Diyanet Vakfi Meali |
|
1: (1-3) İnsanlardan alırken ölçüp tarttıklarında tam, onlara vermek için ölçüp tarttıklarında ise noksan yapan hilekârlara yazıklar olsun! | |
4: (4-6) Onlar düşünmezler mi ki, büyük bir günde (hesap vermek için) diriltilecekler! Öyle bir gün ki, insanlar o günde âlemlerin Rabbinin huzurunda divan duracaklardır. | |
7: Doğrusu günahkârların yazısı, muhakkak Siccîn'de olmaktır. | |
8: Siccîn nedir, bilir misin? | |
9: (O günahkârların yazısı) Amellerin sayılıp yazıldığı bir kitaptır. | |
10: O gün vay haline yalancıların! | |
11: Ki onlar, ceza gününü yalan sayarlar. | |
12: Onu ancak hükümleri çiğneyen ve günaha dalan kimseler yalanlar. | |
13: Böyle birine âyetlerimiz okununca «Eskilerin masalları» derdi. | |
14: Hayır! Bilakis onların işlemekte oldukları (kötülükler) kalplerini kirletmiştir. | |
15: Hayır! Onlar şüphesiz o gün Rablerinden (O'nu görmekten) mahrum kalmışlardır. | |
16: Sonra onlar cehenneme girerler. | |
17: Sonra onlara: «İşte yalanlamış olduğunuz (cehennem) budur» denilir. | |
18: Hayır! Andolsun iyilerin kitabı İlliyyûn'dadır. | |
19: İlliyyûn nedir, bilir misin? | |
20: (O İlliyyûn'daki kitap) İçinde ameller kaydedilmiş bir kitaptır. | |
21: O kitabı, Allah'a yakın olanlar görür. | |
22: İyiler kesinkes cennettedir. | |
23: Onlar orada koltuklar üzerinde etrafa bakarlar. | |
24: Onların yüzünde nimetlerin sevincini görürsün. | |
25: Kendilerine mühürlü hâlis bir içki sunulur. | |
26: Onun içiminin sonunda misk kokusu vardır. İşte yarışanlar ancak onda yarışsınlar. | |
27: Karışımı Tesnîm'dendir. | |
28: (O Tesnîm Allah'a) Yakın olanların içecekleri bir kaynaktır. | |
29: Şüphesiz günahkârlar, (dünyada) iman edenlere gülerlerdi. | |
30: Onlarla karşılaştıklarında kaş göz hareketiyle alay ederlerdi. | |
31: Ailelerine döndüklerinde, (alaylarından dolayı) keyiflenerek dönerlerdi. | |
32: Müminleri gördüklerinde: «Şüphesiz bunlar sapıtmış» derlerdi. | |
33: Halbuki onlar, müminleri denetleyici olarak gönderilmediler. | |
34: İşte o gün (ahirette) de iman edenler kâfirlere gülerler. | |
35: Koltuklar üzerinde etrafa bakarlar. | |
36: Kâfirler yaptıklarının cezasını buldular mı! (Elbette buldular.) | |