» 29 / Ankebût  3:

Kuran Sırası: 29
İniş Sırası: 85
Ankebut Suresi = Disi Örümcek Suresi
41. ayetinde kâfirlerin isleri örümcek agina benzetildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69

29:3 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ve andolsun | biz sınadık | kimseleri | -den | onlardan öncekiler- | elbette bilecektir | Allah | kimseleri | doğruları | ve bilecektir | yalancıları |

WLGD̃ FTNÆ ÆLZ̃YN MN GBLHM FLYALMN ÆLLH ÆLZ̃YN ṦD̃GWÆ WLYALMN ÆLKÆZ̃BYN
veleḳad fetennā elleƶīne min ḳablihim fe leyeǎ'lemenne llahu elleƶīne Sadeḳū veleyeǎ'lemenne l-kāƶibīne

وَلَقَدْ فَتَنَّا الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ فَلَيَعْلَمَنَّ اللَّهُ الَّذِينَ صَدَقُوا وَلَيَعْلَمَنَّ الْكَاذِبِينَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WLGD̃ = veleḳad : ve andolsun
2. FTNÆ = fetennā : biz sınadık
3. ÆLZ̃YN = elleƶīne : kimseleri
4. MN = min : -den
5. GBLHM = ḳablihim : onlardan öncekiler-
6. FLYALMN = fe leyeǎ'lemenne : elbette bilecektir
7. ÆLLH = llahu : Allah
8. ÆLZ̃YN = elleƶīne : kimseleri
9. ṦD̃GWÆ = Sadeḳū : doğruları
10. WLYALMN = veleyeǎ'lemenne : ve bilecektir
11. ÆLKÆZ̃BYN = l-kāƶibīne : yalancıları
ve andolsun | biz sınadık | kimseleri | -den | onlardan öncekiler- | elbette bilecektir | Allah | kimseleri | doğruları | ve bilecektir | yalancıları |

[] [FTN] [] [] [GBL] [ALM] [] [] [ṦD̃G] [ALM] [KZ̃B]
WLGD̃ FTNÆ ÆLZ̃YN MN GBLHM FLYALMN ÆLLH ÆLZ̃YN ṦD̃GWÆ WLYALMN ÆLKÆZ̃BYN

veleḳad fetennā elleƶīne min ḳablihim fe leyeǎ'lemenne llahu elleƶīne Sadeḳū veleyeǎ'lemenne l-kāƶibīne
ولقد فتنا الذين من قبلهم فليعلمن الله الذين صدقوا وليعلمن الكاذبين

[] [ف ت ن] [] [] [ق ب ل] [ع ل م] [] [] [ص د ق] [ع ل م] [ك ذ ب]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | WLGD̃ veleḳad ve andolsun And indeed,
فتنا ف ت ن | FTN FTNÆ fetennā biz sınadık We tested
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne kimseleri those who
من | MN min -den (were) before them.
قبلهم ق ب ل | GBL GBLHM ḳablihim onlardan öncekiler- (were) before them.
فليعلمن ع ل م | ALM FLYALMN fe leyeǎ'lemenne elbette bilecektir And Allah will surely make evident
الله | ÆLLH llahu Allah And Allah will surely make evident
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne kimseleri those who
صدقوا ص د ق | ṦD̃G ṦD̃GWÆ Sadeḳū doğruları (are) truthful
وليعلمن ع ل م | ALM WLYALMN veleyeǎ'lemenne ve bilecektir and He will surely make evident
الكاذبين ك ذ ب | KZ̃B ÆLKÆZ̃BYN l-kāƶibīne yalancıları the liars.
ve andolsun | biz sınadık | kimseleri | -den | onlardan öncekiler- | elbette bilecektir | Allah | kimseleri | doğruları | ve bilecektir | yalancıları |

[] [FTN] [] [] [GBL] [ALM] [] [] [ṦD̃G] [ALM] [KZ̃B]
WLGD̃ FTNÆ ÆLZ̃YN MN GBLHM FLYALMN ÆLLH ÆLZ̃YN ṦD̃GWÆ WLYALMN ÆLKÆZ̃BYN

veleḳad fetennā elleƶīne min ḳablihim fe leyeǎ'lemenne llahu elleƶīne Sadeḳū veleyeǎ'lemenne l-kāƶibīne
ولقد فتنا الذين من قبلهم فليعلمن الله الذين صدقوا وليعلمن الكاذبين

[] [ف ت ن] [] [] [ق ب ل] [ع ل م] [] [] [ص د ق] [ع ل م] [ك ذ ب]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولقد | WLGD̃ veleḳad ve andolsun And indeed,
Vav,Lam,Gaf,Dal,
6,30,100,4,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
CERT – particle of certainty
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
حرف تحقيق
فتنا ف ت ن | FTN FTNÆ fetennā biz sınadık We tested
Fe,Te,Nun,Elif,
80,400,50,1,
V – 1st person plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض و«نا» ضمير متصل في محل رفع فاعل
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne kimseleri those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
من | MN min -den (were) before them.
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
قبلهم ق ب ل | GBL GBLHM ḳablihim onlardan öncekiler- (were) before them.
Gaf,Be,Lam,He,Mim,
100,2,30,5,40,
N – genitive noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
فليعلمن ع ل م | ALM FLYALMN fe leyeǎ'lemenne elbette bilecektir And Allah will surely make evident
Fe,Lam,Ye,Ayn,Lam,Mim,Nun,
80,30,10,70,30,40,50,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
الفاء عاطفة
اللام لام التوكيد
فعل مضارع والنون للتوكيد
الله | ÆLLH llahu Allah And Allah will surely make evident
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – nominative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مرفوع
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne kimseleri those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
صدقوا ص د ق | ṦD̃G ṦD̃GWÆ Sadeḳū doğruları (are) truthful
Sad,Dal,Gaf,Vav,Elif,
90,4,100,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وليعلمن ع ل م | ALM WLYALMN veleyeǎ'lemenne ve bilecektir and He will surely make evident
Vav,Lam,Ye,Ayn,Lam,Mim,Nun,
6,30,10,70,30,40,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
فعل مضارع والنون للتوكيد
الكاذبين ك ذ ب | KZ̃B ÆLKÆZ̃BYN l-kāƶibīne yalancıları the liars.
Elif,Lam,Kef,Elif,Zel,Be,Ye,Nun,
1,30,20,1,700,2,10,50,
N – accusative masculine plural active participle
اسم منصوب

Konu Başlığı: -

Abdulbaki Gölpınarlı : Ve andolsun ki biz onlardan öncekileri de sınadık; artık Allah, doğru olanları da mutlaka bilir, yalancıları da mutlaka bilir.
Adem Uğur : Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır.
Ahmed Hulusi : Andolsun ki onlardan öncekileri de sınav objeleriyle denemişizdir. . . Allâh (dışarıdan bir tanrı gibi değil - hakikatleri olarak) elbette (sözlerinde) sadıkları açığa çıkarıp bilecek ve elbette yalancıları da açığa çıkarıp bilecek.
Ahmet Tekin : Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de, belâlarla, felâketlerle ağır imtihanlardan geçirdik. Elbette Allah imanlarında samimi olanların kimler olduğunu bilecek; yalancıları da mutlaka ortaya çıkaracaktır.
Ahmet Varol : Andolsun biz onlardan öncekileri de imtihan ettik. Allah elbette doğruları da bilecek ve elbette yalancıları da bilecektir (ortaya çıkaracaktır).
Ali Bulaç : Andolsun, onlardan öncekileri sınadık; Allah, gerçekten doğruları da bilmekte ve gerçekten yalancıları da bilmektedir.
Ali Fikri Yavuz : Doğrusu biz, onlardan evvelkileri de (çeşitli musibetlerle) denedik. Allah, (imtihan sûretiyle imanında) sadık olanları da muhakkak bilecek, yalancı onları da elbette bilecek.
Bekir Sadak : (2-3) And olsun, biz kendilerinden oncekileri de denemisken, insanlar, «Inandik» deyince, denenmeden birakilacaklarini mi sanirlar? Allah elbette dogrulari ortaya koyacak ve elbette yalancilari da ortaya cikaracaktir.
Celal Yıldırım : And olsun ki onlardan öncekilerini de çetin sınavlardan geçirmişizdir. Allah, elbette doğru olanları da bilir, yalancıları da bilir.
Diyanet İşleri : Andolsun, biz onlardan öncekileri de imtihan etmiştik. Allah, doğru söyleyenleri de mutlaka bilir, yalancıları da mutlaka bilir.
Diyanet İşleri (eski) : (2-3) And olsun, biz kendilerinden öncekileri de denemişken, insanlar, 'İnandık' deyince, denenmeden bırakılacaklarını mı sanırlar? Allah elbette doğruları ortaya koyacak ve elbette yalancıları da ortaya çıkaracaktır.
Diyanet Vakfi : Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır.
Edip Yüksel : Kendilerinden öncekileri sınadık. Elbette ALLAH doğrucuları ile yalancıları birbirinden ayıracaktır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Andolsun ki, biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah, doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Andolsun ki, Biz onlardan öncekileri ne fitnelerle imtihan ettik. Yine Allah, elbette doğruluk gösterenleri bilecek ve elbette yalancıları da bilecektir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Şanım hakkı için biz onlardan evvelkileri ne fıtnelerle imtihan ettik, yine Allah, elbette sadakat edenleri bilecek ve elbette yalancıları bilecek
Fizilal-il Kuran : Biz onlardan önceki kuşakları sınavdan geçirdik. Bu sınav sonucunda Allah, doğru sözlüler ile yalancıları kesinlikle belirleyecektir.
Gültekin Onan : Andolsun, onlardan öncekileri sınadık; Tanrı, gerçekten doğruları da bilmekte ve gerçekten yalancıları da bilmektedir.
Hakkı Yılmaz : (2,3) İnsanlar, denenmeden, “İman ettik” demeleriyle bırakılıverileceklerini mi sandılar? Ve andolsun ki Biz, onlardan öncekileri de saflaştırılmaları için ateşlere/ sıkıntılara sokmuştuk. Artık elbette Allah, doğru kimseleri bildirecektir/ işaretleyip gösterecektir ve elbette yalancıları da kesinlikle bildirecektir/ işaretleyip gösterecektir.
Hasan Basri Çantay : Andolsun, biz onlardan evvelkileri de imtihan etmişizdir. Allah elbette saadık olanları da bilir, elbette yalancı olanları da bilir.
Hayrat Neşriyat : And olsun ki (biz), onlardan öncekileri de imtihân ettik; Allah doğru söyleyenleri de muhakkak bilir, yalancıları da muhakkak bilir.
İbni Kesir : Andolsun ki; Biz, onlardan öncekileri de denedik. Allah; elbette doğruları bilir ve elbette yalancıları da bilir.
İskender Evrenosoğlu : Ve andolsun ki onlardan öncekileri de imtihan ettik. Allah sadıkları da (doğru söyleyenleri de) tekzip edenleri de (yalancıları da) mutlaka bilir.
Muhammed Esed : Evet, andolsun ki, Biz kendilerinden öncekileri de sınadık; o halde (bugün yaşayanlar da sınanacak ve) elbette Allah, doğru davrananları ortaya çıkaracak ve yalancıların da kimler olduğunu gösterecektir.
Ömer Nasuhi Bilmen : Andolsun ki, onlardan evvelkileri de imtihan ettik, elbette ki, sadâkatte bulunanları da ve yalancı olanları da bilir.
Ömer Öngüt : Andolsun ki biz onlardan öncekileri de imtihandan geçirmişizdir. Elbette Allah doğruları ortaya çıkaracak, yalancıları da mutlaka ortaya koyacaktır.
Şaban Piriş : Biz, onlardan öncekilerini de imtihan ettik. Allah, elbette doğruları bilir. Ve elbette yalancıları da bilir.
Suat Yıldırım : Biz elbette kendilerinden önce yaşamış olanları denedik. Allah elbette şimdiki müminleri de imtihan edip iman iddiasında sadık olanlarla, samimiyetsiz olanları elbette bilecektir.
Süleyman Ateş : Andolsun biz, onlardan öncekilerini sınadık. Elbette Allâh (sınayıp) doğruları bilecek, yalancıları bilecektir.
Tefhim-ul Kuran : Andolsun, onlardan öncekileri sınamadan geçirdik, Allah, gerçekten doğruları da bilmekte ve gerçekten yalancıları da bilmektedir.
Ümit Şimşek : Gerçek şu ki, Biz onlardan öncekileri de imtihan ettik. Sözünde doğru olanları ve yalancıları Allah böylece birbirinden ayırt edecektir.
Yaşar Nuri Öztürk : Yemin olsun ki biz, onlardan öncekileri de fitne yoluyla denemişizdir. Allah, özüyle sözü bir olanları elbette bilecektir. Ve O, yalancıları da elbette bilecektir.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}