Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
|
1: Hâ, mîm. | |
2: Hem kitabı mübîn hakk için | |
3: Elhak biz onu bir mübârek gecede indirdik, çünkü biz nezîr gönderiyorduk | |
4: Bir gece ki her hikmetli emir onda ayırd edilir | |
5: Tarafımızdan emir, çünkü biz Resul gönderiyorduk | |
6: Rabbından bir rahmet olarak, hakikat o, öyle semî' öyle alîmdir | |
7: O Göklerin ve Yerin ve bütün aralarındakilerin rabbıdır ehli yakîn olsanız | |
8: Ondan başka Tanrı yoktur, hem diriltir hem öldürür, hem sizin rabbınız hem de evvelki atalarınızın rabbı | |
9: Fakat onlar şekk içinde oynuyorlar | |
10: O halde gözet o Semânın açık bir duman ile geleceği günü | |
11: Ki nâsı saracaktır, bu bir elîm azâbdır | |
12: Rabbenâ! bizden bu azâbı aç, çünkü biz mü'minleriz diyecekler | |
13: Onlara düşünmek, ıbret almak nerede? Kendilerine apaçık anlatan bir Resul geldi de | |
14: Sonra ondan döndüler, öğretilmiş dediler, bir mecnun dediler | |
15: Biz o azâbı biraz biraz açacağız, fakat siz yine döneceksiniz | |
16: Amma o büyük satvetle sıkıvereceğimiz gün her halde biz intikam alacağız | |
17: Celâlım hakkı için onlardan evvel Fir'avnin kavmını fitneye düşürdük, onlara da kerîm bir Resul gelmişti | |
18: Şöyle diye: Allahın kullarını bana teslim edin, çünkü ben size emîn bir Resulüm | |
19: Ve Allaha karşı baş kaldırmayın, çünkü ben size açık bir bürhan ile geliyorum | |
20: Ve haberiniz olsun ki ben sizin beni recminizden rabbım ve rabbınıza sığınmışımdır | |
21: Onun için eğer bana iyman etmezseniz bari benden çekilin | |
22: Sonra rabbına duâ etti: bak bunlar mücrim bir kavim dedi | |
23: Hemen buyurdu; kullarımı geceleyin yürüt, çünkü siz ta'kıyb olunacaksınız | |
24: Ve denizi açık bırak, çünkü onlar ordu halinde gelip gark olunacaklar | |
25: Neler terketmişlerdi: ne Cennetler, ne kaynaklar, | |
26: ne çiftlikler, ne kerîm makam | |
27: Ve içinde zevk sürdükleri ne ni'met ve refah | |
28: Evet öyle ve hep onları başka bir kavma miras kıldık | |
29: Binnetice ne Gök ağladı üzerlerine ne Yer ne de imhal olundular | |
30: Celâlım hakkı için, Beni İsraîli kurtarmıştık o ihanetli azâbdan | |
31: Fir'avinden, çünkü o üstün müsriflerden idi | |
32: Ve şanım hakkı için; biz onları bir ılim üzere âlemîne karşı ıhtıyar eylemiştik | |
33: Ve onlara âyetlerden öylesini vermiştik ki onda açık bir ni'met ile imtihan vardı | |
34: Fakat şu berikiler diyorlar ki: | |
35: ilk ölümümüzden ilerisi yok ve biz yeniden neşrolunacak değiliz | |
36: Haydi getirin babalarımızı doğru iseniz | |
37: Ya onlar mı hayırlı? Yoksa Tübbain kavmı ve onlardan evvelkiler mi? Hep onları helâk ettik, çünkü mücrim idiler | |
38: Ve biz o Göklerle Yeri ve aralarındakileri oyunculukla yaratmadık | |
39: İkisini de ancak hak sebebiyle yarattık ve lâkin pek çokları bilmezler | |
40: Haberiniz olsun ki o fasıl günü hepinizin mikatıdır | |
41: O gün ki yar yardan bir şey def'edemez ve bir taraftan yardım da olunmazlar | |
42: Ancak Allahın rahmetiyle yarlıgadığı başka, çünkü o öyle azîz öyle rahîmdir | |
43: Şübhesiz o zakkum ağacı | |
44: çok vebal yüklenenin yemeğidir. | |
45: Pota gibi karınlarında kaynar, | |
46: Hamîm kaynar gibi. | |
47: Tutun onu da yaka paça doğru Cehennemin ortasına sürükleyin. | |
48: Sonra da başının üstüne hamîm azâbından dökün | |
49: Tat bakalım deyin: çünkü sen azîzdin, kerîmdin. | |
50: İşte o sizin şekk ve mücadele edip durduğunuz bu | |
51: Elbette müttekiler emîn bir makamda | |
52: Cennetlerde pınar başlarında | |
53: Sündüs ve istebraktan elbiseler giyerek karşı karşıya | |
54: Evet böyle, hem onları iri gözlü hurîlerle tezvic de etmişizdir | |
55: Orada emniyyetler içinde her türlü yemişi çağırır getirdirler | |
56: İlk ölümden başka ölüm datmazlar. Korumuştur da onları o Cahîm azâbından | |
57: Hepsi rabbından bir fadl olarak, işte budur ancak fevzi azîm | |
58: Biz onu sâde senin dilinle müyesser kıldık gerek ki iyi düşünsünler | |
59: O halde gözet çünkü onlar gözetiyorlar | |