Zuhruf Suresi = Mücevher/Gösteris-Süsler Suresi ismini 35. ayetinde Allah’in verdigi ifade edilen altin-gümüs gibi süslerin sadece bu dünya hayatinin mali oldugunun ifade edilmesinden almistir.
CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 3rd person masculine singular perfect verb PRON – 3rd person feminine singular object pronoun الواو عاطفة فعل ماض و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
كلمة
ك ل م | KLM
KLMT
kelimeten
bir söz
a word
Kef,Lam,Mim,Te merbuta, 20,30,40,400,
N – accusative feminine indefinite noun اسم منصوب
باقية
ب ق ي | BGY
BÆGYT
bāḳiyeten
kalıcı
lasting
Be,Elif,Gaf,Ye,Te merbuta, 2,1,100,10,400,
N – accusative feminine indefinite active participle اسم منصوب
في
|
FY
fī
arasında
among
Fe,Ye, 80,10,
P – preposition حرف جر
عقبه
ع ق ب | AGB
AGBH
ǎḳibihi
kendinden sonrakiler
his descendents,
Ayn,Gaf,Be,He, 70,100,2,5,
N – genitive masculine noun PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لعلهم
|
LALHM
leǎllehum
umulur ki
so that they may
Lam,Ayn,Lam,He,Mim, 30,70,30,5,40,
ACC – accusative particle PRON – 3rd person masculine plural object pronoun حرف نصب من اخوات «ان» و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «لعل»
يرجعون
ر ج ع | RCA
YRCAWN
yerciǔne
dönerler (diye)
return.
Ye,Re,Cim,Ayn,Vav,Nun, 10,200,3,70,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb PRON – subject pronoun فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
Konu Başlığı: [43:22-30] Geçmişi Sorgulamadan İzleme Cehaleti
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve bu birlik sözünü, gerçeğe dönsünler diye soyu arasında da dâimâ kalacak ve zevâl bulmayacak bir vasiyet olarak bıraktı.
Adem Uğur : Bu sözü, ardından geleceklere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı ki, insanlar (onun dinine) dönsünler.
Ahmed Hulusi : Bu sözünü kendinden sonra gelecekler için kalıcı bir fikir olarak oluşturdu, belki o gerçeğe dönerler diye.
Ahmet Tekin : İbrâhim bu ilkeleri, ardından gelecek olan nesillere, kalıcı-ebedî bir düzen haline getirdi ki, onlar hakka dönsünler, doğru yola girsinler.
Ahmet Varol : Ve bunu (tevhid inancını) kendinden sonra gelecekler içinde kalıcı bir söz kıldı. (Artık) umulur ki dönerler.
Ali Bulaç : Ve bunu (bu tevhid inancını) belki (insanlar Allah'a) dönerler diye ardında (kendi soyunda) kalıcı bir kelime olarak kıldı / bıraktı.
Ali Fikri Yavuz : İbrahîm, bu tevhid kelimesini, soyu içerisinde bakî kalan bir kelime yaptı. Gerek ki (küfürden) dönerler.
Bekir Sadak : Ibrahim ardindan geleceklere bu sozu, devamli kalacak bir miras olarak birakti. Artik belki dogru yola donerler.
Celal Yıldırım : İbrahim bunu, (hakka) dönerler diye soyu arasında baki kalacak bir söz olarak bıraktı.
Diyanet İşleri : İbrahim bunu, belki dönerler diye, ardından gelecekler arasında kalıcı bir söz yaptı.
Diyanet İşleri (eski) : İbrahim ardından geleceklere bu sözü, devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı. Artık belki doğru yola dönerler.
Diyanet Vakfi : Bu sözü, ardından geleceklere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı ki, insanlar (onun dinine) dönsünler.
Edip Yüksel : Belki doğru yola dönerler diye onun ardından gelecekler için bunu ebedi bir ders kıldı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İbrahim, bu sözü, ardından gelecek olanlara devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı ki, onlar doğru yola dönsünler.