Yaşar Nuri Öztürk Meali |
|
1: Güneş büzülüp dürüldüğünde, | |
2: Yıldızlar ışıklarını yitirdiğinde, | |
3: Dağlar yürütüldüğünde, | |
4: O bakmaya kıyılmayan develer kendi hallerine bırakıldığında, | |
5: Vahşi hayvanlar bir araya toplandığında, | |
6: Denizler kaynatıldığında, | |
7: Benlikler çiftleştirildiğinde, | |
8: O diri diri gömülen kız çocuğuna sorulduğunda, | |
9: Hangi günah yüzünden öldürüldü diye! | |
10: Sayfalar açılıp göz önüne konduğunda, | |
11: Göğün örtüsü soyulup indirildiğinde, | |
12: Cehennem kızıştırıldığında, | |
13: Cennet yaklaştırıldığında, | |
14: Her benlik, önceden ne hazırlamışsa bilmiş olacaktır. | |
15: Hayır, iş onların sandığı gibi değil! Yemin olsun o sinip gizlenenlere, | |
16: Akıp akıp giderek yuvasına girenlere, | |
17: Beriye geldiği ve geriye döndüğü zaman geceye, | |
18: Ve soluyarak açıldığı zaman sabaha, | |
19: Ki o, çok değerli bir elçinin sözüdür. | |
20: Çok güçlüdür o elçi, Arş sahibinin katında saygındır. | |
21: İtaat edilir orada kendisine, emindir. | |
22: Ve arkadaşınız bir cin çarpmış değildir. | |
23: Yemin olsun ki, onu apaçık ufukta gördü. | |
24: O, gayb konusunda cimri değildir. | |
25: Ve o, kovulmuş şeytanın sözü değildir. | |
26: Hal böyle iken nereye gidiyorsunuz? | |
27: O, âlemlere bir öğütten başka şey değildir. | |
28: İçinizden, dosdoğru yürümek isteyen için. | |
29: Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe, siz dileyemezsiniz! | |