N – accusative masculine plural passive participle اسم منصوب
أينما
|
ǼYNMÆ
eynemā
nerede
wherever
,Ye,Nun,Mim,Elif, ,10,50,40,1,
LOC – location adverb REL – relative pronoun ظرف مكان اسم موصول
ثقفوا
ث ق ف | S̃GF
S̃GFWÆ
ṧuḳifū
rastlansalar
they are found,
Se,Gaf,Fe,Vav,Elif, 500,100,80,6,1,
V – 3rd person masculine plural passive perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
أخذوا
ا خ ذ | ÆḢZ̃
ǼḢZ̃WÆ
uḣiƶū
yakalanırlar
they are seized
,Hı,Zel,Vav,Elif, ,600,700,6,1,
V – 3rd person masculine plural passive perfect verb PRON – subject pronoun فعل ماض مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
وقتلوا
ق ت ل | GTL
WGTLWÆ
ve ḳuttilū
ve öldürülürler
and massacred completely.
Vav,Gaf,Te,Lam,Vav,Elif, 6,100,400,30,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and) V – 3rd person masculine plural (form II) passive perfect verb PRON – subject pronoun الواو عاطفة فعل ماض مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
تقتيلا
ق ت ل | GTL
TGTYLÆ
teḳtīlen
şiddetle
and massacred completely.
Te,Gaf,Te,Ye,Lam,Elif, 400,100,400,10,30,1,
N – accusative masculine indefinite (form II) verbal noun اسم منصوب
Konu Başlığı: [33:59-62] Sarkıntılıklarından Korumak
Adem Uğur : Hepsi de lânetlenmiş olarak nerede ele geçirilirlerse, yakalanır ve mutlaka öldürülürler.
Ahmed Hulusi : Lânete uğramışlar olarak. . . Nerede bulunup ele geçirilirlerse, tutulurlar ve öldürülür de öldürülürler.
Ahmet Tekin : Hepsi lânete uğramıştır. Nerede ele geçirilirlerse, yakalanırlar ve mutlaka öldürülürler.
Ahmet Varol : Lanetlenmiş olurlar. Nerede ele geçirilseler yakalanır ve kıyasıya öldürülürler.
Ali Bulaç : Lanete uğratılmışlar olarak; nerede ele geçirilseler yakalanırlar ve öldürüldükçe (sürekli) öldürülürler.
Ali Fikri Yavuz : Koğulmuş olarak nerede ele geçirilirlerse tutulurlar kıyasıya öldürülürler.
Bekir Sadak : Lanetlenmis olarak, nerede bulunurlarsa yakalanir ve hem de oldurulurler.
Celal Yıldırım : Lanete uğramışlardır. Nerede bulunurlarsa yakalanıp öldürülürler de öldürülürler.
Diyanet İşleri : (60-61) Andolsun, eğer münafıklar, kalplerinde bir hastalık bulunanlar ve Medine’de kötü haberler yayıp ortalığı karıştıranlar (tuttukları yoldan) vazgeçmezlerse, elbette seni onların üzerine gitmeye teşvik edeceğiz. Onlar da (bundan sonra) orada lânete uğramış kimseler olarak seninle pek az süre komşu kalacaklardır. Nerede bulunurlarsa, yakalanırlar ve yaman bir şekilde öldürülürler.
Diyanet İşleri (eski) : Lanetlenmiş olarak, nerede bulunurlarsa yakalanır ve hem de öldürülürler.
Diyanet Vakfi : Hepsi de lânetlenmiş olarak nerede ele geçirilirlerse, yakalanır ve mutlaka öldürülürler.
Edip Yüksel : Lanetlenirler; nerede rastlansalar, (saldırıdan vazgeçmezlerse) yakalanıp öldürülebilirler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Mel'un olarak nerede ele geçirilirlerse, yakalanıp öldürülürler de öldürülürler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Mel'un mel'un: nerede ele geçirilirlerse tutulurlar ve öldürülürler de öldürülürler
Fizilal-il Kuran : Lanetlenmiş olarak, nerede bulunurlarsa yakalanır ve öldürülürler.
Gültekin Onan : Lanete uğratılmışlar olarak; nerede ele geçirilseler yakalanırlar ve öldürüldükçe (sürekli) öldürülürler.
Hakkı Yılmaz : (60-62) "Andolsun ki eğer o münâfıklar ve kalplerinde bir hastalık olan; zihniyeti bozuk şu kimseler ve Medîne'de ortalığı karıştıranlar, bu yaptıklarından vaz geçmezlerse, kesinlikle seni onlara, onlar dışlanarak musallat ederiz. Sonra onlar, seninle orada az bir zamandan fazla komşu kalamazlar; Allah'ın önceki geçen kimseler hakkındaki uygulaması olarak nerede bulunurlarsa yakalanırlar ve acımadan, kıyasıya öldürülürler. Ve sen Allah'ın yasası/uygulaması için asla bir değişiklik bulmayacaksın! "
Hasan Basri Çantay : Hepsi de Allahın rahmetinden koğulmuş olarak. Nerede ele geçirilirlerse yakalanırlar onlar ve öldürülürler de öldürülürler.
Hayrat Neşriyat : Lâ'netlenmiş kimseler olarak, nerede bulunurlarsa yakalanır ve mutlaka öldürülürler.
İbni Kesir : La'netlenmişlerdir. Nerede bulunurlarsa yakalanırlar ve hemen öldürülürler.
Muhammed Esed : ve onlar, Allah'ın rahmetinden yoksun olduklarından görüldükleri yerde yakalanacaklar ve teker teker ortadan kaldırılacaklardır.
Ömer Nasuhi Bilmen : Nerede bulunurlarsa mel'unlar olarak tutulurlar ve öldürülmekle öldürülürler.
Ömer Öngüt : Hepsi de lânetlenmiş olarak, nerede ele geçirilirlerse yakalanırlar ve öldürülürler.
Şaban Piriş : Lanete uğrarlar ve nerede bulunurlarsa yakalanırlar ve oracıkta öldürülürler.
Suat Yıldırım : (60-61) Münafıklar, kalplerinde bir hastalık (iman zayıflığı) bulunanlar ve şehirde müminlerin kusurlarını arayarak kötü haber yayanlar, bu hallerinden vazgeçmezlerse, Biz onlara karşı sana emir ve hakimiyet veririz de sonra orada ancak az bir zaman sana komşuluk edebilirler. Lânetlenirler, nerede rastlanırlarsa yakalanıp öldürülürler.
Süleyman Ateş : La'netlenirler; nerede rastlansalar yakalanıp; öldürülürler.
Tefhim-ul Kuran : Lanete uğratılmışlar olarak; nerede ele geçirilseler yakalanırlar ve öldürüldükçe (sürekli) öldürülürler.
Ümit Şimşek : Lânetlenmiş olarak, nerede bulunsalar yakalanıp öldürülürler.
Yaşar Nuri Öztürk : Lanetlenmiş hale gelirler. Rastlandıkları yerde enselenirler, öldürülür de öldürülürler.