» 43 / Zuhruf  28:

Kuran Sırası: 43
İniş Sırası: 63
Zuhruf Suresi = Mücevher/Gösteris-Süsler Suresi
ismini 35. ayetinde Allah’in verdigi ifade edilen altin-gümüs gibi süslerin sadece bu dünya hayatinin mali oldugunun ifade edilmesinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89

43:28 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ve onu yaptı | bir söz | kalıcı | arasında | kendinden sonrakiler | umulur ki | dönerler (diye) |

WCALHÆ KLMT BÆGYT FY AGBH LALHM YRCAWN
ve ceǎlehā kelimeten bāḳiyeten ǎḳibihi leǎllehum yerciǔne

وَجَعَلَهَا كَلِمَةً بَاقِيَةً فِي عَقِبِهِ لَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WCALHÆ = ve ceǎlehā : ve onu yaptı
2. KLMT = kelimeten : bir söz
3. BÆGYT = bāḳiyeten : kalıcı
4. FY = fī : arasında
5. AGBH = ǎḳibihi : kendinden sonrakiler
6. LALHM = leǎllehum : umulur ki
7. YRCAWN = yerciǔne : dönerler (diye)
ve onu yaptı | bir söz | kalıcı | arasında | kendinden sonrakiler | umulur ki | dönerler (diye) |

[CAL] [KLM] [BGY] [] [AGB] [] [RCA]
WCALHÆ KLMT BÆGYT FY AGBH LALHM YRCAWN

ve ceǎlehā kelimeten bāḳiyeten ǎḳibihi leǎllehum yerciǔne
وجعلها كلمة باقية في عقبه لعلهم يرجعون

[ج ع ل] [ك ل م] [ب ق ي] [] [ع ق ب] [] [ر ج ع]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وجعلها ج ع ل | CAL WCALHÆ ve ceǎlehā ve onu yaptı And he made it
كلمة ك ل م | KLM KLMT kelimeten bir söz a word
باقية ب ق ي | BGY BÆGYT bāḳiyeten kalıcı lasting
في | FY arasında among
عقبه ع ق ب | AGB AGBH ǎḳibihi kendinden sonrakiler his descendents,
لعلهم | LALHM leǎllehum umulur ki so that they may
يرجعون ر ج ع | RCA YRCAWN yerciǔne dönerler (diye) return.
ve onu yaptı | bir söz | kalıcı | arasında | kendinden sonrakiler | umulur ki | dönerler (diye) |

[CAL] [KLM] [BGY] [] [AGB] [] [RCA]
WCALHÆ KLMT BÆGYT FY AGBH LALHM YRCAWN

ve ceǎlehā kelimeten bāḳiyeten ǎḳibihi leǎllehum yerciǔne
وجعلها كلمة باقية في عقبه لعلهم يرجعون

[ج ع ل] [ك ل م] [ب ق ي] [] [ع ق ب] [] [ر ج ع]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وجعلها ج ع ل | CAL WCALHÆ ve ceǎlehā ve onu yaptı And he made it
Vav,Cim,Ayn,Lam,He,Elif,
6,3,70,30,5,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person feminine singular object pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض و«ها» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
كلمة ك ل م | KLM KLMT kelimeten bir söz a word
Kef,Lam,Mim,Te merbuta,
20,30,40,400,
N – accusative feminine indefinite noun
اسم منصوب
باقية ب ق ي | BGY BÆGYT bāḳiyeten kalıcı lasting
Be,Elif,Gaf,Ye,Te merbuta,
2,1,100,10,400,
N – accusative feminine indefinite active participle
اسم منصوب
في | FY arasında among
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
عقبه ع ق ب | AGB AGBH ǎḳibihi kendinden sonrakiler his descendents,
Ayn,Gaf,Be,He,
70,100,2,5,
N – genitive masculine noun
PRON – 3rd person masculine singular possessive pronoun
اسم مجرور والهاء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لعلهم | LALHM leǎllehum umulur ki so that they may
Lam,Ayn,Lam,He,Mim,
30,70,30,5,40,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
حرف نصب من اخوات «ان» و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «لعل»
يرجعون ر ج ع | RCA YRCAWN yerciǔne dönerler (diye) return.
Ye,Re,Cim,Ayn,Vav,Nun,
10,200,3,70,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل

Konu Başlığı: [43:22-30] Geçmişi Sorgulamadan İzleme Cehaleti

Abdulbaki Gölpınarlı : Ve bu birlik sözünü, gerçeğe dönsünler diye soyu arasında da dâimâ kalacak ve zevâl bulmayacak bir vasiyet olarak bıraktı.
Adem Uğur : Bu sözü, ardından geleceklere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı ki, insanlar (onun dinine) dönsünler.
Ahmed Hulusi : Bu sözünü kendinden sonra gelecekler için kalıcı bir fikir olarak oluşturdu, belki o gerçeğe dönerler diye.
Ahmet Tekin : İbrâhim bu ilkeleri, ardından gelecek olan nesillere, kalıcı-ebedî bir düzen haline getirdi ki, onlar hakka dönsünler, doğru yola girsinler.
Ahmet Varol : Ve bunu (tevhid inancını) kendinden sonra gelecekler içinde kalıcı bir söz kıldı. (Artık) umulur ki dönerler.
Ali Bulaç : Ve bunu (bu tevhid inancını) belki (insanlar Allah'a) dönerler diye ardında (kendi soyunda) kalıcı bir kelime olarak kıldı / bıraktı.
Ali Fikri Yavuz : İbrahîm, bu tevhid kelimesini, soyu içerisinde bakî kalan bir kelime yaptı. Gerek ki (küfürden) dönerler.
Bekir Sadak : Ibrahim ardindan geleceklere bu sozu, devamli kalacak bir miras olarak birakti. Artik belki dogru yola donerler.
Celal Yıldırım : İbrahim bunu, (hakka) dönerler diye soyu arasında baki kalacak bir söz olarak bıraktı.
Diyanet İşleri : İbrahim bunu, belki dönerler diye, ardından gelecekler arasında kalıcı bir söz yaptı.
Diyanet İşleri (eski) : İbrahim ardından geleceklere bu sözü, devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı. Artık belki doğru yola dönerler.
Diyanet Vakfi : Bu sözü, ardından geleceklere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı ki, insanlar (onun dinine) dönsünler.
Edip Yüksel : Belki doğru yola dönerler diye onun ardından gelecekler için bunu ebedi bir ders kıldı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İbrahim, bu sözü, ardından gelecek olanlara devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı ki, onlar doğru yola dönsünler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O, bu sözü, soyu arkasında kalan bir kelime yaptı ki, tevhide dönsünler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve onu ardında (zürriyyetinde) kalan bir kelime yaptı gerek ki rücu' edeler
Fizilal-il Kuran : ve bu tevhid sözünün ardından kalıcı bir söz yaptı ki, insanlar Allah'a dönsünler.
Gültekin Onan : Ve bunu (bu tevhid inancını) belki (insanlar Tanrı'ya) dönerler diye ardında (kendi soyunda) kalıcı bir kelime olarak kıldı / bıraktı.
Hakkı Yılmaz : İbrâhîm bu sözü, onların dönmesi için ardından gelecek olanlara devamlı kalacak bir söz yaptı.–
Hasan Basri Çantay : (İbrâhîm) bunu (bu tevhîd kelimesini, ileride Mekkeliler de dînine) dönsünler diye, zürriyeti arasında baakıy bir kelime yapdı.
Hayrat Neşriyat : Ve (İbrâhîm) bunu (bu sözü), zürriyeti içinde bâki kalacak bir kelime yaptı ki, onlar(onun dînine) dönsünler!
İbni Kesir : Ve onu; belki dönerler diye ardından gelenler için kalıcı bir kelime kıldı.
İskender Evrenosoğlu : Ve onu, zürriyeti içinde bâki (kalıcı) bir kelime kıldı. Umulur ki böylece onlar (putlardan) dönerler.
Muhammed Esed : Ve bunu, daha sonra gelenler arasında yaşamaya devam eden bir söz olarak söyledi ki onlar (daima) o (sözü hatırlayıp ona) dönsünler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onu (o ifadesini) zürriyeti arasında bâki bir kelime kıldı. Belki onlar, dönüverirler (diye).
Ömer Öngüt : Bu sözü, ardından geleceklere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı. Artık belki doğru yola dönerler.
Şaban Piriş : Onu, belki dönerler diye arkasında kalıcı bir söz haline getirdi.
Suat Yıldırım : O, bu sözü hakka dönsünler diye, gelecek nesillere devamlı kalacak bir miras olarak bıraktı.
Süleyman Ateş : Ve bu sözü ardında kalıcı bir söz yaptı ki (insanlar Allah'a kulluğa) dönsünler.
Tefhim-ul Kuran : Ve bunu (bu tevhid inancını) onun ardında (kendi soyunda) kalıcı bir kelime olarak kılıp bıraktı ki belki (Allah'a) dönerler diye.
Ümit Şimşek : İnsanlar hakka dönsünler diye, İbrahim bu sözü ardında miras bıraktı.
Yaşar Nuri Öztürk : O, sözünü, kendinden sonra yaşayacak bir mesaj yaptı ki, insanlar hakka dönebilsinler.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}