Bekir Sadak Meali |
|
1: Ha, Mim. | |
2: (2-3) Apacik olan Kitap'a and olsun ki, Biz onu, kutlu bir gecede indirdik. Dogrusu Biz, insanlari uyarmaktayiz. | |
4: (4-7) Katimizdan bir buyrukla, her hikmetli ise o gecede hukmedilir. Dogrusu Biz oteden beri peygamberler gondermekteyiz. Eger kesin olarak inanirsaniz bilin ki, bu senin Rabbinden, goklerin, yerin ve ikisi arasinda bulunanlarin Rabbinden bir rahmettir. O, isitendir, bilendir. | |
8: O'ndan baska tanri yoktur; diriltir ve oldurur. Sizin de Rabbiniz onceki babalarinizin da Rabbidir. | |
9: Ama inkarcilar, dirilmekten suphededirler, bunu eglenceye alirlar. | |
10: (10-11) GOgun, insanlari buruyecek ve gozle gorulecek bir duman cikaracagi gunu bekle; bu, can yakan bir azabdir. | |
12: Insanlar: «Rabbimiz! Bu azabi bizden kaldir; dogrusu artik biz inananlariz» derler. | |
13: (13-14) Nerde onlarda ogut almak? Kendilerine gercegi aciklayan bir peygamber gelmisti ve ondan yuz cevirmisler, «Belletilmis bir deli» demislerdi. | |
15: N/A | |
16: Onlari carptikca carpacagimiz gun ocumuzu suphesiz aliriz. | |
17: And olsun ki, onlardan once, Firavun milletini denemistik. Onlara gelen degerli bir peygamber demisti ki: | |
18: «Ey Allah'in kullari! Bana gelin, dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim.» | |
19: «Allah'a karsi ustun gelmeye kalkismayin; dogrusu ben size apacik bir delil getirdim.» | |
20: «eni taslamanizdan oturu, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a sigindim.» | |
21: «ana inanmazsaniz, basimdan cekilin.» | |
22: Bunlar, suclu bir millet oldugu icin, Rabbine yardim etmesi icin yalvardi. | |
23: Allah da soyle buyurdu: «Kullarimi geceleyin yola cikar; suphesiz takip olunacaksiniz.» | |
24: «enizi sakin iken geride birak, dogrusu onlar suda bogulacak bir ordudur.» | |
25: (25-27) Orada nice bahceler, pinarlar, ekinler, guzel konaklar, eglenip durduklari nimetler birakmislardi. | |
28: Bu boyledir; onlari baska bir millete miras biraktik. | |
29: Gok ve yer, onlar icin gozyasi dokmedi, onlar erteye birakilmamislardi. * | |
30: (30-31) And olsun ki, Israilogullarini, azgin bir zorba olan Firavun'un alcaltici azabindan kurtardik. | |
32: And olsun ki, onlarin durumunu bilerek dunyalarin uzerinde seckin kildik. | |
33: Onlarin, her birinde acikca bir imtihan bulunan, mucizeler verdik. | |
34: (34-36) Dogrusu inkarcilar, «Olum bir defadir, tekrar diriltilmeyecegiz. Eger dogru sozlu iseniz bize babalarimizi getirsenize» derler. | |
37: Bunlar mi daha ustun yoksa Tubba milleti ve onlardan oncekiler mi? Onlari yok etmisizdir, cunku onlar suclu idiler. | |
38: Biz gokleri, yeri ve ikisinin arasinda bulunanlari oyun olsun diye yaratmadik. | |
39: Biz onlari, ancak ve ancak gerektigi gibi yarattik, ama insanlarin cogu bilmezler. | |
40: Dogrusu hukum gunu hepsinin bir arada bulunacagi gundur. | |
41: O gun, dostun dosta hicbir faydasi olmaz, yardim da gormezler. | |
42: Yalniz, Allah'in merhamet ettigi kimseler bunlarin disindadir. O, suphesiz gucludur, merhametlidir. * | |
43: (43-46) Dogrusu gunahkarlarin yiyecegi Zakkum agacidir; karinlarda suyun kaynamasi gibi kaynayan, erimis maden gibidir. | |
47: (47-50) «ucluyu yakalayin, cehennemin ortasina surukleyin, sonra basina azap olarak kaynar su dokun» denir, sonra ona: «Tad bakalim, hani serefli olan, degerli olan yalniz sendin. Iste bu, suphelenip durdugunuz seydir» denir. | |
51: (51-52) Allah'a karsi gelmekten sakinmis olanlar ise, guvenli bir yerde, bahcelerde ve pinar baslarindadirlar. | |
53: Ince ipekten ve parlak atlastan giyinerek karsilikli otururlar. | |
54: Bu boyledir; onlari iri siyah gozlu hurilerle eslendiririz. ? | |
55: Orada, guven icinde olarak her yemisi isteyebilirler. | |
56: (56-57) Orada, ilk olumden baska bir olum tatmazlar. Rabbin lutfuyla onlari cehennem azabindan korumustur. Iste buyuk kurtulus budur. | |
58: (58-59) Biz, ogut alirlar diye, Kuran'i senin dilinde indirerek kolayca anlasilmasini sagladik. Sen bekle, onlar da beklemektedirler. * | |