CONJ – prefixed conjunction wa (and) VOC – prefixed vocative particle ya N – nominative masculine noun PRON – 1st person singular possessive pronoun الواو عاطفة أداة نداء اسم مرفوع والياء المحذوفة ضمير متصل في محل جر بالاضافة
إني
|
ÎNY
innī
gerçekten ben
Indeed, I
,Nun,Ye, ,50,10,
ACC – accusative particle PRON – 1st person singular object pronoun حرف نصب والياء ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
أخاف
خ و ف | ḢWF
ǼḢÆF
eḣāfu
korkuyorum
[I] fear
,Hı,Elif,Fe, ,600,1,80,
V – 1st person singular imperfect verb فعل مضارع
عليكم
|
ALYKM
ǎleykum
sizin için
for you
Ayn,Lam,Ye,Kef,Mim, 70,30,10,20,40,
P – preposition PRON – 2nd person masculine plural object pronoun جار ومجرور
يوم
ي و م | YWM
YWM
yevme
gününden
(the) Day
Ye,Vav,Mim, 10,6,40,
N – accusative masculine noun اسم منصوب
التناد
ن د و | ND̃W
ÆLTNÆD̃
t-tenādi
o çağırma
(of) Calling,
Elif,Lam,Te,Nun,Elif,Dal, 1,30,400,50,1,4,
N – genitive masculine (form VI) verbal noun اسم مجرور
Konu Başlığı: [40:23-33] Musa ve Zulüm Cephesi
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve ey kavmim, ben, o feryâdü figan, o boşuna bağırıp söylenme günündeki hâlinizden korkuyorum.
Adem Uğur : Ey kavmim! Gerçekten sizin için o bağrışıp çağrışma gününden, korkuyorum.
Ahmed Hulusi : (O iman eden adam dedi ki): "Ey kavmim. . . Gerçekten ben, sizin üzerinize o endişeyle haykırışma sürecinin gelmesinden korkuyorum. "
Ahmet Tekin : 'Ey kavmim, ben sizin adınıza, feryad-ü figan edilecek bir vâveylâ gününden korkuyorum.'
Ahmet Varol : Ey kavmim! Ben sizin hakkınızda o çağrışma gününden korkuyorum.
Ali Bulaç : "Ve ey kavmim, doğrusu ben sizin için o feryat (edeceğiniz kıyamet) gününden korkuyorum."
Ali Fikri Yavuz : Ey Kavmim! Gerçekten ben, başınıza gelecek çağrışma gününden (imdad için birbirinizi yardıma çağıracağınız kıyamet gününden) korkuyorum.
Bekir Sadak : «Ey milletim! Ahu figan gununden sizin hesabiniza korkuyorum.»
Celal Yıldırım : «Ey milletim ! Doğrusu ben sizin için bağrış-çağrış (seslerinin yükseldiği bir) günden korkuyorum.
Diyanet İşleri : (32-33) “Ey kavmim! Gerçekten sizin için, o bağrışıp çağrışma gününden, arkanıza dönüp kaçmaya çalışacağınız günden korkuyorum. (O gün) sizi, Allah’(ın azabın)dan kurtaracak kimse yoktur. Allah, kimi saptırırsa artık onu doğru yola iletecek de yoktur.”
Diyanet İşleri (eski) : 'Ey milletim! Ahu figan gününden sizin hesabınıza korkuyorum.'
Diyanet Vakfi : (32-33) «Ey kavmim! Gerçekten sizin için o bağrışıp çağrışma gününden, arkanıza dönüp kaçacağınız günden korkuyorum. Sizi Allah'tan (O'nun azabından) kurtaracak kimse yoktur. Allah kimi saptırırsa, artık onu doğru yola iletecek de yoktur.»
Edip Yüksel : 'Halkım, sizin için Toplanma Gününden korkuyorum.'
Elmalılı Hamdi Yazır : Hem ey kavmım! hakıkaten ben size o çığrışma gününden korkarım
Fizilal-il Kuran : Ey kavmim, sizin için insanların korku ve dehşetten bağırıp birbirlerinden yardım isteyecekleri o çağırma gününden korkuyorum.
Gültekin Onan : "Ve ey kavmim, doğrusu ben sizin için o feryat (edeceğiniz kıyamet) gününden korkuyorum."
Hakkı Yılmaz : (30-35) "Yine o iman etmiş olan kimse: “Ey toplumum! Şüphesiz ben, sizin hakkınızda Ahzâb'ın günü benzerinden; Nûh toplumunun, Âd'ın, Semûd'un ve daha sonrakilerin maceralarının benzerinden korkuyorum. Ve Allah, kulları için bir haksızlık, yanlışlık istemez. Ey toplumum! Şüphesiz ben, size gelecek o çağrışma-bağrışma/ kaçışma gününden; arkanıza dönüp kaçacağınız günden korkuyorum. Sizin için Allah'tan koruyan biri yoktur. Her kimi de Allah şaşırtırsa, artık onun için bir yol gösterici yoktur. Ve andolsun ki, bundan önce size Yûsuf delillerle gelmişti. O zaman da o'nun size getirdiği şeylerde şüphe edip durmuştunuz. Sonunda o öldüğünde de, “Bundan sonra Allah, asla elçi göndermez” dediniz. Allah, şu kendilerine gelmiş bir güç olmaksızın, Allah'ın âyetleri/alâmetleri/göstergeleri hakkında mücâdele eden, aşırı giden, şüpheci olan kişileri işte böyle şaşırtır. Bu durum, Allah katında ve iman edenler yanında buğz olarak büyüktür. İşte Allah, her böbürlenen zorbanın kalbi üzerine damga basar” dedi. "
Hasan Basri Çantay : «Ey kavmim, hakıykat ben size karşı o bağrışıb çağırışma gününden endîşe etmekdeyim».
Hayrat Neşriyat : (32-33) 'Ey kavmim! Doğrusu ben sizin için bağrışıp çağrışma gününden (kıyâmet gününden, hesab yerine) arkanızı dönen kimseler olarak (Cehenneme) gideceğiniz günden korkuyorum. (O gün) sizi Allah’(ın azâbın)dan kurtaracak hiçbir kimse yoktur. Bununla berâber Allah kimi (isyanındaki inadı yüzünden) dalâlete atarsa, artık onu hidâyete erdirecek hiçbir kimse yoktur.'
İbni Kesir : Ey kavmim; doğrusu ben, sizin için o feryad gününden endişe ediyorum.
İskender Evrenosoğlu : Ve ey kavmim, muhakkak ki ben, sizin için feryat gününden (kıyâmet gününden) korkuyorum!
Muhammed Esed : Ey kavmim! Sizin için, (sıkıntıyla) birbirinizi çağıracağınız Gün(ün, Hesap Günü'nün gelmesin)den korkuyorum;
Ömer Nasuhi Bilmen : «Ve ey kavmim! Ben sizin üzerinize o feryâd ü figan edilecek günden korkuyorum.»
Ömer Öngüt : "Ey kavmim! Âh-u figân gününden sizin hesabınıza korkuyorum. "
Şaban Piriş : -Ey halkım, ben sizin için feryat gününden korkuyorum.
Suat Yıldırım : "Ey benim milletim! Ben sizin hakkınızda o feryad u figan gününden, birbirinizden imdad isteyeceğiniz günden endişe ediyorum."
Süleyman Ateş : Ey kavmim, sizin için o (Yüce Divâna) çağırma (yahut feryâd etme) gününden korkuyorum.
Tefhim-ul Kuran : «Ve ey kavmim, doğrusu ben sizin için o feryat (edeceğiniz kıyamet) gününden korkuyorum.»
Ümit Şimşek : 'Ey kavmim! Ben sizin hakkınızda o feryat ve figan gününden korkuyorum.
Yaşar Nuri Öztürk : "Ey toplumum, sizin adınıza o bağırıp-çağrışma gününden korkuyorum."