» 29 / Ankebût  25:

Kuran Sırası: 29
İniş Sırası: 85
Ankebut Suresi = Disi Örümcek Suresi
41. ayetinde kâfirlerin isleri örümcek agina benzetildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69

29:25 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ve dedi ki | şüphesiz | siz edindiniz | | bırakıp | Allah'ı | birtakım putlar | sevmek için | birbirinizi | | hayatında | dünya | sonra | gününde | kıyamet | inkar edersiniz | bir kısmınız | diğerini | ve la'netlersiniz | bir kısmınız | diğerini | ve varacağınız yer | ateştir | ve yoktur | sizin için | hiçbir | yardımcı |

WGÆL ÎNMÆ ÆTḢZ̃TM MN D̃WN ÆLLH ǼWS̃ÆNÆ MWD̃T BYNKM FY ÆLḪYÆT ÆLD̃NYÆ S̃M YWM ÆLGYÆMT YKFR BAŽKM BBAŽ WYLAN BAŽKM BAŽÆ WMǼWÆKM ÆLNÆR WMÆ LKM MN NÆṦRYN
ve ḳāle innemā tteḣaƶtum min dūni llahi evṧānen meveddete beynikum l-Hayāti d-dunyā ṧumme yevme l-ḳiyāmeti yekfuru beǎ'Dukum bibeǎ'Din ve yel'ǎnu beǎ'Dukum beǎ'Dan ve me'vākumu n-nāru ve mā lekum min nāSirīne

وَقَالَ إِنَّمَا اتَّخَذْتُمْ مِنْ دُونِ اللَّهِ أَوْثَانًا مَوَدَّةَ بَيْنِكُمْ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا ثُمَّ يَوْمَ الْقِيَامَةِ يَكْفُرُ بَعْضُكُمْ بِبَعْضٍ وَيَلْعَنُ بَعْضُكُمْ بَعْضًا وَمَأْوَاكُمُ النَّارُ وَمَا لَكُمْ مِنْ نَاصِرِينَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WGÆL = ve ḳāle : ve dedi ki
2. ÎNMÆ = innemā : şüphesiz
3. ÆTḢZ̃TM = tteḣaƶtum : siz edindiniz
4. MN = min :
5. D̃WN = dūni : bırakıp
6. ÆLLH = llahi : Allah'ı
7. ǼWS̃ÆNÆ = evṧānen : birtakım putlar
8. MWD̃T = meveddete : sevmek için
9. BYNKM = beynikum : birbirinizi
10. FY = fī :
11. ÆLḪYÆT = l-Hayāti : hayatında
12. ÆLD̃NYÆ = d-dunyā : dünya
13. S̃M = ṧumme : sonra
14. YWM = yevme : gününde
15. ÆLGYÆMT = l-ḳiyāmeti : kıyamet
16. YKFR = yekfuru : inkar edersiniz
17. BAŽKM = beǎ'Dukum : bir kısmınız
18. BBAŽ = bibeǎ'Din : diğerini
19. WYLAN = ve yel'ǎnu : ve la'netlersiniz
20. BAŽKM = beǎ'Dukum : bir kısmınız
21. BAŽÆ = beǎ'Dan : diğerini
22. WMǼWÆKM = ve me'vākumu : ve varacağınız yer
23. ÆLNÆR = n-nāru : ateştir
24. WMÆ = ve mā : ve yoktur
25. LKM = lekum : sizin için
26. MN = min : hiçbir
27. NÆṦRYN = nāSirīne : yardımcı
ve dedi ki | şüphesiz | siz edindiniz | | bırakıp | Allah'ı | birtakım putlar | sevmek için | birbirinizi | | hayatında | dünya | sonra | gününde | kıyamet | inkar edersiniz | bir kısmınız | diğerini | ve la'netlersiniz | bir kısmınız | diğerini | ve varacağınız yer | ateştir | ve yoktur | sizin için | hiçbir | yardımcı |

[GWL] [] [ÆḢZ̃] [] [D̃WN] [] [WS̃N] [WD̃D̃] [BYN] [] [ḪYY] [D̃NW] [] [YWM] [GWM] [KFR] [BAŽ] [BAŽ] [LAN] [BAŽ] [BAŽ] [ÆWY] [NWR] [] [] [] [NṦR]
WGÆL ÎNMÆ ÆTḢZ̃TM MN D̃WN ÆLLH ǼWS̃ÆNÆ MWD̃T BYNKM FY ÆLḪYÆT ÆLD̃NYÆ S̃M YWM ÆLGYÆMT YKFR BAŽKM BBAŽ WYLAN BAŽKM BAŽÆ WMǼWÆKM ÆLNÆR WMÆ LKM MN NÆṦRYN

ve ḳāle innemā tteḣaƶtum min dūni llahi evṧānen meveddete beynikum l-Hayāti d-dunyā ṧumme yevme l-ḳiyāmeti yekfuru beǎ'Dukum bibeǎ'Din ve yel'ǎnu beǎ'Dukum beǎ'Dan ve me'vākumu n-nāru ve mā lekum min nāSirīne
وقال إنما اتخذتم من دون الله أوثانا مودة بينكم في الحياة الدنيا ثم يوم القيامة يكفر بعضكم ببعض ويلعن بعضكم بعضا ومأواكم النار وما لكم من ناصرين

[ق و ل] [] [ا خ ذ ] [] [د و ن] [] [و ث ن] [و د د] [ب ي ن] [] [ح ي ي] [د ن و] [] [ي و م] [ق و م] [ك ف ر] [ب ع ض] [ب ع ض] [ل ع ن] [ب ع ض] [ب ع ض] [ا و ي] [ن و ر] [] [] [] [ن ص ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقال ق و ل | GWL WGÆL ve ḳāle ve dedi ki And he said,
إنما | ÎNMÆ innemā şüphesiz """Only"
اتخذتم ا خ ذ | ÆḢZ̃ ÆTḢZ̃TM tteḣaƶtum siz edindiniz you have taken
من | MN min besides
دون د و ن | D̃WN D̃WN dūni bırakıp besides
الله | ÆLLH llahi Allah'ı Allah
أوثانا و ث ن | WS̃N ǼWS̃ÆNÆ evṧānen birtakım putlar idols
مودة و د د | WD̃D̃ MWD̃T meveddete sevmek için (out of) love
بينكم ب ي ن | BYN BYNKM beynikum birbirinizi among you
في | FY in
الحياة ح ي ي | ḪYY ÆLḪYÆT l-Hayāti hayatında the life
الدنيا د ن و | D̃NW ÆLD̃NYÆ d-dunyā dünya (of) the world.
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
يوم ي و م | YWM YWM yevme gününde (on the) Day
القيامة ق و م | GWM ÆLGYÆMT l-ḳiyāmeti kıyamet (of) the Resurrection
يكفر ك ف ر | KFR YKFR yekfuru inkar edersiniz you will deny
بعضكم ب ع ض | BAŽ BAŽKM beǎ'Dukum bir kısmınız one another
ببعض ب ع ض | BAŽ BBAŽ bibeǎ'Din diğerini one another
ويلعن ل ع ن | LAN WYLAN ve yel'ǎnu ve la'netlersiniz and curse
بعضكم ب ع ض | BAŽ BAŽKM beǎ'Dukum bir kısmınız one another,
بعضا ب ع ض | BAŽ BAŽÆ beǎ'Dan diğerini one another,
ومأواكم ا و ي | ÆWY WMǼWÆKM ve me'vākumu ve varacağınız yer and your abode
النار ن و ر | NWR ÆLNÆR n-nāru ateştir (will be) the Fire
وما | WMÆ ve mā ve yoktur and not
لكم | LKM lekum sizin için for you
من | MN min hiçbir any
ناصرين ن ص ر | NṦR NÆṦRYN nāSirīne yardımcı "helpers."""
ve dedi ki | şüphesiz | siz edindiniz | | bırakıp | Allah'ı | birtakım putlar | sevmek için | birbirinizi | | hayatında | dünya | sonra | gününde | kıyamet | inkar edersiniz | bir kısmınız | diğerini | ve la'netlersiniz | bir kısmınız | diğerini | ve varacağınız yer | ateştir | ve yoktur | sizin için | hiçbir | yardımcı |

[GWL] [] [ÆḢZ̃] [] [D̃WN] [] [WS̃N] [WD̃D̃] [BYN] [] [ḪYY] [D̃NW] [] [YWM] [GWM] [KFR] [BAŽ] [BAŽ] [LAN] [BAŽ] [BAŽ] [ÆWY] [NWR] [] [] [] [NṦR]
WGÆL ÎNMÆ ÆTḢZ̃TM MN D̃WN ÆLLH ǼWS̃ÆNÆ MWD̃T BYNKM FY ÆLḪYÆT ÆLD̃NYÆ S̃M YWM ÆLGYÆMT YKFR BAŽKM BBAŽ WYLAN BAŽKM BAŽÆ WMǼWÆKM ÆLNÆR WMÆ LKM MN NÆṦRYN

ve ḳāle innemā tteḣaƶtum min dūni llahi evṧānen meveddete beynikum l-Hayāti d-dunyā ṧumme yevme l-ḳiyāmeti yekfuru beǎ'Dukum bibeǎ'Din ve yel'ǎnu beǎ'Dukum beǎ'Dan ve me'vākumu n-nāru ve mā lekum min nāSirīne
وقال إنما اتخذتم من دون الله أوثانا مودة بينكم في الحياة الدنيا ثم يوم القيامة يكفر بعضكم ببعض ويلعن بعضكم بعضا ومأواكم النار وما لكم من ناصرين

[ق و ل] [] [ا خ ذ ] [] [د و ن] [] [و ث ن] [و د د] [ب ي ن] [] [ح ي ي] [د ن و] [] [ي و م] [ق و م] [ك ف ر] [ب ع ض] [ب ع ض] [ل ع ن] [ب ع ض] [ب ع ض] [ا و ي] [ن و ر] [] [] [] [ن ص ر]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وقال ق و ل | GWL WGÆL ve ḳāle ve dedi ki And he said,
Vav,Gaf,Elif,Lam,
6,100,1,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular perfect verb
الواو عاطفة
فعل ماض
إنما | ÎNMÆ innemā şüphesiz """Only"
,Nun,Mim,Elif,
,50,40,1,
ACC – accusative particle
PREV – preventive particle
كافة ومكفوفة
اتخذتم ا خ ذ | ÆḢZ̃ ÆTḢZ̃TM tteḣaƶtum siz edindiniz you have taken
Elif,Te,Hı,Zel,Te,Mim,
1,400,600,700,400,40,
V – 2nd person masculine plural (form VIII) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والتاء ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min besides
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
دون د و ن | D̃WN D̃WN dūni bırakıp besides
Dal,Vav,Nun,
4,6,50,
N – genitive noun
اسم مجرور
الله | ÆLLH llahi Allah'ı Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
أوثانا و ث ن | WS̃N ǼWS̃ÆNÆ evṧānen birtakım putlar idols
,Vav,Se,Elif,Nun,Elif,
,6,500,1,50,1,
"N – accusative masculine plural indefinite noun → Idol"
اسم منصوب
مودة و د د | WD̃D̃ MWD̃T meveddete sevmek için (out of) love
Mim,Vav,Dal,Te merbuta,
40,6,4,400,
N – accusative feminine noun
اسم منصوب
بينكم ب ي ن | BYN BYNKM beynikum birbirinizi among you
Be,Ye,Nun,Kef,Mim,
2,10,50,20,40,
N – genitive noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
في | FY in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الحياة ح ي ي | ḪYY ÆLḪYÆT l-Hayāti hayatında the life
Elif,Lam,Ha,Ye,Elif,Te merbuta,
1,30,8,10,1,400,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
الدنيا د ن و | D̃NW ÆLD̃NYÆ d-dunyā dünya (of) the world.
Elif,Lam,Dal,Nun,Ye,Elif,
1,30,4,50,10,1,
ADJ – genitive feminine singular adjective
صفة مجرورة
ثم | S̃M ṧumme sonra Then
Se,Mim,
500,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
يوم ي و م | YWM YWM yevme gününde (on the) Day
Ye,Vav,Mim,
10,6,40,
"N – accusative masculine noun → Day of Resurrection"
اسم منصوب
القيامة ق و م | GWM ÆLGYÆMT l-ḳiyāmeti kıyamet (of) the Resurrection
Elif,Lam,Gaf,Ye,Elif,Mim,Te merbuta,
1,30,100,10,1,40,400,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
يكفر ك ف ر | KFR YKFR yekfuru inkar edersiniz you will deny
Ye,Kef,Fe,Re,
10,20,80,200,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
بعضكم ب ع ض | BAŽ BAŽKM beǎ'Dukum bir kısmınız one another
Be,Ayn,Dad,Kef,Mim,
2,70,800,20,40,
N – nominative masculine noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ببعض ب ع ض | BAŽ BBAŽ bibeǎ'Din diğerini one another
Be,Be,Ayn,Dad,
2,2,70,800,
P – prefixed preposition bi
N – genitive masculine indefinite noun
جار ومجرور
ويلعن ل ع ن | LAN WYLAN ve yel'ǎnu ve la'netlersiniz and curse
Vav,Ye,Lam,Ayn,Nun,
6,10,30,70,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
الواو عاطفة
فعل مضارع
بعضكم ب ع ض | BAŽ BAŽKM beǎ'Dukum bir kısmınız one another,
Be,Ayn,Dad,Kef,Mim,
2,70,800,20,40,
N – nominative masculine noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
بعضا ب ع ض | BAŽ BAŽÆ beǎ'Dan diğerini one another,
Be,Ayn,Dad,Elif,
2,70,800,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
ومأواكم ا و ي | ÆWY WMǼWÆKM ve me'vākumu ve varacağınız yer and your abode
Vav,Mim,,Vav,Elif,Kef,Mim,
6,40,,6,1,20,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – genitive masculine noun
PRON – 2nd person masculine plural possessive pronoun
الواو عاطفة
اسم مجرور والكاف ضمير متصل في محل جر بالاضافة
النار ن و ر | NWR ÆLNÆR n-nāru ateştir (will be) the Fire
Elif,Lam,Nun,Elif,Re,
1,30,50,1,200,
N – nominative feminine noun
اسم مرفوع
وما | WMÆ ve mā ve yoktur and not
Vav,Mim,Elif,
6,40,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
NEG – negative particle
الواو عاطفة
حرف نفي
لكم | LKM lekum sizin için for you
Lam,Kef,Mim,
30,20,40,
P – prefixed preposition lām
PRON – 2nd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
من | MN min hiçbir any
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
ناصرين ن ص ر | NṦR NÆṦRYN nāSirīne yardımcı "helpers."""
Nun,Elif,Sad,Re,Ye,Nun,
50,1,90,200,10,50,
N – genitive masculine plural active participle
اسم مجرور

Konu Başlığı: [29:25-27] Sosyal Baskı: Karanlık Zindanlar Oluşturabilir

Abdulbaki Gölpınarlı : Ve siz dedi, dünyâ yaşayışında birbirinize dost olduğunuzdan bu dostluk yüzünden Allah'ı bırakıp da putları mâbûd edindiniz, sonra da kıyâmet günü, bir kısmınız, bir kısmınızı inkâr edecek, bir kısmınız, bir kısmınıza lânet okuyacak ve yurdunuz ateştir ve size hiçbir yardımcı yoktur.
Adem Uğur : (İbrahim onlara) dedi ki: Siz, sırf aranızdaki dünya hayatına has muhabbet uğruna Allah'ı bırakıp birtakım putlar edindiniz. Sonra kıyamet günü (gelip çattığında ise) birbirinizi tanımazlıktan gelecek ve birbirinize lânet okuyacaksınız. Varacağınız yer cehennemdir ve hiç yardımcınız da yoktur.
Ahmed Hulusi : (İbrahim) dedi ki: "Siz dünya hayatında (atalarınızla) aranızdaki duygu bağı yüzünden Allâh dûnunda putlar edindiniz. Bu yüzden kıyamet sürecinde kiminiz kiminizi inkâr edecek ve bir diğerine lânet edecektir! Mekânınız ateştir ve yardımcınız da yoktur. "
Ahmet Tekin : İbrâhim onlara: 'Siz, sırf aranızdaki, dünya hayatına has muhabbet uğruna, Allah’ı bırakıp, yarattıkları içinden taştan yontularak yapılan heykelleri put edindiniz. Sonra Kıyamet günü gelip çattığında ise, birbirinizi tanımazlıktan gelecek ve birbirinize lânet okuyacaksınız. Mekânınınz, ateştir, Cehennem’dir. Yardım edeniniz de olmayacaktır.' dedi.
Ahmet Varol : (İbrahim) dedi ki: 'Siz dünya hayatında aranızda sevgi vesilesi olsun diye, Allah'ı bırakıp birtakım putlar edindiniz. Sonra kıyamet günü bazılarınız bazılarınızı inkar edecek ve bazılarınız bazılarınızı lanetleyecektir. Barınacağınız yer ise ateştir ve yardımcılarınız da olmayacaktır.
Ali Bulaç : (İbrahim) Dedi ki: "Siz gerçekten, Allah'ı bırakıp dünya hayatında aranızda bir sevgi bağı olarak putları (ilahlar) edindiniz. Sonra kıyamet günü, kiminiz kiminizi inkar edip tanımayacak ve kiminiz kiminize lanet edeceksiniz. Sizin barınma yeriniz ateştir ve hiç bir yardımcınız yoktur."
Ali Fikri Yavuz : (İbrahîm, kavmine) dedi ki: “- Siz, dünya hayatında, aranızda sevgi olsun diye, Allah’ı bırakıb bir takım putlara tapındınız. Sonra kıyamet gününde ise, bir kısmınız bir kısmınıza küfür isnad edecek ve bir kısmınız bir kısmınızı lânetliyecektir. Barınacağınız da ateşdir. Sizin için (Allah’ın azabını kaldıracak) hiç bir yardımcı yoktur.”
Bekir Sadak : Ibrahim soyle demisti: «Dunya hayatinda, Allah'i birakip aranizda putlari muhabbet vesilesi kildiniz. Sonra kiyamet gunu, birbirinize kufreder ve karsilikli lanet okursunuz. Varacaginiz yer atestir; yardimcilariniz da yoktur.»
Celal Yıldırım : İbrâhim ise (onlara) şöyle dedi:«Siz elbette Allah'ı bırakıp Dünya hayatında aranızda bir sevgi bağı olsun diye putları (tanrılar) edindiniz. Ama bunun sonrası (ne olacak bilir misiniz ?) Kıyamet günü bir kısmınız bir kısmınızı inkâr eder ve birbirinizi lanetlersiniz. Varıp eyleşeceğiniz yer ise Cehennem'dir ve sizin için (orada) yardımcılardan bir kimse de bulunmayacaktır.»
Diyanet İşleri : İbrahim, onlara dedi ki: “Sırf aranızda dünya hayatına mahsus bir sevgi (ve çıkar) uğruna Allah’ı bırakıp birtakım putlar edindiniz. Sonra kıyamet gününde kiminiz kiminizi inkâr edip tanımayacak; kiminiz kiminize lânet edecektir. Barınağınız cehennem olacaktır. Yardımcılarınız da olmayacaktır.”
Diyanet İşleri (eski) : İbrahim şöyle demişti: 'Dünya hayatında, Allah'ı bırakıp aranızda putları muhabbet vesilesi kıldınız. Sonra kıyamet günü, birbirinize küfreder ve karşılıklı lanet okursunuz. Varacağınız yer ateştir; yardımcılarınız da yoktur.'
Diyanet Vakfi : (İbrahim onlara) dedi ki: Siz, sırf aranızdaki dünya hayatına has muhabbet uğruna Allah'ı bırakıp birtakım putlar edindiniz. Sonra kıyamet günü (gelip çattığında ise) birbirinizi tanımazlıktan gelecek ve birbirinize lânet okuyacaksınız. Varacağınız yer cehennemdir ve hiç yardımcınız da yoktur.
Edip Yüksel : Dedi ki, 'Sizin ALLAH'ın yanında putlara tapmanız, sadece dünya hayatında aranızdaki dostluğu korumak amacıyladır. Fakat sonra, diriliş gününde birbirinizi inkar edersiniz, birbirinizi lanetlersiniz. Varacağınız yer ateştir ve orada yardımcı bulamazsınız.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (İbrahim onlara) dedi ki: «Siz, sırf aranızdaki dünya hayatına has muhabbet uğruna Allah'ı bırakıp birtakım putlar edindiniz. Sonra kıyamet günü (geldiğinde) ise, kiminiz kiminizi tanımayacak, kiminiz kiminizi lanetleyecektir. Varacağınız yer cehennemdir. Ve hiç yardımcınız da yoktur.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İbrahim: «Siz, sadece dünya hayatında aranızda sevişmek için Allah'ı bırakıp bir takım putlara tutulmuşsunuz. Fakat kıyamet gününde birbirinize küfredecek ve birbirinizi lanetleyeceksiniz; varacağınız yer ateştir ve sizin için yardımcılardan eser de yoktur.»
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve dedi ki: siz sâde Dünya hayatta aranızda sevişmek için Allahı bırakıp bir takım evsâna tutulmuşsunuz amma sonra Kıyamet günü ba'zınız ba'zınıza küfredecek ve ba'zınız ba'zınızı lâ'netliyecek varacağınız yer ateştir, sizin için yardımcılardan eser de yoktur
Fizilal-il Kuran : İbrahim soydaşlarına dedi ki; «Sizler dünya hayatında birbirinizin hatırı için Allah'ı bir yana bırakarak putları ilah edindiniz. Ama ilerde kıyamet günü birbirinizi tanımazlıktan gelecek, birbirinize lânet okuyacaksınız. Varacağınız yer cehennemdir. Orada size yardım elini uzatan hiçbir kimse olmayacaktır.»
Gültekin Onan : (İbrahim) Dedi ki: "Siz gerçekten, Tanrı'yı bırakıp dünya hayatında aranızda bir sevgi bağı olarak putları (tanrılar) edindiniz. Sonra kıyamet günü, kiminiz kiminizi tanımayacak (yekfürü) ve kiminiz kiminize lanet edeceksiniz. Sizin barınma yeriniz ateştir ve hiç bir yardımcınız yoktur."
Hakkı Yılmaz : Ve İbrâhîm dedi ki: “Siz, sırf aranızdaki dünya hayatında sevgi için Allah'ın astlarından birtakım putlar edindiniz. Sonra kıyâmet günü, kiminiz kiminizi tanımayacak, kiminiz kiminizi dışlayıp gözden çıkaracaktır. Varacağınız yer de cehennemdir. Ve sizin için yardımcılardan da yoktur.”
Hasan Basri Çantay : Dedi ki: «Siz dünyâ hayaatında birbirinizle (müşrikler hususunda) dost olduğunuz için Allâhı bırakıb ancak putlara tutundunuz. (Fakat) bil'âhare kıyamet gününde kiminiz kiminize küfür, kiminiz kiminize lâ'net edecekdir. Barınacağınız yer ise ateşdir. Sizin (o vakit) hiçbir yardımcınız da yokdur».
Hayrat Neşriyat : Ve (İbrâhîm onlara) dedi ki: '(Siz) ancak dünya hayâtında aranızdaki muhabbet(e vesîle olmasın)dan dolayı, Allah’dan başka birtakım putları (ilâh) edindiniz. Sonra kıyâmet günü bazılarınız bazınızı inkâr edecek ve birbirinizi lâ'netleyeceksiniz. Varacağınız yer ise ateştir; (o gün artık) sizin için hiçbir yardımcı da yoktur!'
İbni Kesir : Ve o: Dünya hayatında Allah'ı bırakıp aranızda putları dostluk vesilesi kıldınız. Sonra da kıyamet gününde birbirinize küfreder ve karşılıklı la'net okursunuz. Varacağınız yer, ateştir. Sizin yardımcılarınız da yoktur, dedi.
İskender Evrenosoğlu : Ve (İbrâhîm A.S): “Muhakkak ki siz, dünya hayatında aranızda sevgi oluşan Allah'tan başka putlar edindiniz. Sonra kıyâmet günü, bir kısmınız bir kısmınızı inkâr edecek ve bir kısmınız da bir kısmınızı lânetleyecek. Sizin dönüş yeriniz ateştir. Ve sizin için bir yardımcı yoktur.” dedi.
Muhammed Esed : Ve (İbrahim) onlara dedi ki: "Siz Allah'ı bırakıp putlara taptınız. Tek sebep, bu dünyada kendinize (ve atalarınıza) karşı duyduğunuz sevgiye esir olmanızdı: Ama sonra, Kıyamet Günü birbirinizi tanımazlıktan gelecek ve birbirinize lanet yağdıracaksınız; hepinizin varacağı yer ateştir ve (orada) size yardım edecek bir kimse bulamayacaksınız".
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve dedi ki: «Siz dünya hayatınızda aranızda bir sevişme (sebebi) olmak için Allah'ın gayrı putları iltizam etmiş oldunuz. Sonra Kıyamet gününde bâzınız bazınıza küfredecek ve bazınız bazınıza lânet eyleyecektir, varacağınız yer de ateştir ve sizin için yardımcılardan (bir kimse) de yoktur.»
Ömer Öngüt : Dedi ki: “Siz dünya hayatında birbirinizle dost olduğunuz için, Allah'ı bırakıp bir takım putlar edindiniz. Fakat (o putlara tapmanız dünyada aranızda bir sevgi husule gelmesine sebep olsa bile) daha sonra kıyamet gününde kiminiz kiminize küfür, kiminiz kiminize lânet edecektir. Barınacağınız yer ise ateştir, hiçbir yardımcınız da yoktur. ”
Şaban Piriş : İbrahim şöyle demişti: -Dünya hayatında siz Allah’ı bırakıp, aranızdaki sevgi ve dostluk yüzünden putlara taptınız. Sonra kıyamet günü birbirinizi tanımayacak ve birbirinize lanet edeceksiniz. Barınağınız ateştir. Sizin için hiç bir yardımcı da yoktur.
Suat Yıldırım : İbrâhim onlara şöyle dedi: "Siz dünya hayatında Allah’tan başka birtakım sevgili putlar edindiniz. Ama sonra kıyamet günü gelince birbirinizi red ve inkâr edecek, birbirinize lânet edeceksiniz. Barınacağınız yer ateş olacak ve kendinize hiçbir yardımcı bulamayacaksınız."
Süleyman Ateş : (İbrâhim kavmine) dedi ki: "Siz dünyâ hayâtında birbirinizi sevmek için Allâh'ı bırakıp birtakım putlar edindiniz. (O putlara tapmanız, dünyâda aranızda bir sevgi meydana gelmesine sebep olsa bile) daha sonra kıyâmet gününde birbirinizi inkâr eder ve birbirinizi la'netlersiniz. Varacağınız yer de ateştir ve hiçbir yardımcınız da yoktur.
Tefhim-ul Kuran : (İbrahim) Dedi ki: «Siz gerçekten, Allah'ı bırakıp dünya hayatında aranızda bir sevgi bağı olarak putları (ilahlar) edindiniz. Sonra kıyamet günü, bir kısmınız bir kısmınızı inkâr edip tanımayacak ve bir kısmınız bir kısmınıza lanet edeceksiniz. Sizin barınma yeriniz ateştir ve hiç bir yardımcınız da yoktur.»
Ümit Şimşek : İbrahim şunu da söyledi: 'Siz bu dünya hayatında aranızda muhabbet olsun diye, Allah'ı bırakıp da kendinize putlar edindiniz. Kıyamet gününde ise birbirinizi inkâr edecek, birbirinize lânet okuyacaksınız. Barınacağınız yer ateş olacak; hiçbir yardımcınız da bulunmayacak.'
Yaşar Nuri Öztürk : İbrahim dedi: "Şu bir gerçek ki, siz dünya hayatında aranızda sevgi oluşturmak için Allah'ın berisinden putlar edindiniz. Sonra, kıyamet gününde birbirinizi tanımaz olacaksınız, bazınız bazınıza lanet edecek. Hepinizin varacağı yer cehennemdir; hiçbir yardımcınız da olmayacaktır."


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}