» 83 / Mutaffifîn  32:

Kuran Sırası: 83
İniş Sırası: 86
Mutaffifin Suresi = Aldatanlar Suresi
ölçü ve tartida hile yapanlarin kinanmalarindan dolayi bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36

83:32 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ve zaman | onları gördükleri | derlerdi | şüphesiz | şunlar | sapıklardır |

WÎZ̃Æ RǼWHM GÆLWÆ ÎN HÙLÆÙ LŽÆLWN
ve iƶā raevhum ḳālū inne hā'ulā'i leDāllūne

وَإِذَا رَأَوْهُمْ قَالُوا إِنَّ هَٰؤُلَاءِ لَضَالُّونَ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WÎZ̃Æ = ve iƶā : ve zaman
2. RǼWHM = raevhum : onları gördükleri
3. GÆLWÆ = ḳālū : derlerdi
4. ÎN = inne : şüphesiz
5. HÙLÆÙ = hā'ulā'i : şunlar
6. LŽÆLWN = leDāllūne : sapıklardır
ve zaman | onları gördükleri | derlerdi | şüphesiz | şunlar | sapıklardır |

[] [RÆY] [GWL] [] [] [ŽLL]
WÎZ̃Æ RǼWHM GÆLWÆ ÎN HÙLÆÙ LŽÆLWN

ve iƶā raevhum ḳālū inne hā'ulā'i leDāllūne
وإذا رأوهم قالوا إن هؤلاء لضالون

[] [ر ا ي] [ق و ل] [] [] [ض ل ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذا | WÎZ̃Æ ve iƶā ve zaman And when
رأوهم ر ا ي | RÆY RǼWHM raevhum onları gördükleri they saw them,
قالوا ق و ل | GWL GÆLWÆ ḳālū derlerdi they said,
إن | ÎN inne şüphesiz """Indeed,"
هؤلاء | HÙLÆÙ hā'ulā'i şunlar these
لضالون ض ل ل | ŽLL LŽÆLWN leDāllūne sapıklardır "surely have gone astray."""
ve zaman | onları gördükleri | derlerdi | şüphesiz | şunlar | sapıklardır |

[] [RÆY] [GWL] [] [] [ŽLL]
WÎZ̃Æ RǼWHM GÆLWÆ ÎN HÙLÆÙ LŽÆLWN

ve iƶā raevhum ḳālū inne hā'ulā'i leDāllūne
وإذا رأوهم قالوا إن هؤلاء لضالون

[] [ر ا ي] [ق و ل] [] [] [ض ل ل]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وإذا | WÎZ̃Æ ve iƶā ve zaman And when
Vav,,Zel,Elif,
6,,700,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
T – time adverb
الواو عاطفة
ظرف زمان
رأوهم ر ا ي | RÆY RǼWHM raevhum onları gördükleri they saw them,
Re,,Vav,He,Mim,
200,,6,5,40,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
PRON – 3rd person masculine plural object pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل و«هم» ضمير متصل في محل نصب مفعول به
قالوا ق و ل | GWL GÆLWÆ ḳālū derlerdi they said,
Gaf,Elif,Lam,Vav,Elif,
100,1,30,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
إن | ÎN inne şüphesiz """Indeed,"
,Nun,
,50,
ACC – accusative particle
حرف نصب
هؤلاء | HÙLÆÙ hā'ulā'i şunlar these
He,,Lam,Elif,,
5,,30,1,,
DEM – plural demonstrative pronoun
اسم اشارة
لضالون ض ل ل | ŽLL LŽÆLWN leDāllūne sapıklardır "surely have gone astray."""
Lam,Dad,Elif,Lam,Vav,Nun,
30,800,1,30,6,50,
EMPH – emphatic prefix lām
N – nominative masculine plural active participle
اللام لام التوكيد
اسم مرفوع

Konu Başlığı: [83:7-36] Rakamlarla Kodlanmış Kitap

Abdulbaki Gölpınarlı : Ve onları görünce de şüphe yok ki derler bunlar, elbette sapıklar.
Adem Uğur : Müminleri gördüklerinde: "Şüphesiz bunlar sapıtmış" derlerdi.
Ahmed Hulusi : Onları (iman edenleri) gördüklerinde: "Muhakkak ki bunlar, elbette sapkınlardır" derlerdi.
Ahmet Tekin : Mü’minleri gördükleri zaman: 'İşte bunlar yanılgı içindeler.' diyorlardı.
Ahmet Varol : Onları gördüklerinde: 'Bunlar hiç şüphesiz sapıklardır' derlerdi.
Ali Bulaç : Onları gördükleri zaman ise: "Bunlar elbette şaşkın sapıklardır" derlerdi.
Ali Fikri Yavuz : Müminleri gördükleri vakit: “- İşte bunlar sapıklardır.” diyorlardı.
Bekir Sadak : Inananlari gordukleri zaman: «Dogrusu bunlar sapik olanlardir» derlerdi.
Celal Yıldırım : Ve imân edenleri gördükleri vakit, «bunlar hiç şüphesiz sapıtmışlardır» derlerdi.
Diyanet İşleri : Mü’minleri gördükleri vakit, “Hiç şüphe yok, şunlar sapık kimselerdir” diyorlardı.
Diyanet İşleri (eski) : İnananları gördükleri zaman: 'Doğrusu bunlar sapık olanlardır' derlerdi.
Diyanet Vakfi : Müminleri gördüklerinde: «Şüphesiz bunlar sapıtmış» derlerdi.
Edip Yüksel : Onları gördüklerinde, 'Bunlar sapıklardır!' derlerdi.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Müminleri gördükleri vakit; «işte bunlar sapıklar» diyorlardı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : İnananları gördüklerinde: «İşte bunlar sapıklar!» diyorlardı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve onları gördükleri vakıt ha, işte bunlar sapıklar diyorlardı
Fizilal-il Kuran : İnananları gördüklerinde «Bunlar sapıklardır» derlerdi.
Gültekin Onan : Onları gördükleri zaman ise: "Bunlar elbette şaşkın sapıklardır" derlerdi.
Hakkı Yılmaz : "Ve mü’minlerin bir kısmını/elçileri gördükleri zaman; “Şüphesiz işte bunlar, kesinlikle sapıklardır” diyorlardı. "
Hasan Basri Çantay : Onları gördükleri zaman «Bunlar muhakkak sapıklardır» terlerdi.
Hayrat Neşriyat : Ve onları gördüklerinde: 'Şübhesiz bunlar gerçekten sapıtmış kimseler!' derlerdi.
İbni Kesir : Onları gördükleri vakit; muhakkak bunlar sapıklardır, derlerdi.
İskender Evrenosoğlu : Ve onları gördükleri zaman: “Muhakkak ki onlar gerçekten dalâlette olanlardır.” dediler.
Muhammed Esed : ve ne zaman (inananları) görseler, onlara: "Yazık, bu (insa)nlar doğru yoldan sapmış!" derler.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onları gördükleri vakit derlerdi ki: «İşte bunlar sapıklardır.»
Ömer Öngüt : İnananları gördüklerinde: "Bunlar sapık insanlar!" derlerdi.
Şaban Piriş : Onları gördükleri zaman: -İşte bunlar, doğru yoldan sapmış derlerdi.
Suat Yıldırım : Onları gördükleri zaman: "Şunlar kaçık insanlar, anormal tipler!" derlerdi.
Süleyman Ateş : İnananları gördüklerinde: "Şunlar sapık insanlar" derlerdi.
Tefhim-ul Kuran : Onları gördükleri zaman ise: «Bunlar kuşkusuz şaşkın sapıklardır» derlerdi.
Ümit Şimşek : Onları gördüklerinde ise 'İşte bunlar sapıklar' derlerdi.
Yaşar Nuri Öztürk : İnananları gördüklerinde: "Şunlar var ya! Şaşkın, sapık bunlar!" derlerdi.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}