Adem Uğur : İşte, biz iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız.
Ahmed Hulusi : Doğrusu biz muhsinleri (müşahedelerinde Hak'tan gayrı bulunmayanları) böylece cezalandırırız!
Ahmet Tekin : İşte biz, iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman idareciler, askerî erkân ve müslümanları böyle mükâfatlandırırız.
Ahmet Varol : İşte biz iyilik edenleri böyle mükâfatlandırırız.
Ali Bulaç : Elbette biz, 'iyi ve güzel' davrananları işte böyle ödüllendiririz.
Ali Fikri Yavuz : İşte biz, güzel amel işliyenleri böyle mükâfatlandırırız.
Bekir Sadak : Biz, iyi davarananlara iste boyle karsilik veririz.
Celal Yıldırım : (43-44) Hakikat biz, iyiliği, yararlı işlerde bulunmayı huy edinenleri böyle mükâfatlandırırız..
Diyanet İşleri : Şüphesiz biz iyilik yapanları işte böyle mükâfatlandırırız.