» 51 / Zâriyât  22:

Kuran Sırası: 51
İniş Sırası: 67
Zariyat Suresi = Tozutanlar/Tozutup-Savuranlar Suresi
1. ayetinde geçen zariyat kelimesinden almistir ismini.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60

51:22 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ve vardır | gökte | rızkınız | ve şey | uyarıldığınız |

WFY ÆLSMÆÙ RZGKM WMÆ TWAD̃WN
ve fī s-semāi rizḳukum ve mā tūǎdūne

وَفِي السَّمَاءِ رِزْقُكُمْ وَمَا تُوعَدُونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WFY = ve fī : ve vardır
2. ÆLSMÆÙ = s-semāi : gökte
3. RZGKM = rizḳukum : rızkınız
4. WMÆ = ve mā : ve şey
5. TWAD̃WN = tūǎdūne : uyarıldığınız
ve vardır | gökte | rızkınız | ve şey | uyarıldığınız |

[] [SMW] [RZG] [] [WAD̃]
WFY ÆLSMÆÙ RZGKM WMÆ TWAD̃WN

ve fī s-semāi rizḳukum ve mā tūǎdūne
وفي السماء رزقكم وما توعدون

[] [س م و] [ر ز ق] [] [و ع د]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وفي | WFY ve fī ve vardır And in
السماء س م و | SMW ÆLSMÆÙ s-semāi gökte the heaven
رزقكم ر ز ق | RZG RZGKM rizḳukum rızkınız (is) your provision
وما | WMÆ ve mā ve şey and what
توعدون و ع د | WAD̃ TWAD̃WN tūǎdūne uyarıldığınız you are promised.
ve vardır | gökte | rızkınız | ve şey | uyarıldığınız |

[] [SMW] [RZG] [] [WAD̃]
WFY ÆLSMÆÙ RZGKM WMÆ TWAD̃WN

ve fī s-semāi rizḳukum ve mā tūǎdūne
وفي السماء رزقكم وما توعدون

[] [س م و] [ر ز ق] [] [و ع د]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وفي | WFY ve fī ve vardır And in
Vav,Fe,Ye,
6,80,10,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
P – preposition
الواو عاطفة
حرف جر
السماء س م و | SMW ÆLSMÆÙ s-semāi gökte the heaven
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,,
1,30,60,40,1,,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
رزقكم ر ز ق | RZG RZGKM rizḳukum rızkınız (is) your provision
Re,Ze,Gaf,Kef,Mim,
200,7,100,20,40,
N – nominative masculine noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وما | WMÆ ve mā ve şey and what
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
توعدون و ع د | WAD̃ TWAD̃WN tūǎdūne uyarıldığınız you are promised.
Te,Vav,Ayn,Dal,Vav,Nun,
400,6,70,4,6,50,
V – 2nd person masculine plural passive imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل

Konu Başlığı: -

Abdulbaki Gölpınarlı : Ve gökte de rızkınız ve size vaadedilen var.
Adem Uğur : Semada da rızkınız ve size vâdedilen başka şeyler vardır.
Ahmed Hulusi : Yaşam gıdanız da, vadedilen şey de semâdadır (bilincinizden yaşanacaktır)!
Ahmet Tekin : Rızkınız, servetiniz, size va’dolunan ve tehdit edildiğiniz şeyler göklerdedir.
Ahmet Varol : Gökte sizin rızkınız ve size vaadedilenler var.
Ali Bulaç : Gökte rızkınız vardır ve size va'dolunmakta olan da.
Ali Fikri Yavuz : Semada ise, (yağmur) rızkınız ve va’d olunduğunuz cennet vardır.
Bekir Sadak : Rizkiniz da, size soz verilen azap da yukaridan gelir.
Celal Yıldırım : Gökte hem rızkınız, hem size va'dedilen şey vardır.
Diyanet İşleri : Gökte rızkınız ve size vaad olunan şeyler vardır.
Diyanet İşleri (eski) : Rızkınız da, size söz verilen azap da yukarıdan gelir.
Diyanet Vakfi : Semada da rızkınız ve size vâdedilen başka şeyler vardır.
Edip Yüksel : Gökte rızkınız ve size söz verilenler vardır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sizin rızkınız da size vaad edilen sevap ve ceza da göktedir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Gökte de rızkınız ve o va'dolunduğunuz (var).
Elmalılı Hamdi Yazır : Semada da rızkınız ve o va'dolunduğunuz
Fizilal-il Kuran : Rızkınız da, size va'dedilen azab da göktedir.
Gültekin Onan : Gökte rızkınız vardır ve size vaadolunmakta olan da.
Hakkı Yılmaz : (20-22) Ve hiç tereddütsüz, kesin inanacaklar için, yeryüzünde ve kendi içinizde nice alâmetler/göstergeler. Ve sizin rızkınız/ sizin rızık vereniniz, sizin vaat olunduğunuz şeyler göktedir. Hâlâ görmüyor musunuz?
Hasan Basri Çantay : Rızkınız ve size va'd olunagelen şeyleri gök (ler) dedir.
Hayrat Neşriyat : Semada da rızkınız ve size vâdedilen başka şeyler vardır.
İbni Kesir : Rızkınız da, size vaadolunan şeyler de semadadır.
İskender Evrenosoğlu : Ve semada sizin rızkınız ve vaadolunduğunuz şeyler vardır.
Muhammed Esed : Semada da rızkınız ve o va'dolunduğunuz
Ömer Nasuhi Bilmen : (22-23) Ve gökte de rızkınız ve vaadolunur olduğunuz şey (vardır). İşte o göğün ve yerin Rabbine kasem olsun ki o (size vaadedilen) herhalde sabittir, sizin söz söyler olmanız gibi (bir hakikattır).
Ömer Öngüt : Sizin rızkınız da size vaad edilen sevap ve ceza da göktedir.
Şaban Piriş : Rızkınız da, size va'dedilen azab da göktedir.
Suat Yıldırım : (20-22) Kesin inanmak isteyenler için yeryüzünde birçok deliller vardır. Bizzat kendi varlıklarınızda da böyle deliller vardır. Hâlâ görmeyecek misiniz? Gökte de hem rızkınız (rızkınızın vesileleri), hem de size vâd olunan cennet vardır.
Süleyman Ateş : Gökte rızkınız da var, uyarıldığınız (azâb)da var!
Tefhim-ul Kuran : Gökte rızkınız vardır ve size va'dolunmakta olan da.
Ümit Şimşek : Gökte ise hem sizin rızkınız, hem de size vaad olunan şey vardır.
Yaşar Nuri Öztürk : Sizin, rızkınız da göktedir, tehdit edildiğiniz şey de.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}