» 39 / Zümer  53:

Kuran Sırası: 39
İniş Sırası: 59
Zümer Suresi = Zümreler/Yiginlar Suresi
71 ve 73. ayetinde geçen bu kelime sureye ismini vermistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75

39:53 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
de ki | EY/HEY/AH | kullarım | | aşırı giden | karşı | nefislerine | asla | umut kesmeyin | -nden | rahmeti- | Allah'ın | şüphesiz | Allah | bağışlar | günahları | bütün | çünkü O | O | çok bağışlayandır | çok esirgeyendir |

GL ABÆD̃Y ÆLZ̃YN ǼSRFWÆ AL ǼNFSHM TGNŦWÆ MN RḪMT ÆLLH ÎN ÆLLH YĞFR ÆLZ̃NWB CMYAÆ ÎNH HW ÆLĞFWR ÆLRḪYM
ḳul ǐbādiye elleƶīne esrafū ǎlā enfusihim teḳneTū min raHmeti llahi inne llahe yeğfiru ƶ-ƶunūbe cemīǎn innehu huve l-ğafūru r-raHīmu

قُلْ يَا عِبَادِيَ الَّذِينَ أَسْرَفُوا عَلَىٰ أَنْفُسِهِمْ لَا تَقْنَطُوا مِنْ رَحْمَةِ اللَّهِ إِنَّ اللَّهَ يَغْفِرُ الذُّنُوبَ جَمِيعًا إِنَّهُ هُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ

Transcript Okunuş Türkçe
1. GL = ḳul : de ki
2. YÆ = yā : EY/HEY/AH
3. ABÆD̃Y = ǐbādiye : kullarım
4. ÆLZ̃YN = elleƶīne :
5. ǼSRFWÆ = esrafū : aşırı giden
6. AL = ǎlā : karşı
7. ǼNFSHM = enfusihim : nefislerine
8. LÆ = lā : asla
9. TGNŦWÆ = teḳneTū : umut kesmeyin
10. MN = min : -nden
11. RḪMT = raHmeti : rahmeti-
12. ÆLLH = llahi : Allah'ın
13. ÎN = inne : şüphesiz
14. ÆLLH = llahe : Allah
15. YĞFR = yeğfiru : bağışlar
16. ÆLZ̃NWB = ƶ-ƶunūbe : günahları
17. CMYAÆ = cemīǎn : bütün
18. ÎNH = innehu : çünkü O
19. HW = huve : O
20. ÆLĞFWR = l-ğafūru : çok bağışlayandır
21. ÆLRḪYM = r-raHīmu : çok esirgeyendir
de ki | EY/HEY/AH | kullarım | | aşırı giden | karşı | nefislerine | asla | umut kesmeyin | -nden | rahmeti- | Allah'ın | şüphesiz | Allah | bağışlar | günahları | bütün | çünkü O | O | çok bağışlayandır | çok esirgeyendir |

[GWL] [Y] [ABD̃] [] [SRF] [] [NFS] [] [GNŦ] [] [RḪM] [] [] [] [ĞFR] [Z̃NB] [CMA] [] [] [ĞFR] [RḪM]
GL ABÆD̃Y ÆLZ̃YN ǼSRFWÆ AL ǼNFSHM TGNŦWÆ MN RḪMT ÆLLH ÎN ÆLLH YĞFR ÆLZ̃NWB CMYAÆ ÎNH HW ÆLĞFWR ÆLRḪYM

ḳul ǐbādiye elleƶīne esrafū ǎlā enfusihim teḳneTū min raHmeti llahi inne llahe yeğfiru ƶ-ƶunūbe cemīǎn innehu huve l-ğafūru r-raHīmu
قل يا عبادي الذين أسرفوا على أنفسهم لا تقنطوا من رحمة الله إن الله يغفر الذنوب جميعا إنه هو الغفور الرحيم

[ق و ل] [ي] [ع ب د] [] [س ر ف] [] [ن ف س] [] [ق ن ط] [] [ر ح م] [] [] [] [غ ف ر] [ذ ن ب] [ج م ع] [] [] [غ ف ر] [ر ح م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GWL GL ḳul de ki Say,
يا ي | Y EY/HEY/AH """O!"
عبادي ع ب د | ABD̃ ABÆD̃Y ǐbādiye kullarım My slaves
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne Those who
أسرفوا س ر ف | SRF ǼSRFWÆ esrafū aşırı giden have transgressed
على | AL ǎlā karşı against
أنفسهم ن ف س | NFS ǼNFSHM enfusihim nefislerine themselves,
لا | asla (do) not
تقنطوا ق ن ط | GNŦ TGNŦWÆ teḳneTū umut kesmeyin despair
من | MN min -nden of
رحمة ر ح م | RḪM RḪMT raHmeti rahmeti- (the) Mercy
الله | ÆLLH llahi Allah'ın (of) Allah.
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
الله | ÆLLH llahe Allah Allah
يغفر غ ف ر | ĞFR YĞFR yeğfiru bağışlar forgives
الذنوب ذ ن ب | Z̃NB ÆLZ̃NWB ƶ-ƶunūbe günahları the sins
جميعا ج م ع | CMA CMYAÆ cemīǎn bütün all.
إنه | ÎNH innehu çünkü O Indeed He,
هو | HW huve O He
الغفور غ ف ر | ĞFR ÆLĞFWR l-ğafūru çok bağışlayandır (is) the Oft-Forgiving,
الرحيم ر ح م | RḪM ÆLRḪYM r-raHīmu çok esirgeyendir the Most Merciful.
de ki | EY/HEY/AH | kullarım | | aşırı giden | karşı | nefislerine | asla | umut kesmeyin | -nden | rahmeti- | Allah'ın | şüphesiz | Allah | bağışlar | günahları | bütün | çünkü O | O | çok bağışlayandır | çok esirgeyendir |

[GWL] [Y] [ABD̃] [] [SRF] [] [NFS] [] [GNŦ] [] [RḪM] [] [] [] [ĞFR] [Z̃NB] [CMA] [] [] [ĞFR] [RḪM]
GL ABÆD̃Y ÆLZ̃YN ǼSRFWÆ AL ǼNFSHM TGNŦWÆ MN RḪMT ÆLLH ÎN ÆLLH YĞFR ÆLZ̃NWB CMYAÆ ÎNH HW ÆLĞFWR ÆLRḪYM

ḳul ǐbādiye elleƶīne esrafū ǎlā enfusihim teḳneTū min raHmeti llahi inne llahe yeğfiru ƶ-ƶunūbe cemīǎn innehu huve l-ğafūru r-raHīmu
قل يا عبادي الذين أسرفوا على أنفسهم لا تقنطوا من رحمة الله إن الله يغفر الذنوب جميعا إنه هو الغفور الرحيم

[ق و ل] [ي] [ع ب د] [] [س ر ف] [] [ن ف س] [] [ق ن ط] [] [ر ح م] [] [] [] [غ ف ر] [ذ ن ب] [ج م ع] [] [] [غ ف ر] [ر ح م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
قل ق و ل | GWL GL ḳul de ki Say,
Gaf,Lam,
100,30,
V – 2nd person masculine singular imperative verb
فعل أمر
يا ي | Y EY/HEY/AH """O!"
Ye,Elif,
10,1,

عبادي ع ب د | ABD̃ ABÆD̃Y ǐbādiye kullarım My slaves
Ayn,Be,Elif,Dal,Ye,
70,2,1,4,10,
VOC – prefixed vocative particle ya
N – nominative masculine plural noun
PRON – 1st person singular possessive pronoun
أداة نداء
اسم مرفوع والياء ضمير متصل في محل جر بالاضافة
الذين | ÆLZ̃YN elleƶīne Those who
Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
1,30,700,10,50,
REL – masculine plural relative pronoun
اسم موصول
أسرفوا س ر ف | SRF ǼSRFWÆ esrafū aşırı giden have transgressed
,Sin,Re,Fe,Vav,Elif,
,60,200,80,6,1,
V – 3rd person masculine plural (form IV) perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
على | AL ǎlā karşı against
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
أنفسهم ن ف س | NFS ǼNFSHM enfusihim nefislerine themselves,
,Nun,Fe,Sin,He,Mim,
,50,80,60,5,40,
N – genitive feminine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
لا | asla (do) not
Lam,Elif,
30,1,
PRO – prohibition particle
حرف نهي
تقنطوا ق ن ط | GNŦ TGNŦWÆ teḳneTū umut kesmeyin despair
Te,Gaf,Nun,Tı,Vav,Elif,
400,100,50,9,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min -nden of
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
رحمة ر ح م | RḪM RḪMT raHmeti rahmeti- (the) Mercy
Re,Ha,Mim,Te merbuta,
200,8,40,400,
N – genitive feminine noun
اسم مجرور
الله | ÆLLH llahi Allah'ın (of) Allah.
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
إن | ÎN inne şüphesiz Indeed,
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
الله | ÆLLH llahe Allah Allah
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – accusative proper noun → Allah"
لفظ الجلالة منصوب
يغفر غ ف ر | ĞFR YĞFR yeğfiru bağışlar forgives
Ye,Ğayn,Fe,Re,
10,1000,80,200,
V – 3rd person masculine singular imperfect verb
فعل مضارع
الذنوب ذ ن ب | Z̃NB ÆLZ̃NWB ƶ-ƶunūbe günahları the sins
Elif,Lam,Zel,Nun,Vav,Be,
1,30,700,50,6,2,
N – accusative masculine plural noun
اسم منصوب
جميعا ج م ع | CMA CMYAÆ cemīǎn bütün all.
Cim,Mim,Ye,Ayn,Elif,
3,40,10,70,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
إنه | ÎNH innehu çünkü O Indeed He,
,Nun,He,
,50,5,
ACC – accusative particle
PRON – 3rd person masculine singular object pronoun
حرف نصب والهاء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
هو | HW huve O He
He,Vav,
5,6,
PRON – 3rd person masculine singular personal pronoun
ضمير منفصل
الغفور غ ف ر | ĞFR ÆLĞFWR l-ğafūru çok bağışlayandır (is) the Oft-Forgiving,
Elif,Lam,Ğayn,Fe,Vav,Re,
1,30,1000,80,6,200,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
الرحيم ر ح م | RḪM ÆLRḪYM r-raHīmu çok esirgeyendir the Most Merciful.
Elif,Lam,Re,Ha,Ye,Mim,
1,30,200,8,10,40,
ADJ – nominative masculine singular adjective
صفة مرفوعة

Konu Başlığı: [39:53-64] Tanrı'nın Rahmeti

Abdulbaki Gölpınarlı : De ki: Ey nefislerine uyup hadden aşırı hareket eden kullarım, Allah rahmetinden ümit kesmeyin; şüphe yok ki Allah, bütün suçları örter, şüphe yok ki o, suçları örter, rahîmdir.
Adem Uğur : De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Ahmed Hulusi : De ki: "Ey nefslerinin hakkını vermede israf etmiş kullarım (benliğinin hakikatini yaşamak yerine ömrünü bedensellik yolunda harcamış olan)! Allâh Rahmetinden ümit kesmeyin! Muhakkak ki Allâh bütün suçları (tövbe edene) mağfiret eder. . . Muhakkak ki O, Ğafûr'dur, Rahıym'dir. "
Ahmet Tekin : 'Günah işledikleri, ifrata gittikleri için, iç dünyalarındaki açmazlardan, vicdan muhasebesinden kurtulamayarak, ey kendilerine, birbirlerine kıyan, cahilce hatalı davranan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah bütün günahları affeder. Doğrusu O, çok bağışlayıcı, engin merhamet sahibidir.' diye benim adıma ilan et.
Ahmet Varol : (Tarafımdan) şöyle söyle: 'Ey kendi aleyhlerine aşırıya giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günâhları bağışlar. Çünkü O, çok bağışlayıcı, çok merhamet sahibidir.
Ali Bulaç : (Benden onlara) De ki: "Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere ölçüyü taşıran kullarım. Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, esirgeyendir."
Ali Fikri Yavuz : (Ey Rasûlüm, tarafımdan kavmine) de ki: “-Ey (günah işlemekle) nefislerine karşı haddi aşmış kullarım! Allah’ın rahmetinden (sizi bağışlamasından) ümidi kesmeyiniz; çünkü Allah (şirk ve küfürden başka, dilediği kimselerden) bütün günahları mağfiret buyurur. Şüphesiz ki O, Gafûr’dur= çok bağışlayıcıdır, Rahîm’dir= çok merhametlidir.
Bekir Sadak : De ki: «Ey kendilerine kotuluk edip asiri giden kullarim! Allah'in rahmetinden umudunuzu kesmeyin. Dogrusu Allah gunahlarin hepsini bagislar. Cunku O, bagislayandir, merhametlidir.»
Celal Yıldırım : De ki: Ey kendilerine haksızlık edip ölçüyü aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü Allah elbette bütün günahları bağışlar ve gerçekten O, çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
Diyanet İşleri : De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.”
Diyanet İşleri (eski) : De ki: 'Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin. Doğrusu Allah günahların hepsini bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, merhametlidir.'
Diyanet Vakfi : De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Edip Yüksel : Onlara bildir: 'Kendilerine karşı sınırı aşan kullarım, ALLAH'ın rahmetinden ümit kesmeyin. ALLAH tüm günahları affedicidir. O Bağışlayandır, Rahimdir.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : De ki: «Ey haddi aşarak nefislerine karşı israf etmiş olan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümid kesmeyin. Çünkü Allah, bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : De ki: «Ey kendi aleyhlerine haddi aşmış kullarım, Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah, bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.»
Elmalılı Hamdi Yazır : De ki: ey nefisleri aleyhine israf etmiş kullarım! Allahın rahmetinden ümidi kesmeyin, çünkü Allah bütün günahları mağrifet buyurur, şübhesiz ki o öyle gafûr öyle rahîm o
Fizilal-il Kuran : De ki: «Ey kendilerine kötülük edip, aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin. Allah bütün günahları bağışlar. Çünkü O çok bağışlayan, çok esirgeyendir.»
Gültekin Onan : (Benden onlara) De ki: "Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere ölçüyü taşıran kullarım. Tanrı'nın rahmetinden umut kesmeyin. Şüphesiz Tanrı, bütün günahları bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır, esirgeyendir."
Hakkı Yılmaz : De ki: “Ey nefislerine karşı sınırı aşmış olan kullar! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Şüphesiz Allah, günahları tümden bağışlar. Şüphesiz O, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
Hasan Basri Çantay : De ki: «Ey kendilerinin aleyhinde (günâhda) haddi aşanlar, Allahın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü Allah bütün günahları yarlığar. Şübhesiz ki O, çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.
Hayrat Neşriyat : De ki: 'Ey nefisleri aleyhine (günah işlemekle ömürlerini) isrâf eden kullarım!(Günahlara bulaştık diye) Allah’ın rahmetinden ümid kesmeyin! Şübhesiz ki Allah, bütün günahları bağışlar!' Doğrusu, Gafûr (çok bağışlayan), Rahîm (kullarına çok merhamet eden)ancak O’dur.
İbni Kesir : De ki: Ey kendi nefislerine karşı aşırı davranan kullarım, Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Muhakkak ki Allah; günahları bağışlar. Çünkü O; Gafur'dur, Rahim'dir
İskender Evrenosoğlu : De ki: "Ey nefsleri üzerine israf yüklemiş (haddi aşmış) kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Muhakkak ki Allah, günahların hepsini mağfiret eder (sevaba çevirir). O, muhakkak ki O; Gafûr'dur (mağfiret eden), Rahîm'dir (rahmet nuru gönderen)."
Muhammed Esed : De ki: "(Allah şöyle buyuruyor:) Ey kendilerine karşı haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin: Allah bütün günahları bağışlar; çünkü yalnız O, çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır!"
Ömer Nasuhi Bilmen : De ki: «Ey nefisleri üzerine israfta bulunmuş olan kullarım! Allah'ın rahmetinden yeise düşmeyiniz. Şüphe yok ki, Allah günahları cümleten yarlığar. Muhakkak ki, O (evet) O, çok yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.»
Ömer Öngüt : De ki: "Ey kendilerine kötülük edip haddi aşan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Allah bütün günahları bağışlar. Çünkü O çok bağışlayan, çok merhamet edendir. "
Şaban Piriş : De ki: -Ey kendilerine karşı günah işlemekte aşırı giden kullarım, Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Çünkü Allah, bütün günahları bağışlayıcıdır. O, çok bağışlayıcı ve merhametlidir.
Suat Yıldırım : De ki: "Ey çok günah işleyerek kendi öz canlarına kötülük etmede ileri giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, gafur ve rahîmdir (çok affedicidir, merhamet ve ihsanı fazladır)."
Süleyman Ateş : (Tarafımdan onlara) De ki: "Ey nefislerine karşı aşırı giden kullarım, Allâh'ın rahmetinden umut kesmeyin. Allâh bütün günâhları bağışlar. Çünkü O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir."
Tefhim-ul Kuran : (Benden onlara) De ki: «Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere ölçüyü taşıran kullarım. Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları bağışlar. Çünkü O, bağışlayandır. esirgeyendir.»
Ümit Şimşek : De ki: Ey nefisleri aleyhine haddini aşmış olan kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Hiç kuşkusuz, O çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.
Yaşar Nuri Öztürk : De ki: "Ey öz benlikleri aleyhine sınırı aşan/aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin! Allah, günahları tümden affeder. Çünkü O, mutlak Gafur, mutlak Rahim'dir."


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}