» 29 / Ankebût  7:

Kuran Sırası: 29
İniş Sırası: 85
Ankebut Suresi = Disi Örümcek Suresi
41. ayetinde kâfirlerin isleri örümcek agina benzetildiginden bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69

29:7 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ve kimseler | inananlar | ve yapanlar | iyi işler | mutlaka örteceğiz | onların | kötülüklerini | ve onları mükafatlandıracağız | en güzeliyle | | olduklarının | yapmış |

WÆLZ̃YN ËMNWÆ WAMLWÆ ÆLṦÆLḪÆT LNKFRN ANHM SYÙÆTHM WLNCZYNHM ǼḪSN ÆLZ̃Y KÆNWÆ YAMLWN
velleƶīne āmenū ve ǎmilū S-SāliHāti lenukeffiranne ǎnhum seyyiātihim velenecziyennehum eHsene lleƶī kānū yeǎ'melūne

وَالَّذِينَ امَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَنُكَفِّرَنَّ عَنْهُمْ سَيِّئَاتِهِمْ وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ أَحْسَنَ الَّذِي كَانُوا يَعْمَلُونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WÆLZ̃YN = velleƶīne : ve kimseler
2. ËMNWÆ = āmenū : inananlar
3. WAMLWÆ = ve ǎmilū : ve yapanlar
4. ÆLṦÆLḪÆT = S-SāliHāti : iyi işler
5. LNKFRN = lenukeffiranne : mutlaka örteceğiz
6. ANHM = ǎnhum : onların
7. SYÙÆTHM = seyyiātihim : kötülüklerini
8. WLNCZYNHM = velenecziyennehum : ve onları mükafatlandıracağız
9. ǼḪSN = eHsene : en güzeliyle
10. ÆLZ̃Y = lleƶī :
11. KÆNWÆ = kānū : olduklarının
12. YAMLWN = yeǎ'melūne : yapmış
ve kimseler | inananlar | ve yapanlar | iyi işler | mutlaka örteceğiz | onların | kötülüklerini | ve onları mükafatlandıracağız | en güzeliyle | | olduklarının | yapmış |

[] [ÆMN] [AML] [ṦLḪ] [KFR] [] [SWÆ] [CZY] [ḪSN] [] [KWN] [AML]
WÆLZ̃YN ËMNWÆ WAMLWÆ ÆLṦÆLḪÆT LNKFRN ANHM SYÙÆTHM WLNCZYNHM ǼḪSN ÆLZ̃Y KÆNWÆ YAMLWN

velleƶīne āmenū ve ǎmilū S-SāliHāti lenukeffiranne ǎnhum seyyiātihim velenecziyennehum eHsene lleƶī kānū yeǎ'melūne
والذين آمنوا وعملوا الصالحات لنكفرن عنهم سيئاتهم ولنجزينهم أحسن الذي كانوا يعملون

[] [ا م ن] [ع م ل] [ص ل ح] [ك ف ر] [] [س و ا] [ج ز ي] [ح س ن] [] [ك و ن] [ع م ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
والذين | WÆLZ̃YN velleƶīne ve kimseler And those who
آمنوا ا م ن | ÆMN ËMNWÆ āmenū inananlar believe
وعملوا ع م ل | AML WAMLWÆ ve ǎmilū ve yapanlar and do
الصالحات ص ل ح | ṦLḪ ÆLṦÆLḪÆT S-SāliHāti iyi işler righteous (deeds),
لنكفرن ك ف ر | KFR LNKFRN lenukeffiranne mutlaka örteceğiz surely, We will remove
عنهم | ANHM ǎnhum onların from them
سيئاتهم س و ا | SWÆ SYÙÆTHM seyyiātihim kötülüklerini their evil deeds,
ولنجزينهم ج ز ي | CZY WLNCZYNHM velenecziyennehum ve onları mükafatlandıracağız and We will surely reward them
أحسن ح س ن | ḪSN ǼḪSN eHsene en güzeliyle (the) best
الذي | ÆLZ̃Y lleƶī (of) what
كانوا ك و ن | KWN KÆNWÆ kānū olduklarının they used
يعملون ع م ل | AML YAMLWN yeǎ'melūne yapmış (to) do.
ve kimseler | inananlar | ve yapanlar | iyi işler | mutlaka örteceğiz | onların | kötülüklerini | ve onları mükafatlandıracağız | en güzeliyle | | olduklarının | yapmış |

[] [ÆMN] [AML] [ṦLḪ] [KFR] [] [SWÆ] [CZY] [ḪSN] [] [KWN] [AML]
WÆLZ̃YN ËMNWÆ WAMLWÆ ÆLṦÆLḪÆT LNKFRN ANHM SYÙÆTHM WLNCZYNHM ǼḪSN ÆLZ̃Y KÆNWÆ YAMLWN

velleƶīne āmenū ve ǎmilū S-SāliHāti lenukeffiranne ǎnhum seyyiātihim velenecziyennehum eHsene lleƶī kānū yeǎ'melūne
والذين آمنوا وعملوا الصالحات لنكفرن عنهم سيئاتهم ولنجزينهم أحسن الذي كانوا يعملون

[] [ا م ن] [ع م ل] [ص ل ح] [ك ف ر] [] [س و ا] [ج ز ي] [ح س ن] [] [ك و ن] [ع م ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
والذين | WÆLZ̃YN velleƶīne ve kimseler And those who
Vav,Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
6,1,30,700,10,50,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
REL – masculine plural relative pronoun
الواو عاطفة
اسم موصول
آمنوا ا م ن | ÆMN ËMNWÆ āmenū inananlar believe
,Mim,Nun,Vav,Elif,
,40,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
وعملوا ع م ل | AML WAMLWÆ ve ǎmilū ve yapanlar and do
Vav,Ayn,Mim,Lam,Vav,Elif,
6,70,40,30,6,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
الواو عاطفة
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
الصالحات ص ل ح | ṦLḪ ÆLṦÆLḪÆT S-SāliHāti iyi işler righteous (deeds),
Elif,Lam,Sad,Elif,Lam,Ha,Elif,Te,
1,30,90,1,30,8,1,400,
N – genitive feminine plural active participle
اسم مجرور
لنكفرن ك ف ر | KFR LNKFRN lenukeffiranne mutlaka örteceğiz surely, We will remove
Lam,Nun,Kef,Fe,Re,Nun,
30,50,20,80,200,50,
EMPH – emphatic prefix lām
V – 1st person plural (form II) imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
اللام لام التوكيد
فعل مضارع والنون للتوكيد
عنهم | ANHM ǎnhum onların from them
Ayn,Nun,He,Mim,
70,50,5,40,
P – preposition
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
جار ومجرور
سيئاتهم س و ا | SWÆ SYÙÆTHM seyyiātihim kötülüklerini their evil deeds,
Sin,Ye,,Elif,Te,He,Mim,
60,10,,1,400,5,40,
N – genitive feminine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
ولنجزينهم ج ز ي | CZY WLNCZYNHM velenecziyennehum ve onları mükafatlandıracağız and We will surely reward them
Vav,Lam,Nun,Cim,Ze,Ye,Nun,He,Mim,
6,30,50,3,7,10,50,5,40,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
EMPH – emphatic prefix lām
V – 1st person plural imperfect verb
EMPH – emphatic suffix nūn
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
الواو عاطفة
اللام لام التوكيد
فعل مضارع والنون للتوكيد و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
أحسن ح س ن | ḪSN ǼḪSN eHsene en güzeliyle (the) best
,Ha,Sin,Nun,
,8,60,50,
N – accusative masculine singular noun
اسم منصوب
الذي | ÆLZ̃Y lleƶī (of) what
Elif,Lam,Zel,Ye,
1,30,700,10,
REL – masculine singular relative pronoun
اسم موصول
كانوا ك و ن | KWN KÆNWÆ kānū olduklarının they used
Kef,Elif,Nun,Vav,Elif,
20,1,50,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
يعملون ع م ل | AML YAMLWN yeǎ'melūne yapmış (to) do.
Ye,Ayn,Mim,Lam,Vav,Nun,
10,70,40,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل

Konu Başlığı: -

Abdulbaki Gölpınarlı : İnananların ve iyi işlerde bulunanların kötülüklerini elbette örteriz ve onları, yaptıklarından daha güzeliyle mükâfatlandırırız.
Adem Uğur : İman edip iyi işler yapanların (geçmiş) kötülüklerini elbette örteriz ve onlara, yaptıklarının daha güzeli ile karşılık veririz.
Ahmed Hulusi : İman edip imanın gereğini uygulayanlara gelince, onların kötülüklerini (nefsanî özelliklerini) kendilerinden elbette sileriz ve elbette yaptıklarının en güzeli ile kendilerini cezalandırırız!
Ahmet Tekin : İman ederek, hâlis niyet ve amaçlarla İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenlerin, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanların, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanların, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenlerin kusurlarını sileceğiz, bağışlayacağız. Onları, işlemeye devam ettikleri amellerin, elbette daha güzelini, daha değerlisini ölçü alarak mükâfatlandıracağız.
Ahmet Varol : İman edip salih ameller işleyenlerin kötülüklerini muhakkak örtecek ve onlara yaptıklarının en güzeliyle karşılık vereceğiz.
Ali Bulaç : İman edip salih amellerde bulunanlar ise; biz şüphesiz onların kötülüklerini örteceğiz ve şüphesiz yaptıklarının en güzeliyle karşılık vereceğiz.
Ali Fikri Yavuz : İman edib de salih ameller işliyenlerin kendilerinden günahlarını muhakkak örteriz; ve elbette işledikleri amellerin daha güzeli ile (on kat sevabla) onları mükâfatlandırırız.
Bekir Sadak : Inanip yararli is isleyenlerin kotuluklerini, and olsun ki, orteriz; onlari, yaptiklarindan daha guzeli ile mukafatlandiririz.
Celal Yıldırım : imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanların şüphesiz ki kötülüklerini (tevbeleri sebebiyle affedip) örter ve temizleriz ve yaptıklarını en güzeliyle mükâfatlandırırız.
Diyanet İşleri : İman edip salih amel işleyenlerin kötülüklerini elbette örteceğiz. Onları işlediklerinin daha güzeliyle mükâfatlandıracağız.
Diyanet İşleri (eski) : İnanıp yararlı iş işleyenlerin kötülüklerini, and olsun ki, örteriz; onları, yaptıklarından daha güzeli ile mükafatlandırırız.
Diyanet Vakfi : İman edip iyi işler yapanların (geçmiş) kötülüklerini elbette örteriz ve onlara, yaptıklarının daha güzeli ile karşılık veririz.
Edip Yüksel : İnanıp erdemli davrananların kötülüklerini elbette örteceğiz ve yapmış olduklarının daha iyisiyle onları ödüllendireceğiz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : İman edip iyi işler yapanların kötülüklerini elbette örteriz ve onlara, yaptıklarının daha güzeli ile karşılık veririz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Bununla birlikte iman edip iyi iyi işler yapanların kötülüklerini örter ve onlara elbette yaptıkları işlere karşılık daha güzelini veririz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Bununla beraber iyman edip de salih salih ameller yapanların her halde taraflarından kötülüklerini keffaretleriz ve elbette kendilerine yaptıkları amellerin daha güzelini veririz
Fizilal-il Kuran : İman edip iyi ameller işleyenlerin kötülüklerini kesinlikle silecek ve onları iyiliklerinin daha üstün karşılıkları ile ödüllendireceğiz.
Gültekin Onan : İnanıp salih amellerde bulunanlar ise; biz şüphesiz onların kötülüklerini örteceğiz (keffirenne) ve şüphesiz yaptıklarının en güzeliyle karşılık vereceğiz.
Hakkı Yılmaz : Ve inanan ve düzeltmeye yönelik işler yapan kimseler, onların kötülüklerini, elbette örteceğiz ve kesinlikle onlara yaptıklarının daha güzeli ile karşılık vereceğiz.
Hasan Basri Çantay : İman edib de güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunanların kötülüklerini her halde (afv ile) örteriz ve her halde o işlemekde olduklarının daha güzeliyle onları mükâfatlandırırız.
Hayrat Neşriyat : Îmân edip sâlih ameller işleyenlere gelince, mutlaka onların kötülüklerini örteceğiz ve mutlaka yapmakta olduklarının daha güzeli ile onları mükâfâtlandıracağız.
İbni Kesir : İman edip de salih amel işleyenlerin, kötülüklerini andolsun ki örteriz. Onları yaptıklarından daha güzeli ile mükafatlandırırız.
İskender Evrenosoğlu : Ve âmenû olanlar (hayattayken Allah'a ulaşmayı dileyenler) ve salih amel (nefs tezkiyesi) yapanlar, onların seyyiatlerini (günahlarını) mutlaka örteceğiz ve onları mutlaka yaptıklarının daha ahseni (güzeli) ile mükâfatlandıracağız.
Muhammed Esed : İman edip doğru ve yararlı işler yapanlara gelince, Biz onların (önceki) kötülüklerini mutlaka sileriz ve onları yaptıkları iyiliklere göre ödüllendiririz.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve o kimseler ki, imân ettiler ve sâlih sâlih amellerde bulundular. Elbette onların kötülüklerini (af ile) setrederiz. Ve elbette onları işlemiş oldukları şeyin en güzeli ile mükâfaatlandırırız.
Ömer Öngüt : İman edip sâlih ameller işleyenlerin kötülüklerini elbette örteriz ve onları yaptıklarının daha güzeli ile mükâfatlandırırız.
Şaban Piriş : İman edip, doğruları yapanların, kötülüklerini elbette örteceğiz ve onları yaptıklarının en güzeli ile ödüllendireceğiz.
Suat Yıldırım : İman edip güzel ve makbul işler yapanların elbette günahlarını örteceğiz ve onların yaptıkları çalışmaları en güzel şekilde mükâfatlandıracağız.
Süleyman Ateş : İnanıp iyi işler yapanların, mutlaka kötülüklerini örteceğiz ve onları, yaptıklarının en güzeliyle mükâfâtlandıracağız.
Tefhim-ul Kuran : İman edip salih amellerde bulunanlar ise; biz hiç şüphesiz onların kötülüklerini örteceğiz ve hiç şüphesiz onlara yapmakta olduklarının en güzeliyle karşılık vereceğiz.
Ümit Şimşek : İman eden ve güzel işler yapanların kötülüklerini örtecek ve onları yaptıklarının daha güzeliyle ödüllendireceğiz.
Yaşar Nuri Öztürk : İman edip hayra ve barışa yönelik hareketler sergileyenlere gelince, biz onların çirkinliklerini elbette ki örteceğiz. Ve biz onları, yapmakta oldukları işlerin en güzeliyle elbette ödüllendireceğiz.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}