» 33 / Ahzâb  59:

Kuran Sırası: 33
İniş Sırası: 90
Ahzab Suresi = Hizipler/Gruplar/Topluluklar Suresi
ismini Müslümanlara karsi savasmak üzere birlesen Arap kabilelerinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73

33:59 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
EY/HEY/AH | SİZ! | Peygamber | söyle | eşlerine | ve kızlarına | ve kadınlarına | inananların | salsınlar | üstlerine | | örtülerini | budur | en elverişli olan | | onların tanınması için | | incitilmemesi için | ve | Allah | çok bağışlayandır | çok esirgeyendir |

ǼYHÆ ÆLNBY GL LǼZWÆCK WBNÆTK WNSÆÙ ÆLMÙMNYN YD̃NYN ALYHN MN CLÆBYBHN Z̃LK ǼD̃N ǼN YARFN FLÆ YÙZ̃YN WKÆN ÆLLH ĞFWRÆ RḪYMÆ
eyyuhā n-nebiyyu ḳul liezvācike ve benātike ve nisā'i l-mu'minīne yudnīne ǎleyhinne min celābībihinne ƶālike ednā en yuǎ'rafne fe lā yu'ƶeyne ve kāne llahu ğafūran raHīmen

يَا أَيُّهَا النَّبِيُّ قُلْ لِأَزْوَاجِكَ وَبَنَاتِكَ وَنِسَاءِ الْمُؤْمِنِينَ يُدْنِينَ عَلَيْهِنَّ مِنْ جَلَابِيبِهِنَّ ذَٰلِكَ أَدْنَىٰ أَنْ يُعْرَفْنَ فَلَا يُؤْذَيْنَ وَكَانَ اللَّهُ غَفُورًا رَحِيمًا

Transcript Okunuş Türkçe
1. YÆ = yā : EY/HEY/AH
2. ǼYHÆ = eyyuhā : SİZ!
3. ÆLNBY = n-nebiyyu : Peygamber
4. GL = ḳul : söyle
5. LǼZWÆCK = liezvācike : eşlerine
6. WBNÆTK = ve benātike : ve kızlarına
7. WNSÆÙ = ve nisā'i : ve kadınlarına
8. ÆLMÙMNYN = l-mu'minīne : inananların
9. YD̃NYN = yudnīne : salsınlar
10. ALYHN = ǎleyhinne : üstlerine
11. MN = min :
12. CLÆBYBHN = celābībihinne : örtülerini
13. Z̃LK = ƶālike : budur
14. ǼD̃N = ednā : en elverişli olan
15. ǼN = en :
16. YARFN = yuǎ'rafne : onların tanınması için
17. FLÆ = fe lā :
18. YÙZ̃YN = yu'ƶeyne : incitilmemesi için
19. WKÆN = ve kāne : ve
20. ÆLLH = llahu : Allah
21. ĞFWRÆ = ğafūran : çok bağışlayandır
22. RḪYMÆ = raHīmen : çok esirgeyendir
EY/HEY/AH | SİZ! | Peygamber | söyle | eşlerine | ve kızlarına | ve kadınlarına | inananların | salsınlar | üstlerine | | örtülerini | budur | en elverişli olan | | onların tanınması için | | incitilmemesi için | ve | Allah | çok bağışlayandır | çok esirgeyendir |

[Y] [EYH] [NBÆ] [GWL] [ZWC] [BNY] [NSW] [ÆMN] [D̃NW] [] [] [CLB] [] [D̃NW] [] [ARF] [] [ÆZ̃Y] [KWN] [] [ĞFR] [RḪM]
ǼYHÆ ÆLNBY GL LǼZWÆCK WBNÆTK WNSÆÙ ÆLMÙMNYN YD̃NYN ALYHN MN CLÆBYBHN Z̃LK ǼD̃N ǼN YARFN FLÆ YÙZ̃YN WKÆN ÆLLH ĞFWRÆ RḪYMÆ

eyyuhā n-nebiyyu ḳul liezvācike ve benātike ve nisā'i l-mu'minīne yudnīne ǎleyhinne min celābībihinne ƶālike ednā en yuǎ'rafne fe lā yu'ƶeyne ve kāne llahu ğafūran raHīmen
يا أيها النبي قل لأزواجك وبناتك ونساء المؤمنين يدنين عليهن من جلابيبهن ذلك أدنى أن يعرفن فلا يؤذين وكان الله غفورا رحيما

[ي] [أ ي ه] [ن ب ا] [ق و ل] [ز و ج] [ب ن ي] [ن س و] [ا م ن] [د ن و] [] [] [ج ل ب] [] [د ن و] [] [ع ر ف] [] [ا ذ ي] [ك و ن] [] [غ ف ر] [ر ح م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يا ي | Y EY/HEY/AH """O!"
أيها أ ي ه | EYH ǼYHÆ eyyuhā SİZ! You
النبي ن ب ا | NBÆ ÆLNBY n-nebiyyu Peygamber O Prophet!
قل ق و ل | GWL GL ḳul söyle Say
لأزواجك ز و ج | ZWC LǼZWÆCK liezvācike eşlerine to your wives
وبناتك ب ن ي | BNY WBNÆTK ve benātike ve kızlarına and your daughters
ونساء ن س و | NSW WNSÆÙ ve nisā'i ve kadınlarına and (the) women
المؤمنين ا م ن | ÆMN ÆLMÙMNYN l-mu'minīne inananların (of) the believers
يدنين د ن و | D̃NW YD̃NYN yudnīne salsınlar to draw
عليهن | ALYHN ǎleyhinne üstlerine over themselves
من | MN min [of]
جلابيبهن ج ل ب | CLB CLÆBYBHN celābībihinne örtülerini their outer garments.
ذلك | Z̃LK ƶālike budur That
أدنى د ن و | D̃NW ǼD̃N ednā en elverişli olan (is) more suitable
أن | ǼN en that
يعرفن ع ر ف | ARF YARFN yuǎ'rafne onların tanınması için they should be known
فلا | FLÆ fe lā and not
يؤذين ا ذ ي | ÆZ̃Y YÙZ̃YN yu'ƶeyne incitilmemesi için harmed.
وكان ك و ن | KWN WKÆN ve kāne ve And is
الله | ÆLLH llahu Allah Allah
غفورا غ ف ر | ĞFR ĞFWRÆ ğafūran çok bağışlayandır Oft-Forgiving,
رحيما ر ح م | RḪM RḪYMÆ raHīmen çok esirgeyendir Most Merciful.
EY/HEY/AH | SİZ! | Peygamber | söyle | eşlerine | ve kızlarına | ve kadınlarına | inananların | salsınlar | üstlerine | | örtülerini | budur | en elverişli olan | | onların tanınması için | | incitilmemesi için | ve | Allah | çok bağışlayandır | çok esirgeyendir |

[Y] [EYH] [NBÆ] [GWL] [ZWC] [BNY] [NSW] [ÆMN] [D̃NW] [] [] [CLB] [] [D̃NW] [] [ARF] [] [ÆZ̃Y] [KWN] [] [ĞFR] [RḪM]
ǼYHÆ ÆLNBY GL LǼZWÆCK WBNÆTK WNSÆÙ ÆLMÙMNYN YD̃NYN ALYHN MN CLÆBYBHN Z̃LK ǼD̃N ǼN YARFN FLÆ YÙZ̃YN WKÆN ÆLLH ĞFWRÆ RḪYMÆ

eyyuhā n-nebiyyu ḳul liezvācike ve benātike ve nisā'i l-mu'minīne yudnīne ǎleyhinne min celābībihinne ƶālike ednā en yuǎ'rafne fe lā yu'ƶeyne ve kāne llahu ğafūran raHīmen
يا أيها النبي قل لأزواجك وبناتك ونساء المؤمنين يدنين عليهن من جلابيبهن ذلك أدنى أن يعرفن فلا يؤذين وكان الله غفورا رحيما

[ي] [أ ي ه] [ن ب ا] [ق و ل] [ز و ج] [ب ن ي] [ن س و] [ا م ن] [د ن و] [] [] [ج ل ب] [] [د ن و] [] [ع ر ف] [] [ا ذ ي] [ك و ن] [] [غ ف ر] [ر ح م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
يا ي | Y EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

أيها أ ي ه | EYH ǼYHÆ eyyuhā SİZ! You
,Ye,He,Elif,
,10,5,1,
VOC – prefixed vocative particle ya
N – nominative noun
أداة نداء
اسم مرفوع
النبي ن ب ا | NBÆ ÆLNBY n-nebiyyu Peygamber O Prophet!
Elif,Lam,Nun,Be,Ye,
1,30,50,2,10,
N – nominative masculine noun
اسم مرفوع
قل ق و ل | GWL GL ḳul söyle Say
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
لأزواجك ز و ج | ZWC LǼZWÆCK liezvācike eşlerine to your wives
Lam,,Ze,Vav,Elif,Cim,Kef,
30,,7,6,1,3,20,
P – prefixed preposition lām
N – genitive masculine plural noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
جار ومجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
وبناتك ب ن ي | BNY WBNÆTK ve benātike ve kızlarına and your daughters
Vav,Be,Nun,Elif,Te,Kef,
6,2,50,1,400,20,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive feminine plural noun
PRON – 2nd person masculine singular possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ونساء ن س و | NSW WNSÆÙ ve nisā'i ve kadınlarına and (the) women
Vav,Nun,Sin,Elif,,
6,50,60,1,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive feminine plural noun
الواو عاطفة
اسم مجرور
المؤمنين ا م ن | ÆMN ÆLMÙMNYN l-mu'minīne inananların (of) the believers
Elif,Lam,Mim,,Mim,Nun,Ye,Nun,
1,30,40,,40,50,10,50,
N – genitive masculine plural (form IV) active participle
اسم مجرور
يدنين د ن و | D̃NW YD̃NYN yudnīne salsınlar to draw
Ye,Dal,Nun,Ye,Nun,
10,4,50,10,50,
V – 3rd person feminine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والنون ضمير متصل في محل رفع فاعل
عليهن | ALYHN ǎleyhinne üstlerine over themselves
Ayn,Lam,Ye,He,Nun,
70,30,10,5,50,
P – preposition
PRON – 3rd person feminine plural object pronoun
جار ومجرور
من | MN min [of]
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
جلابيبهن ج ل ب | CLB CLÆBYBHN celābībihinne örtülerini their outer garments.
Cim,Lam,Elif,Be,Ye,Be,He,Nun,
3,30,1,2,10,2,5,50,
N – genitive masculine plural noun
PRON – 3rd person feminine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هن» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ذلك | Z̃LK ƶālike budur That
Zel,Lam,Kef,
700,30,20,
DEM – masculine singular demonstrative pronoun
اسم اشارة
أدنى د ن و | D̃NW ǼD̃N ednā en elverişli olan (is) more suitable
,Dal,Nun,,
,4,50,,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
أن | ǼN en that
,Nun,
,50,
SUB – subordinating conjunction
حرف مصدري
يعرفن ع ر ف | ARF YARFN yuǎ'rafne onların tanınması için they should be known
Ye,Ayn,Re,Fe,Nun,
10,70,200,80,50,
V – 3rd person feminine plural passive imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول منصوب والنون ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
فلا | FLÆ fe lā and not
Fe,Lam,Elif,
80,30,1,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
NEG – negative particle
الفاء عاطفة
حرف نفي
يؤذين ا ذ ي | ÆZ̃Y YÙZ̃YN yu'ƶeyne incitilmemesi için harmed.
Ye,,Zel,Ye,Nun,
10,,700,10,50,
V – 3rd person feminine plural (form IV) passive imperfect verb, subjunctive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول منصوب والنون ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
وكان ك و ن | KWN WKÆN ve kāne ve And is
Vav,Kef,Elif,Nun,
6,20,1,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
الله | ÆLLH llahu Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
غفورا غ ف ر | ĞFR ĞFWRÆ ğafūran çok bağışlayandır Oft-Forgiving,
Ğayn,Fe,Vav,Re,Elif,
1000,80,6,200,1,
N – accusative masculine singular indefinite noun
اسم منصوب
رحيما ر ح م | RḪM RḪYMÆ raHīmen çok esirgeyendir Most Merciful.
Re,Ha,Ye,Mim,Elif,
200,8,10,40,1,
ADJ – accusative masculine singular indefinite adjective
صفة منصوبة

Konu Başlığı: [33:59-62] Sarkıntılıklarından Korumak

Abdulbaki Gölpınarlı : Ey Peygamber, eşlerine ve kızlarına ve inananların kadınlarına söyle; dışarı çıkacakları vakit dışarıya mahsus elbiselerini giysinler; bu, onların tanınıp incinmemelerini daha iyi sağlar ve Allah, suçları örter, rahîmdir.
Adem Uğur : Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman) dış örtülerini üstlerine almalarını söyle. Onların tanınması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.
Ahmed Hulusi : Ey Nebi! Eşlerine, kızlarına ve iman etmişlerin hanımlarına de ki: "Cilbap"larını (dış elbise) giysinler. . . Bu, onların tanınmalarına, bu yüzden de rahatsız edilmemelerine yarar. . . Allâh Ğafûr'dur, Rahıym'dir.
Ahmet Tekin : Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve bütün mü’minlerin hanımlarına söyle: Sokağa tenlerini göstermeyen, vücut hatlarını belli etmeyen elbiselerini giyerek çıksınlar. Bu tür örtünme onların, vakar ve heybetleriyle hür kadınlar olarak tanınıp, kendilerine hürmet edilmesine; sarkıntılık yapılmamasına, incitilmemelerine en uygun bir örtünmedir. Allah çok bağışlayıcı ve engin merhamet sahibidir.
Ahmet Varol : Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına söyle: Cilbablarını [7] üzerlerine alsınlar. Bu onların tanınmaları ve böylece eziyet edilmemeleri için daha uygundur. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Ali Bulaç : Ey Peygamber, eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına dış elbiselerinden (cilbablarından) üstlerine giymelerini söyle; onların (özgür ve iffetli) tanınması ve eziyet görmemeleri için en uygun olan budur. Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
Ali Fikri Yavuz : Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, (kendilerini baştan aşağı örten) elbiselerinden giyib örtünsünler. İşte, böyle giyinmeleri, (iffetli) tanınıb da (ahlâksızlar tarafından) eziyyet edilmemelerine daha elverişlidir. Allah Gafûr’dur= çok bağışlayıcıdır. Rahîm’dir= çok merhametlidir.
Bekir Sadak : Ey Peygamber! Eslerine, kizlarina ve muminlerin kadinlarina, disari cikarken ustlerine ortu almalarini soyle; bu, onlarin hur ve namuslu bilinmelerini ve bundan dolayi incitilmemelerini daha iyi saglar. Allah bagislar ve merhamet eder.
Celal Yıldırım : Ey Peygamber! Kendi eşlerine, kızlarına ve Müslüman kadınlarına de ki: Dış elbiselerini üzerlerine alıp örtünsünler. Bu onların (iffetli) tanınmalarına, eziyet edilmemelerine daha uygun olanıdır. Allah çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.
Diyanet İşleri : Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler. Bu, onların tanınıp incitilmemelerine de daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
Diyanet İşleri (eski) : Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına, dışarı çıkarken üstlerine örtü almalarını söyle; bu, onların hür ve namuslu bilinmelerini ve bundan dolayı incitilmemelerini daha iyi sağlar. Allah bağışlar ve merhamet eder.
Diyanet Vakfi : Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman) dış örtülerini üstlerine almalarını söyle. Onların tanınması ve incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.
Edip Yüksel : Ey peygamber, hanımlarına, kızlarına ve inananların kadınlarına örtülerini üzerlerine salmalarını söyle. Bu, onların (erdemli kadınlar olarak) tanınıp hakarete uğramamaları için daha elverişlidir. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ey peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına hep söyle de cilbablarından (dış elbiselerinden) üzerlerini sımsıkı örtsünler. Bu onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. Bununla beraber Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ey peygamber, hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış elbiselerinden (cilbablarından) üzerlerini sıkıca örtsünler! Bu, onların tanınmalarına, tanınıp da eziyet edilmemelerine en elverişli olandır. Bununla beraber Allah, çok bağışlayıcıdır, merhamet edicidir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ey o Peygamber! Zevcelerine ve kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına hep söyle: cilbâblarından üzerlerini sıkı örtsünler, bu onların tanınmalarına, tanınıp da eza edilmemelerine en elverişli olandır, bununla beraber Allah bir gafûr rahîm bulunuyor
Fizilal-il Kuran : Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle: Bir ihtiyaç için dışarı çıktıklarında örtülerini üstlerine alsınlar, vücutlarını örtsünler. Bu onların hür ve namuslu bilinmelerini ve bundan dolayı inciltilmemelerini daha iyi sağlar. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Gültekin Onan : Ey Peygamber, eşlerine, kızlarına ve inançlıların kadınlarına dış elbiselerinden (cilbablarından) üstlerine giymelerini söyle; onların (özgür ve iffetli) tanınması ve eziyet görmemeleri için en uygun olan budur. Tanrı çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
Hakkı Yılmaz : Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle, üzerlerine dış giysilerinden örtsünler. Tanınıp da eziyet edilmemeleri için, bu daha uygundur. Allah çok bağışlayandır ve çok merhamet edendir.
Hasan Basri Çantay : Ey peygamber, zevcelerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına dış elbiselerinden üstlerine giymelerini söyle. Bu, onların tanılıb ezâ edilmemelerine daha uygundur. Allah çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.
Hayrat Neşriyat : Ey Peygamber! Zevcelerine, kızlarına ve mü’minlerin kadınlarına söyle, (başlarını ve yüzlerini kapatacak şekilde) dış örtülerinden (çarşaflarından bir kısmıyla) üzerlerini örtsünler! Bu, onların (iffetli olarak) tanınıp da rahatsız edilmemeleri için daha yakındır(daha elverişlidir). Allah ise, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet eden)dir.
İbni Kesir : Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle: Bir ihtiyaç için dışarı çıktıklarında örtülerini üstlerine alsınlar, vücutlarını örtsünler. Bu onların hür ve namuslu bilinmelerini ve bundan dolayı inciltilmemelerini daha iyi sağlar. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
İskender Evrenosoğlu : Ey Nebî (Peygamber)! Zevcelerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına (mü'min kadınlara) söyle, cilbablarına sarınsınlar (örtünsünler). Bu, onların (cariye olmadıklarının, hür ve iffetli kadın olduklarının) bilinmesi ve onlara eziyet edilmemesi için daha uygundur. Ve Allah, Gafûr'dur (mağfiret eden), Rahîm'dir (Rahîm esmasıyla tecelli eden).
Muhammed Esed : Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve (öteki) bütün mümin kadınlara (toplum içine çıktıklarında) dış kıyafetlerini üzerlerine almalarını söyle! Bu, onların (temiz kadınlar olarak) tanınmalarını ve rahatsız edilmemelerini temin eder. Ama (unutma ki) Allah, çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır!
Ömer Nasuhi Bilmen : Ey Peygamber! Zevcelerine ve kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına de ki, üzerlerine feracelerini sıkı örtsünler. Bu, onların tanınmalarına ve eza edilmemelerine en yakın (en muvafık) bir sebebdir. Ve Allah en çok mağfiret edendir, çok merhametli olandır.
Ömer Öngüt : Resulüm! Zevcelerine, kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle. (Zaruri bir ihtiyaçları olup dışarı çıkmak istedikleri zaman), dış elbiselerini üzerlerine giysinler. Bu onların ahlâksız kadınlardan olmadıklarının bilinmesi ve incitilmemesi için daha elverişlidir. Allah çok bağışlayandır, merhamet edendir.
Şaban Piriş : -Ey peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış elbiselerini üzerlerine örtsünler. Bu tanınmaları ve incitilmemeleri için en uygundur. Allah, bağışlayıcıdır, merhametlidir.
Suat Yıldırım : Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mümin kadınlara söyle: Ev dışına çıktıkları zaman dış elbiselerini üzerlerine salıversinler. Böyle yapmaları onların iffetli tanınmaları ve kendilerine sarkıntılık edilerek incitilmemeleri yönünden en uygun bir davranıştır. Allah gafurdur, rahîmdir (çok affedicidir, merhamet ve ihsanı boldur).
Süleyman Ateş : Ey Peygamber, eşlerine, kızlarına ve inananların kadınlarına söyle! (Bir ihtiyaç için dışarı çıktıkları zaman) örtülerini üstlerine salsınlar; onların tanınıp incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allâh çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Tefhim-ul Kuran : Ey Peygamber, eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin kadınlarına dış elbiselerinden (cilbablarından) üstlerine giymelerini söyle; onların (özgür ve iffetli) tanınması ve eziyet görmemeleri için en uygun olan budur. Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
Ümit Şimşek : Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve mü'minlerin hanımlarına söyle, örtülerini üzerlerine alsınlar. Onların iffetli hanımlar olarak tanınmaları ve eziyete uğramamaları için bu daha uygundur. Allah ise çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.
Yaşar Nuri Öztürk : Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, dış giysilerini üzerlerine alsınlar. Bu, onların tanınmaları ve incitilmemeleri için çok daha uygun bir yoldur. Allah Gafûr'dur, Rahîm'dir.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}