N – accusative masculine plural (form VIII) active participle اسم منصوب
في
|
FY
fī
altındadır
(will be) in
Fe,Ye, 80,10,
P – preposition حرف جر
ظلال
ظ ل ل | ƵLL
ƵLÆL
Zilālin
gölgeler
shades
Zı,Lam,Elif,Lam, 900,30,1,30,
N – genitive masculine plural indefinite noun اسم مجرور
وعيون
ع ي ن | AYN
WAYWN
ve ǔyūnin
ve çeşme başındadırlar
and springs,
Vav,Ayn,Ye,Vav,Nun, 6,70,10,6,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) N – genitive feminine plural indefinite noun الواو عاطفة اسم مجرور
Konu Başlığı: -
Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki çekinenler, gölgeliklerdedir ve pınar başlarında,
Adem Uğur : Şüphesiz (o gün) takvâ sahipleri, gölgeliklerde ve pınar başlarında,
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki müttekîler (korunmuşlar), gölgelerin ve kaynakların içindedirler.
Ahmet Tekin : Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minler gölgeliklerde, akarsu kıyılarında ve pınar başlarındadır.
Ahmet Varol : Şüphesiz takva sahipleri gölgelerde ve pınar başlarındadırlar.
Ali Bulaç : Şüphesiz muttaki olanlar, gölgeliklerde ve pınar başlarındadır;
Ali Fikri Yavuz : Doğrusu takva sahibleri, gölgelerle kaynaklarda;
Celal Yıldırım : Şüphesiz ki muttakîler (Allah'tan saygı ile korkup hile, yalan ve düzenbazlıktan sakınanlar) gölgelikte pınarlar başında, canlarının çektiği meyveler arasındadırlar.
Diyanet İşleri : Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, gölgeler içinde ve pınar başlarındadırlar.
Diyanet İşleri (eski) : Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanlar, elbette gölgeliklerde ve pınar başlarındadırlar.
Diyanet Vakfi : (41-42) Şüphesiz (o gün) takvâ sahipleri, gölgeliklerde ve pınar başlarında, canlarının çektiğinden çeşit çeşit meyveler arasında olacaklardır.
Edip Yüksel : Erdemliler gölgeliklerde ve pınarlar arasında...