Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) Meali |
|
1: Hayır, yemin ederim o kıyamet gününe. | |
2: Yine hayır, yemin ederim o sürekli kendini kınayan nefse. | |
3: İnsan, kendisinin kemiklerini bir araya toplayamayacağımızı mı sanıyor? | |
4: Evet, bizim onun parmak uçlarını bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter. | |
5: Fakat insan günahı devam ettirmek ister. | |
6: O kıyamet günü ne zaman? diye sorar. | |
7: Ne zaman ki o göz şimşek çakar, | |
8: Ay tutulur, | |
9: Güneş ve ay toplanır, | |
10: İşte o gün insan, «kaçacak yer neresi?» der. | |
11: Hayır, hayır, yok bir siper. | |
12: O gün varılıp durulacak yer, ancak Rabbinin huzurudur. | |
13: O gün insana, yapıp öne sürdüğü ve geri bıraktığı ne varsa bildirilir. | |
14: Doğrusu insan kendi nefsini görür, | |
15: Bir takım özürler ortaya atsa da. | |
16: Onu hemen okumak için dilini depretme. | |
17: Kuşkusuz onu toplamak ve okumak bize aittir. | |
18: O halde biz onu okuduğumuz zaman sen onun okunuşunu takip et. | |
19: Sonra onu açıklamak da bize aittir. | |
20: Hayır, siz peşin olanı (dünyayı) seviyorsunuz da | |
21: Ahireti bırakıyorsunuz. | |
22: Yüzler var ki o gün ışıl ışıl parlar. | |
23: Rabbine bakar. | |
24: Yüzler de var ki o gün asıktır. | |
25: Anlar ki kendisine belkıran (bel kemiklerini kıran belalı bir iş) yapılır. | |
26: Hayır hayır, ne zaman ki can köprücük kemiklerine dayanır, | |
27: «Tedavi edebilecek kimdir?» denilir. | |
28: Can çekişen bunun o ayrılık anı olduğunu anlar. | |
29: Bacak bacağa dolaşır.. | |
30: İşte o gün sevk, ancak Rabbinedir. | |
31: Fakat o, ne sadaka verdi, ne namaz kıldı. | |
32: Fakat yalanladı ve döndü. | |
33: Sonra da çalım sata sata ailesine gitti. | |
34: Gerektir o bela sana, gerek. | |
35: Evet, gerektir o bela sana gerek. | |
36: İnsan başıboş bırakılacağını mı sanır? | |
37: O, dökülen erlik suyundan bir damla (sperm) değil miydi? | |
38: Sonra bir aleka (embriyo) oldu da Rabbi onu biçime koydu, sonra şekil verdi. | |
39: Ondan da iki cinsi; erkek ve dişiyi var etti. | |
40: Peki, bunu yapanın ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi? | |