» 78 / Nebe’  28:

Kuran Sırası: 78
İniş Sırası: 80
Nebe Suresi = Haber Suresi
sure kiyamet günü haberiyle basladigindan bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40

78:28 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ve yalanlamışlardı | ayetlerimizi | tekzib ile |

WKZ̃BWÆ B ËYÆTNÆ KZ̃ÆBÆ
ve keƶƶebū biāyātinā kiƶƶāben

وَكَذَّبُوا بِايَاتِنَا كِذَّابًا

Transcript Okunuş Türkçe
1. WKZ̃BWÆ = ve keƶƶebū : ve yalanlamışlardı
2. B ËYÆTNÆ = biāyātinā : ayetlerimizi
3. KZ̃ÆBÆ = kiƶƶāben : tekzib ile
ve yalanlamışlardı | ayetlerimizi | tekzib ile |

[KZ̃B] [ÆYY] [KZ̃B]
WKZ̃BWÆ B ËYÆTNÆ KZ̃ÆBÆ

ve keƶƶebū biāyātinā kiƶƶāben
وكذبوا بآياتنا كذابا

[ك ذ ب] [ا ي ي] [ك ذ ب]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وكذبوا ك ذ ب | KZ̃B WKZ̃BWÆ ve keƶƶebū ve yalanlamışlardı And they denied
بآياتنا ا ي ي | ÆYY B ËYÆTNÆ biāyātinā ayetlerimizi Our Signs
كذابا ك ذ ب | KZ̃B KZ̃ÆBÆ kiƶƶāben tekzib ile (with) denial.
ve yalanlamışlardı | ayetlerimizi | tekzib ile |

[KZ̃B] [ÆYY] [KZ̃B]
WKZ̃BWÆ B ËYÆTNÆ KZ̃ÆBÆ

ve keƶƶebū biāyātinā kiƶƶāben
وكذبوا بآياتنا كذابا

[ك ذ ب] [ا ي ي] [ك ذ ب]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وكذبوا ك ذ ب | KZ̃B WKZ̃BWÆ ve keƶƶebū ve yalanlamışlardı And they denied
Vav,Kef,Zel,Be,Vav,Elif,
6,20,700,2,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural (form II) perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
بآياتنا ا ي ي | ÆYY B ËYÆTNÆ biāyātinā ayetlerimizi Our Signs
Be,,Ye,Elif,Te,Nun,Elif,
2,,10,1,400,50,1,
P – prefixed preposition bi
N – genitive feminine plural noun
PRON – 1st person plural possessive pronoun
جار ومجرور و«نا» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
كذابا ك ذ ب | KZ̃B KZ̃ÆBÆ kiƶƶāben tekzib ile (with) denial.
Kef,Zel,Elif,Be,Elif,
20,700,1,2,1,
N – accusative masculine indefinite (form II) verbal noun
اسم منصوب

Konu Başlığı: [78:27-30] Cahiller Bir Hesap Ummadılar

Abdulbaki Gölpınarlı : Ve delillerimizi boyuna yalanlarlardı.
Adem Uğur : Bizim âyetlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı.
Ahmed Hulusi : Varlıklarındaki işaretlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı!
Ahmet Tekin : Olanca imkânlarıyla âyetlerimizi, Kurân’ımızı, ilkelerimizi yalanlıyorlardı.
Ahmet Varol : Ayetlerimizi de yalanlayabildikçe yalanladılar.
Ali Bulaç : Bizim ayetlerimizi yalanlayabildikleri kadar yalanlıyorlardı.
Ali Fikri Yavuz : Âyetlerimizi de alabildiklerine yalanlamışlardı.
Bekir Sadak : Ayetlerimizi hep yalan sayip dururlardi.
Celal Yıldırım : Âyetlerimizi yalan saydılar da saydılar.
Diyanet İşleri : Âyetlerimizi de alabildiğine yalanlamışlardı.
Diyanet İşleri (eski) : Ayetlerimizi hep yalan sayıp dururlardı.
Diyanet Vakfi : Bizim âyetlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı.
Edip Yüksel : Ve ayetlerimizi, mucizelerimizi yalanladılar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Âyetlerimizi yalanlaya yalanlaya tam bir yalancı olmuşlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ayetlerimize yalan diye diye tam bir yalancı olmuşlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Âyetlerimizi tekzîb ede ede kesilmişlerdi kezzab
Fizilal-il Kuran : Ayetlerimizi de tamamen yalanlamışlardı.
Gültekin Onan : Bizim ayetlerimizi yalanlayabildikleri kadar yalanlıyorlardı.
Hakkı Yılmaz : Ve âyetlerimizi/alâmetlerimizi/göstergelerimizi yalanladıkça yalanladılar.
Hasan Basri Çantay : bizim âyetlerimizi alabildiklerine yalan sayıyorlardı.
Hayrat Neşriyat : Âyetlerimizi de yalanladıkça yalanlamışlardı.
İbni Kesir : Ve ayetlerimizi yalan sayıp dururlardı.
İskender Evrenosoğlu : Ve âyetlerimizi tekzip ederek yalanladılar.
Muhammed Esed : mesajlarımızı tek tek ve tümüyle yalanladıkları halde;
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve âyetlerimizi yalan saymakla yalan sayar olmuşlardı.
Ömer Öngüt : Ve âyetlerimizi de tamamen yalan sayıyorlardı.
Şaban Piriş : Ayetlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı.
Suat Yıldırım : İşleri güçleri ayetlerimizi yalan saymaktı.
Süleyman Ateş : Âyetlerimizi de tamamen yalanlamışlardı.
Tefhim-ul Kuran : Bizim ayetlerimizi de yalanlayabildikleri kadar yalanlıyorlardı.
Ümit Şimşek : Âyetlerimizi yalanladıkça yalanlıyorlardı.
Yaşar Nuri Öztürk : Ayetlerimizi pervasızca yalanlamışlardı.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}