» 44 / Duhân  10:

Kuran Sırası: 44
İniş Sırası: 64
Duhan Suresi = Duman Suresi
ismini 10. ayetinde geçen duhan kelimesinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59

44:10 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
o halde gözetle | günü | getireceği | göğün | bir duman | açık |

FÆRTGB YWM TǼTY ÆLSMÆÙ BD̃ḢÆN MBYN
ferteḳib yevme te'tī s-semāu biduḣānin mubīnin

فَارْتَقِبْ يَوْمَ تَأْتِي السَّمَاءُ بِدُخَانٍ مُبِينٍ

Transcript Okunuş Türkçe
1. FÆRTGB = ferteḳib : o halde gözetle
2. YWM = yevme : günü
3. TǼTY = te'tī : getireceği
4. ÆLSMÆÙ = s-semāu : göğün
5. BD̃ḢÆN = biduḣānin : bir duman
6. MBYN = mubīnin : açık
o halde gözetle | günü | getireceği | göğün | bir duman | açık |

[RGB] [YWM] [ÆTY] [SMW] [D̃ḢN] [BYN]
FÆRTGB YWM TǼTY ÆLSMÆÙ BD̃ḢÆN MBYN

ferteḳib yevme te'tī s-semāu biduḣānin mubīnin
فارتقب يوم تأتي السماء بدخان مبين

[ر ق ب] [ي و م] [ا ت ي] [س م و] [د خ ن] [ب ي ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فارتقب ر ق ب | RGB FÆRTGB ferteḳib o halde gözetle Then watch
يوم ي و م | YWM YWM yevme günü (for the) Day
تأتي ا ت ي | ÆTY TǼTY te'tī getireceği (when) will bring
السماء س م و | SMW ÆLSMÆÙ s-semāu göğün the sky
بدخان د خ ن | D̃ḢN BD̃ḢÆN biduḣānin bir duman smoke
مبين ب ي ن | BYN MBYN mubīnin açık visible,
o halde gözetle | günü | getireceği | göğün | bir duman | açık |

[RGB] [YWM] [ÆTY] [SMW] [D̃ḢN] [BYN]
FÆRTGB YWM TǼTY ÆLSMÆÙ BD̃ḢÆN MBYN

ferteḳib yevme te'tī s-semāu biduḣānin mubīnin
فارتقب يوم تأتي السماء بدخان مبين

[ر ق ب] [ي و م] [ا ت ي] [س م و] [د خ ن] [ب ي ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فارتقب ر ق ب | RGB FÆRTGB ferteḳib o halde gözetle Then watch
Fe,Elif,Re,Te,Gaf,Be,
80,1,200,400,100,2,
REM – prefixed resumption particle
V – 2nd person masculine singular (form VIII) imperative verb
الفاء استئنافية
فعل أمر
يوم ي و م | YWM YWM yevme günü (for the) Day
Ye,Vav,Mim,
10,6,40,
N – accusative masculine noun
اسم منصوب
تأتي ا ت ي | ÆTY TǼTY te'tī getireceği (when) will bring
Te,,Te,Ye,
400,,400,10,
V – 3rd person feminine singular imperfect verb
فعل مضارع
السماء س م و | SMW ÆLSMÆÙ s-semāu göğün the sky
Elif,Lam,Sin,Mim,Elif,,
1,30,60,40,1,,
N – nominative feminine noun
اسم مرفوع
بدخان د خ ن | D̃ḢN BD̃ḢÆN biduḣānin bir duman smoke
Be,Dal,Hı,Elif,Nun,
2,4,600,1,50,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine indefinite noun
جار ومجرور
مبين ب ي ن | BYN MBYN mubīnin açık visible,
Mim,Be,Ye,Nun,
40,2,10,50,
N – genitive masculine indefinite (form IV) active participle
اسم مجرور

Konu Başlığı: [44:10-39] Duman: Gelecekle İlgili Büyük Haber

Abdulbaki Gölpınarlı : Artık gözetle gökyüzünden apaçık, gözle görünür bir dumanın geleceği günü.
Adem Uğur : Şimdi sen, göğün, açık bir duman çıkaracağı günü gözetle.
Ahmed Hulusi : Semânın apaçık bir duhân (duman) olarak geleceği (insanî hakikatin fark edileceği) süreci gözetle!
Ahmet Tekin : Şimdi sen göğün açık bir duman getireceği günü gözetle.
Ahmet Varol : Artık sen göğün açık bir duman getireceği günü gözetle.
Ali Bulaç : Öyleyse sen, göğün açıkça bir duman getireceği günü gözle;
Ali Fikri Yavuz : O halde (Ey Rasûlüm), semanın aşikâre bir duman (kıtlık ve açlık) getireceği (azab) gününü gözle.
Bekir Sadak : (10-11) GOgun, insanlari buruyecek ve gozle gorulecek bir duman cikaracagi gunu bekle; bu, can yakan bir azabdir.
Celal Yıldırım : (10-11) (Ey Peygamber!) Artık göğün, insanları saracağı bir dumanla geleceği günü gözetle. Bu elem verici bir azâbdır.
Diyanet İşleri : Göğün açık bir duman getireceği günü bekle.
Diyanet İşleri (eski) : (10-11) Göğün, insanları bürüyecek ve gözle görülecek bir duman çıkaracağı günü bekle; bu, can yakan bir azabdır.
Diyanet Vakfi : (10-11) Şimdi sen, göğün, insanları bürüyecek açık bir duman çıkaracağı günü gözetle. Bu, elem verici bir azaptır.
Edip Yüksel : Göğün apaçık bir dumanı getireceği günü gözetle.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (10-11) Ey Muhammed! Şimdi sen göğün, insanları bürüyecek açık bir duman getireceği günü gözetle! Bu acı bir azabdır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O halde o göğün açık bir duman ile geleceği günü gözetle
Elmalılı Hamdi Yazır : O halde gözet o Semânın açık bir duman ile geleceği günü
Fizilal-il Kuran : Göğün gözle görülür bir duman getireceği günü gözetle.
Gültekin Onan : Öyleyse sen, göğün açıkça bir duman getireceği günü gözle;
Hakkı Yılmaz : (10,11) Şimdi sen, göğün, apaçık bir kıtlık getireceği günü gözetle. O kıtlık insanları sarıp sarmalar. Bu, elem verici bir azaptır.
Hasan Basri Çantay : O halde semânın apâşikâr bir duman getireceği günü gözetle (Habîbim).
Hayrat Neşriyat : (10-11) O hâlde, göğün insanları bürüyecek apaçık bir duhân (bir duman) getireceği günü gözetle! Bu (pek) elemli bir azabdır.
İbni Kesir : Öyleyse sen gözle. Göğün açıkça bir duman çıkaracağı gün;
İskender Evrenosoğlu : Artık göğün, apaçık duman (fitne) getireceği günü gözle.
Muhammed Esed : Öyleyse, gökyüzünde (Son Saat'in yaklaştığını) haber veren bir duman tabakasının belireceği Gün'ü bekle,
Ömer Nasuhi Bilmen : (9-10) Fakat onlar, şekk içinde oynarlar. Artık gözet bir günü ki, gök, bir apaçık duman ile gelecektir.
Ömer Öngüt : Resulüm! O halde sen göğün apaçık bir duman getireceği günü bekle.
Şaban Piriş : Göğün apaçık bir duman getireceği günü gözle!
Suat Yıldırım : (10-11) O halde sen göğün, bütün insanları saracak olan aşikâr bir duman çıkaracağı günü gözle. Bu, gayet acı bir azaptır.
Süleyman Ateş : Göğün, açık bir duman getireceği günü gözetle.
Tefhim-ul Kuran : Öyleyse sen, göğün açıkça bir duman getireceği günü gözle;
Ümit Şimşek : Sen göğün aşikâr bir duman çıkaracağı günü gözle.
Yaşar Nuri Öztürk : Artık sen göğün açıkça izlenen bir duman getireceği günü gözle.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}