| Muhammed Esed Meali |
|
| 1: Vay haline ölçüyü eksik tutanların! | |
| 2: Onlar, (öteki) insanlardan haklarını eksiksiz isterler; | |
| 3: ama borçlarını ölçüp tartmaya gelince, onu azaltmaya çalışırlar. | |
| 4: Onlar bilmez mi ki tekrar diriltilecekler | |
| 5: (ve) korkunç bir Gün'de (hesaba çekilecekler); | |
| 6: bütün insanların alemlerin Rabbi huzuruna varacakları Gün'de? | |
| 7: Gerçek şu ki, kötü ruhluların kaydı, kayıpsız kaçaksız bir şekilde (tutulmuş)tur! | |
| 8: Bilir misin nedir o kayıpsız kaçaksız olan? | |
| 9: O, (silinmez şekilde) tutulan bir kayıttır! | |
| 10: Vay haline o Gün hakikati yalanlayanların, | |
| 11: Hesap Günü'nü(n geleceğini) yalanlayanların: | |
| 12: oysa, hak ve adalet sınırlarını ihlal edenler (ve) günaha batmış (olan)lar dışında kimse onu yalanlamaz: | |
| 13: (işte böyle,) ne zaman mesajlarımız onlara iletilse, hep "Geçmişin masalları!" derler. | |
| 14: Hayır, onların kalpleri, yaptıkları (kötülükler) ile pas tutmuştur! | |
| 15: Elbette onlar, o Gün Rablerin(in rahmetin)den yoksun bırakılacaklar: | |
| 16: ve sonra kesinlikle yakıcı ateşe girecekler | |
| 17: ve kendilerine, "Bu, işte sizin yalanlamaya düşkün olduğunuz (şey)dir!" denilecek. | |
| 18: Ama, gerçek erdem sahiplerinin kaydı en yüce şekilde (tutulur)! | |
| 19: Bilir misin nedir o yüce şekil? | |
| 20: O, (silinmez şekilde) tutulan bir kayıttır, | |
| 21: Allah'a yakınlaşmış herkes tarafından gözlenen. | |
| 22: Bakın, gerçek erdem sahipleri (öteki dünyada) mutlaka kutsananlardan olacaklar; | |
| 23: sedirler üzerinde (uzanarak) bakacaklar (Allah'a): | |
| 24: ve yüzlerinde kutsanmışlığın parıltısını göreceksin. | |
| 25: Onlara (Allah'ın) mührü ile damgalanmış halis bir içki verilecek, | |
| 26: misk kokusu saçarak akan. Öyleyse, değerli şeylere ulaşmak için (can atanlar) bu (cennet içkisi)ni hedeflesinler; | |
| 27: çünkü o en yüce (madde)lerden oluşmuştur; | |
| 28: Allah'a yakınlaşanların içecekleri bir (nimetin) kaynağı. | |
| 29: Bakın, kendilerini günaha kaptıranlar, imana erenlere gülerler | |
| 30: ve ne zaman yanlarından geçseler birbirlerine (istihza ile) göz kırparlar; | |
| 31: ve kendileriyle aynı görüşteki insanlara geri döndüklerinde de keyif ve neşeyle dönerler; | |
| 32: ve ne zaman (inananları) görseler, onlara: "Yazık, bu (insa)nlar doğru yoldan sapmış!" derler. | |
| 33: Oysa onlara, başkaları(nın inançları) üzerinde gözetleyicilik görevi verilmiş değildir. | |
| 34: (Hesap) Günü ise, imana ermiş olanlar (geçmişte) hakikati inkar edenler(in halin)e gülecekler | |
| 35: (çünkü, cennette) sedirlerin üstünde (uzanmış şekilde) bakınıp duracaklar ve (kendi kendilerine diyecekler): | |
| 36: "Bu hakikat inkarcıları, yapmaya düşkün oldukları şeyler için mi (böyle) cezalandırılıyorlar?" | |