» 78 / Nebe’  27:

Kuran Sırası: 78
İniş Sırası: 80
Nebe Suresi = Haber Suresi
sure kiyamet günü haberiyle basladigindan bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40

78:27 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
çünkü onlar | idiler | | ummuyor(lar) | bir hesap |

ÎNHM KÆNWÆ YRCWN ḪSÆBÆ
innehum kānū yercūne Hisāben

إِنَّهُمْ كَانُوا لَا يَرْجُونَ حِسَابًا

Transcript Okunuş Türkçe
1. ÎNHM = innehum : çünkü onlar
2. KÆNWÆ = kānū : idiler
3. LÆ = lā :
4. YRCWN = yercūne : ummuyor(lar)
5. ḪSÆBÆ = Hisāben : bir hesap
çünkü onlar | idiler | | ummuyor(lar) | bir hesap |

[] [KWN] [] [RCW] [ḪSB]
ÎNHM KÆNWÆ YRCWN ḪSÆBÆ

innehum kānū yercūne Hisāben
إنهم كانوا لا يرجون حسابا

[] [ك و ن] [] [ر ج و] [ح س ب]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنهم | ÎNHM innehum çünkü onlar Indeed, they
كانوا ك و ن | KWN KÆNWÆ kānū idiler were
لا | not
يرجون ر ج و | RCW YRCWN yercūne ummuyor(lar) expecting
حسابا ح س ب | ḪSB ḪSÆBÆ Hisāben bir hesap an account,
çünkü onlar | idiler | | ummuyor(lar) | bir hesap |

[] [KWN] [] [RCW] [ḪSB]
ÎNHM KÆNWÆ YRCWN ḪSÆBÆ

innehum kānū yercūne Hisāben
إنهم كانوا لا يرجون حسابا

[] [ك و ن] [] [ر ج و] [ح س ب]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
إنهم | ÎNHM innehum çünkü onlar Indeed, they
,Nun,He,Mim,
,50,5,40,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
حرف نصب و«هم» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
كانوا ك و ن | KWN KÆNWÆ kānū idiler were
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
لا | not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
يرجون ر ج و | RCW YRCWN yercūne ummuyor(lar) expecting
Ye,Re,Cim,Vav,Nun,
10,200,3,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
حسابا ح س ب | ḪSB ḪSÆBÆ Hisāben bir hesap an account,
Ha,Sin,Elif,Be,Elif,
8,60,1,2,1,
N – accusative masculine indefinite (form III) verbal noun
اسم منصوب

Konu Başlığı: [78:27-30] Cahiller Bir Hesap Ummadılar

Abdulbaki Gölpınarlı : Şüphe yok ki onlar, hiçbir soru ummazlardı.
Adem Uğur : Çünkü onlar hesap gününü (geleceğini) ummazlardı.
Ahmed Hulusi : Muhakkak ki onlar bir hesap (yaşamlarının sonucunu) ummuyorlardı!
Ahmet Tekin : Onlar hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.
Ahmet Varol : Çünkü onlar bir hesap (göreceklerini) ummuyorlardı.
Ali Bulaç : Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.
Ali Fikri Yavuz : Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini hiç ummuyorlardı,
Bekir Sadak : Cunku onlar, hesaba cekileceklerini sanmazlardi.
Celal Yıldırım : Çünkü onlar hiç de hesabı ummazlardı.
Diyanet İşleri : Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.
Diyanet İşleri (eski) : Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini sanmazlardı.
Diyanet Vakfi : Çünkü onlar hesap gününü (geleceğini) ummazlardı.
Edip Yüksel : Onlar bir hesap ummuyorlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Çünkü onlar hiçbir hesap ummazlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Çünkü onlar, hiçbir hesap ummazlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır : çünkü ummazlardı onlar hiç bir hisab
Fizilal-il Kuran : Çünkü onlar bir hesab görüleceğini ummuyorlardı.
Gültekin Onan : Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.
Hakkı Yılmaz : Şüphesiz onlar, hesabı ummazlardı.
Hasan Basri Çantay : Çünkü onlar hiçbir hisâb ummuyorlardı,
Hayrat Neşriyat : Çünki onlar (kendileri hakkında) bir hesab (görüleceğini) ummuyorlardı.
İbni Kesir : Çünkü onlar hiç bir hesab beklemezlerdi.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki onlar bir hesap ummuyorlardı.
Muhammed Esed : Doğrusu onlar hesaba çekileceklerini beklemiyorlardı,
Ömer Nasuhi Bilmen : (26-27) Uygun bir ceza olarak. Şüphe yok ki onlar, bir hesabı ummaz olmuşlardı.
Ömer Öngüt : Çünkü onlar hesaba çekileceklerini beklemiyorlardı.
Şaban Piriş : Çünkü onlar, hesabı ummuyorlardı.
Suat Yıldırım : Çünkü onlar bu hesap gününe inanmıyor (onu hesaba almıyorlardı).
Süleyman Ateş : Çünkü onlar bir hesap (görüleceğini) ummuyorlardı.
Tefhim-ul Kuran : Doğrusu onlar, hesaba çekileceklerini ummuyorlardı.
Ümit Şimşek : Çünkü onlar hesaba çekilmeyi ummuyorlardı.
Yaşar Nuri Öztürk : Doğrusu onlar böyle bir hesap ummuyorlardı.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}