» 68 / Kalem  30:

Kuran Sırası: 68
İniş Sırası: 2
Kalem Suresi = Kalem Suresi
adini 1. ayetinde yer alan kalem kelimesinden almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52

68:30 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
dönüp başladılar | bir kısmı | | diğerini | kınamağa |

FǼGBL BAŽHM AL BAŽ YTLÆWMWN
feeḳbele beǎ'Duhum ǎlā beǎ'Din yetelāvemūne

فَأَقْبَلَ بَعْضُهُمْ عَلَىٰ بَعْضٍ يَتَلَاوَمُونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. FǼGBL = feeḳbele : dönüp başladılar
2. BAŽHM = beǎ'Duhum : bir kısmı
3. AL = ǎlā :
4. BAŽ = beǎ'Din : diğerini
5. YTLÆWMWN = yetelāvemūne : kınamağa
dönüp başladılar | bir kısmı | | diğerini | kınamağa |

[GBL] [BAŽ] [] [BAŽ] [LWM]
FǼGBL BAŽHM AL BAŽ YTLÆWMWN

feeḳbele beǎ'Duhum ǎlā beǎ'Din yetelāvemūne
فأقبل بعضهم على بعض يتلاومون

[ق ب ل] [ب ع ض] [] [ب ع ض] [ل و م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأقبل ق ب ل | GBL FǼGBL feeḳbele dönüp başladılar Then approached,
بعضهم ب ع ض | BAŽ BAŽHM beǎ'Duhum bir kısmı some of them
على | AL ǎlā to
بعض ب ع ض | BAŽ BAŽ beǎ'Din diğerini others
يتلاومون ل و م | LWM YTLÆWMWN yetelāvemūne kınamağa blaming each other.
dönüp başladılar | bir kısmı | | diğerini | kınamağa |

[GBL] [BAŽ] [] [BAŽ] [LWM]
FǼGBL BAŽHM AL BAŽ YTLÆWMWN

feeḳbele beǎ'Duhum ǎlā beǎ'Din yetelāvemūne
فأقبل بعضهم على بعض يتلاومون

[ق ب ل] [ب ع ض] [] [ب ع ض] [ل و م]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
فأقبل ق ب ل | GBL FǼGBL feeḳbele dönüp başladılar Then approached,
Fe,,Gaf,Be,Lam,
80,,100,2,30,
CONJ – prefixed conjunction fa (and)
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
الفاء عاطفة
فعل ماض
بعضهم ب ع ض | BAŽ BAŽHM beǎ'Duhum bir kısmı some of them
Be,Ayn,Dad,He,Mim,
2,70,800,5,40,
N – nominative masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
على | AL ǎlā to
Ayn,Lam,,
70,30,,
P – preposition
حرف جر
بعض ب ع ض | BAŽ BAŽ beǎ'Din diğerini others
Be,Ayn,Dad,
2,70,800,
N – genitive masculine indefinite noun
اسم مجرور
يتلاومون ل و م | LWM YTLÆWMWN yetelāvemūne kınamağa blaming each other.
Ye,Te,Lam,Elif,Vav,Mim,Vav,Nun,
10,400,30,1,6,40,6,50,
V – 3rd person masculine plural (form VI) imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل

Konu Başlığı: [68:28-34] Tanrı Dilerse (İnşallah) Demeleri Gerekirdi

Abdulbaki Gölpınarlı : Birbirlerine dönerek birbirlerini kınamaya başladılar.
Adem Uğur : Ardından, kabahati birbirlerine yüklemeye başladılar.
Ahmed Hulusi : Ardından birbirlerine dönüp birbirlerini suçlamaya başladılar!
Ahmet Tekin : Suçu, kabahati birbirlerinin üstüne atmaya, birbirlerini kınamaya başladılar.
Ahmet Varol : Bu kez birbirlerine dönüp birbirlerini kınamaya başladılar.
Ali Bulaç : Şimdi birbirlerine karşı kendilerini kınamaya başladılar.
Ali Fikri Yavuz : Sonra da döndüler, birbirlerine kabahat yüklemeye başladılar:
Bekir Sadak : Birbirlerini yermeye basladilar.
Celal Yıldırım : Sonra birbirlerine dönüp kendilerini kınamaya başladılar.
Diyanet İşleri : Bunun üzerine birbirlerini kınamaya başladılar.
Diyanet İşleri (eski) : Birbirlerini yermeye başladılar.
Diyanet Vakfi : Ardından, kabahati birbirlerine yüklemeye başladılar.
Edip Yüksel : Ve hemen birbirlerini suçlamaya başladılar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ardından suçu birbirlerine yüklemeye başladılar.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sonra döndüler, kendilerini kınıyorlardı:
Elmalılı Hamdi Yazır : Sonra döndüler kendilerine levm ediyorlardı
Fizilal-il Kuran : Ardından, kabahati birbirlerine yüklemeye başladılar.
Gültekin Onan : Şimdi birbirlerine karşı kendilerini kınamaya başladılar.
Hakkı Yılmaz : (30-32) "Sonra döndüler, birbirlerini kınıyorlardı: “Yazıklar olsun bizlere! Bizler gerçekten kendini firavun gibi gören azgınlarmışız, umarız ki Rabbimiz bize onun yerine daha hayırlısını verir; gerçekten biz bütün ümidimizi Rabbimize çeviriyoruz.” "
Hasan Basri Çantay : Şimdi kabahati birbirlerine yüklemiye başladı (lar).
Hayrat Neşriyat : Sonra bazıları bazılarına dönüp birbirlerini kınamaya başladılar.
İbni Kesir : Şimdi birbirlerini yermeye başladılar.
İskender Evrenosoğlu : Bunun üzerine birbirlerine, kınayarak karşılık verdiler.
Muhammed Esed : ve sonra dönüp birbirlerini suçlamaya başladılar.
Ömer Nasuhi Bilmen : (29-30) Dediler ki: «Ey Rabbimiz! Seni tesbih (tenzih) ederiz, muhakkak ki, biz zalim kimseler olduk.» Artık birbirlerine dönerek birbirlerini levme başladılar.
Ömer Öngüt : Dönüp kabahati birbirine yüklemeye başladılar.
Şaban Piriş : Başladılar birbirlerini kınamaya..
Suat Yıldırım : (29-30) Bunun üzerine "Sübhansın ya Rabbenâ, her türlü noksandan uzaksın! Doğrusu biz kendimize zulmetmişiz!" deyip, birbirlerini kınamaya başladılar.
Süleyman Ateş : Dönüp birbirlerini kınamağa başladılar:
Tefhim-ul Kuran : Şimdi birbirlerine karşı kendilerini kınamağa başladılar:
Ümit Şimşek : Dönüp birbirlerini suçladılar.
Yaşar Nuri Öztürk : Bunun üzerine birbirlerini kınamaya başladılar.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}