevlendirildik» dediler.
Celal Yıldırım : Onlar, «doğrusu biz suçlu günahkâr bir kavme gönderildik,
Diyanet İşleri : (32-34) Onlar şöyle dediler: “Biz suçlu bir kavme (Lût’un kavmine), üzerlerine çamurdan, pişirilmiş ve Rabbinin katında haddi aşanlar için belirlenmiş taşlar yağdırmak için gönderildik.”
Diyanet İşleri (eski) : (32-34) Elçiler: 'Suçlu bir milletin üzerine, Rabbinin katından işaretli olarak, aşırı gidenlere mahsus sert taşlar göndermekle görevlendirildik' dediler.
Diyanet Vakfi : «Biz, dediler, suçlu bir kavme gönderildik.»
Edip Yüksel : Dediler ki, 'Biz suçlu bir topluluğa gönderildik.'
Hakkı Yılmaz : (32-34) Elçiler: “Şüphesiz biz, Rabbinin katından, aşırı gidenler için işaretlenmiş, çamurdan pişirilmiş sert taşları üzerlerine yağdırmamız için günahkâr bir topluma gönderildik” dediler.
Hasan Basri Çantay : Onlar «Biz günahkârlar güruhuna gönderildik», dediler,
İbni Kesir : Dediler ki: Biz, suçlu bir kavme gönderildik,
İskender Evrenosoğlu : Dediler ki: “Muhakkak ki biz, mücrim bir kavme gönderildik.”
Muhammed Esed : Onlar, "Bak" dediler, "biz günaha batmış bir topluma gönderildik,
Ömer Nasuhi Bilmen : (31-32) (İbrahim aleyhisselâm) Dedi ki: «O halde mühim işiniz neden ibarettir ey gönderilmiş zâtlar?» (O melekler de) Dediler ki: «Şüphe yok, biz günahkârlar olan bir kavme gönderildik.»
Ömer Öngüt : Dediler ki: "Biz suçlu bir kavme gönderildik. "
Şaban Piriş : -Biz, günahkar bir topluma gönderildik, dediler.
Suat Yıldırım : (32-34) "Biz" dediler, "Suçlu bir güruhun, haddini aşanların tepelerine, çamurdan pişirilip de Rabbinin nezdinde damgalanmış taşları indirmek için görevlendirildik."
Süleyman Ateş : Dediler: "Biz suçlu bir kavme gönderildik."
Tefhim-ul Kuran : Dediler ki: «Gerçek şu ki biz, suçlu günahkâr bir kavme gönderildik.»
Ümit Şimşek : Dediler ki: 'Biz mücrim bir kavme gönderildik.
Yaşar Nuri Öztürk : Dediler: "Biz, suçlulardan oluşan bir topluma gönderildik."