» 81 / Tekvîr  23:

Kuran Sırası: 81
İniş Sırası: 7
Tekvir Suresi = Dolama Suresi
1. ayetinde günesin büzülmesi anlatildigindan bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29

81:23 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ve andolsun | onu görmüştür | ufukta | apaçık |

WLGD̃ R ËH BÆLǼFG ÆLMBYN
veleḳad rāhu bil-ufuḳi l-mubīni

وَلَقَدْ رَاهُ بِالْأُفُقِ الْمُبِينِ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WLGD̃ = veleḳad : ve andolsun
2. R ËH = rāhu : onu görmüştür
3. BÆLǼFG = bil-ufuḳi : ufukta
4. ÆLMBYN = l-mubīni : apaçık
ve andolsun | onu görmüştür | ufukta | apaçık |

[] [RÆY] [ÆFG] [BYN]
WLGD̃ R ËH BÆLǼFG ÆLMBYN

veleḳad rāhu bil-ufuḳi l-mubīni
ولقد رآه بالأفق المبين

[] [ر ا ي] [ا ف ق] [ب ي ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | WLGD̃ veleḳad ve andolsun And certainly
رآه ر ا ي | RÆY R ËH rāhu onu görmüştür he saw him
بالأفق ا ف ق | ÆFG BÆLǼFG bil-ufuḳi ufukta in the horizon
المبين ب ي ن | BYN ÆLMBYN l-mubīni apaçık the clear.
ve andolsun | onu görmüştür | ufukta | apaçık |

[] [RÆY] [ÆFG] [BYN]
WLGD̃ R ËH BÆLǼFG ÆLMBYN

veleḳad rāhu bil-ufuḳi l-mubīni
ولقد رآه بالأفق المبين

[] [ر ا ي] [ا ف ق] [ب ي ن]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | WLGD̃ veleḳad ve andolsun And certainly
Vav,Lam,Gaf,Dal,
6,30,100,4,
REM – prefixed resumption particle
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
الواو استئنافية
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
رآه ر ا ي | RÆY R ËH rāhu onu görmüştür he saw him
Re,,He,
200,,5,
V – 3rd person masculine singular perfect verb
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
فعل ماض والهاء ضمير متصل في محل نصب مفعول به
بالأفق ا ف ق | ÆFG BÆLǼFG bil-ufuḳi ufukta in the horizon
Be,Elif,Lam,,Fe,Gaf,
2,1,30,,80,100,
"P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine noun → Horizon"
جار ومجرور
المبين ب ي ن | BYN ÆLMBYN l-mubīni apaçık the clear.
Elif,Lam,Mim,Be,Ye,Nun,
1,30,40,2,10,50,
ADJ – genitive masculine (form IV) active participle
صفة مجرورة

Konu Başlığı: -

Abdulbaki Gölpınarlı : Ve andolsun, onu, apaydın tanyerinde gördü.
Adem Uğur : Andolsun ki, onu (Cebrail'i) apaçık ufukta görmüştür.
Ahmed Hulusi : Andolsun ki Onu apaçık ufuk olarak müşahede etti!
Ahmet Tekin : Andolsun o Cibril’i apaçık, ufukta gördü.
Ahmet Varol : Andolsun ki o, onu apaçık bir ufukta görmüştür.
Ali Bulaç : Andolsun o (peygamber), onu apaçık bir ufukta görmüştür.
Ali Fikri Yavuz : And olsun ki, Peygamber, o Cebrâil’i açık ufukta gördü.
Bekir Sadak : And olsun ki, o, Cebrail'i apacik ufukta gormustur.
Celal Yıldırım : And olsun ki. O, onu (Muhammed, Melek Cebrail'i) açık ufukta gördü.
Diyanet İşleri : Andolsun o, Cebrâil’i apaçık ufukta gördü.
Diyanet İşleri (eski) : And olsun ki, o, Cebrail'i apaçık ufukta görmüştür.
Diyanet Vakfi : Andolsun ki, onu (Cebrail'i) apaçık ufukta görmüştür.
Edip Yüksel : Onu apaçık bir ufukta görmüştür.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Andolsun o, Cebrail'i açık ufukta gördü.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Vallahi onu (Cebrail) açık ufukta gördü.
Elmalılı Hamdi Yazır : Vallahi gördü onu açık ufukta
Fizilal-il Kuran : Şüphesiz (Muhammed) onu apaçık ufukta görmüştür.
Gültekin Onan : Andolsun o (peygamber), onu apaçık bir ufukta görmüştür.
Hakkı Yılmaz : Andolsun O, O'nu açık ufukta gördü.
Hasan Basri Çantay : Andolsun ki O (saahibiniz) onu apaçık ufukda görmüşdür.
Hayrat Neşriyat : And olsun ki, onu (Cebrâîl’i) apaçık, ufukta gördü.
İbni Kesir : Andolsun ki; onu, apaçık ufukta görmüştür.
İskender Evrenosoğlu : Ve andolsun (resûl), O'nu (Cebrail A.S'ı) ufukta apaçık gördü.
Muhammed Esed : o gerçekten (meleği) gördü, berrak bir ufukta (gördü) onu;
Ömer Nasuhi Bilmen : (23-25) Andolsun ki, onu apaçık ufukta gördü. Ve o, (peygamber) gaybe ait hususta behil değildir. Ve o, tardedilen bir şeytanın sözü değildir.
Ömer Öngüt : Andolsun ki onu apaçık ufukta görmüştür.
Şaban Piriş : Onu (Cebrail’i) apaçık ufukta görmüştür.
Suat Yıldırım : O, vahyi getiren elçi Cebrail’i, apaçık ufukta görmüştü.
Süleyman Ateş : Andolsun (Muhammed) onu apaçık ufukta görmüştür.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun o (peygamber), onu apaçık bir ufukta görmüştür.
Ümit Şimşek : And olsun, onu apaçık ufukta gördü.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun ki, onu apaçık ufukta gördü.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}