» 8 / Enfâl  47:

Kuran Sırası: 8
İniş Sırası: 88
Enfal Suresi = Ganimetler Suresi
Savas ganimetlerinin durumundan bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75

8:47 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
| olmayın | gibi | çıkan | -ndan | yurtları- | çalım satarak | ve gösteriş yaparak | insanlara | ve men'edenler | -ndan | yolu- | Allah | ve Allah | | onların bütün yaptıklarını | kuşatmıştı |

WLÆ TKWNWÆ KÆLZ̃YN ḢRCWÆ MN D̃YÆRHM BŦRÆ WRÙÆÙ ÆLNÆS WYṦD̃WN AN SBYL ÆLLH WÆLLH BMÆ YAMLWN MḪYŦ
ve lā tekūnū kālleƶīne ḣaracū min diyārihim beTaran ve riā'e n-nāsi ve yeSuddūne ǎn sebīli llahi vallahu bimā yeǎ'melūne muHīTun

وَلَا تَكُونُوا كَالَّذِينَ خَرَجُوا مِنْ دِيَارِهِمْ بَطَرًا وَرِئَاءَ النَّاسِ وَيَصُدُّونَ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ وَاللَّهُ بِمَا يَعْمَلُونَ مُحِيطٌ

Transcript Okunuş Türkçe
1. WLÆ = ve lā :
2. TKWNWÆ = tekūnū : olmayın
3. KÆLZ̃YN = kālleƶīne : gibi
4. ḢRCWÆ = ḣaracū : çıkan
5. MN = min : -ndan
6. D̃YÆRHM = diyārihim : yurtları-
7. BŦRÆ = beTaran : çalım satarak
8. WRÙÆÙ = ve riā'e : ve gösteriş yaparak
9. ÆLNÆS = n-nāsi : insanlara
10. WYṦD̃WN = ve yeSuddūne : ve men'edenler
11. AN = ǎn : -ndan
12. SBYL = sebīli : yolu-
13. ÆLLH = llahi : Allah
14. WÆLLH = vallahu : ve Allah
15. BMÆ = bimā :
16. YAMLWN = yeǎ'melūne : onların bütün yaptıklarını
17. MḪYŦ = muHīTun : kuşatmıştı
| olmayın | gibi | çıkan | -ndan | yurtları- | çalım satarak | ve gösteriş yaparak | insanlara | ve men'edenler | -ndan | yolu- | Allah | ve Allah | | onların bütün yaptıklarını | kuşatmıştı |

[] [KWN] [] [ḢRC] [] [D̃WR] [BŦR] [RÆY] [NWS] [ṦD̃D̃] [] [SBL] [] [] [] [AML] [ḪWŦ]
WLÆ TKWNWÆ KÆLZ̃YN ḢRCWÆ MN D̃YÆRHM BŦRÆ WRÙÆÙ ÆLNÆS WYṦD̃WN AN SBYL ÆLLH WÆLLH BMÆ YAMLWN MḪYŦ

ve lā tekūnū kālleƶīne ḣaracū min diyārihim beTaran ve riā'e n-nāsi ve yeSuddūne ǎn sebīli llahi vallahu bimā yeǎ'melūne muHīTun
ولا تكونوا كالذين خرجوا من ديارهم بطرا ورئاء الناس ويصدون عن سبيل الله والله بما يعملون محيط

[] [ك و ن] [] [خ ر ج] [] [د و ر] [ب ط ر] [ر ا ي] [ن و س] [ص د د] [] [س ب ل] [] [] [] [ع م ل] [ح و ط]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولا | WLÆ ve lā And (do) not
تكونوا ك و ن | KWN TKWNWÆ tekūnū olmayın be
كالذين | KÆLZ̃YN kālleƶīne gibi like those who
خرجوا خ ر ج | ḢRC ḢRCWÆ ḣaracū çıkan came forth
من | MN min -ndan from
ديارهم د و ر | D̃WR D̃YÆRHM diyārihim yurtları- their homes
بطرا ب ط ر | BŦR BŦRÆ beTaran çalım satarak boastfully
ورئاء ر ا ي | RÆY WRÙÆÙ ve riā'e ve gösteriş yaparak and showing off
الناس ن و س | NWS ÆLNÆS n-nāsi insanlara (to) the people,
ويصدون ص د د | ṦD̃D̃ WYṦD̃WN ve yeSuddūne ve men'edenler and hinder (them)
عن | AN ǎn -ndan from
سبيل س ب ل | SBL SBYL sebīli yolu- (the) way
الله | ÆLLH llahi Allah (of) Allah.
والله | WÆLLH vallahu ve Allah And Allah
بما | BMÆ bimā of what
يعملون ع م ل | AML YAMLWN yeǎ'melūne onların bütün yaptıklarını they do
محيط ح و ط | ḪWŦ MḪYŦ muHīTun kuşatmıştı (is) All-Encompassing.
| olmayın | gibi | çıkan | -ndan | yurtları- | çalım satarak | ve gösteriş yaparak | insanlara | ve men'edenler | -ndan | yolu- | Allah | ve Allah | | onların bütün yaptıklarını | kuşatmıştı |

[] [KWN] [] [ḢRC] [] [D̃WR] [BŦR] [RÆY] [NWS] [ṦD̃D̃] [] [SBL] [] [] [] [AML] [ḪWŦ]
WLÆ TKWNWÆ KÆLZ̃YN ḢRCWÆ MN D̃YÆRHM BŦRÆ WRÙÆÙ ÆLNÆS WYṦD̃WN AN SBYL ÆLLH WÆLLH BMÆ YAMLWN MḪYŦ

ve lā tekūnū kālleƶīne ḣaracū min diyārihim beTaran ve riā'e n-nāsi ve yeSuddūne ǎn sebīli llahi vallahu bimā yeǎ'melūne muHīTun
ولا تكونوا كالذين خرجوا من ديارهم بطرا ورئاء الناس ويصدون عن سبيل الله والله بما يعملون محيط

[] [ك و ن] [] [خ ر ج] [] [د و ر] [ب ط ر] [ر ا ي] [ن و س] [ص د د] [] [س ب ل] [] [] [] [ع م ل] [ح و ط]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
ولا | WLÆ ve lā And (do) not
Vav,Lam,Elif,
6,30,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
PRO – prohibition particle
الواو عاطفة
حرف نهي
تكونوا ك و ن | KWN TKWNWÆ tekūnū olmayın be
Te,Kef,Vav,Nun,Vav,Elif,
400,20,6,50,6,1,
V – 2nd person masculine plural imperfect verb, jussive mood
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مجزوم والواو ضمير متصل في محل رفع اسم «كان»
كالذين | KÆLZ̃YN kālleƶīne gibi like those who
Kef,Elif,Lam,Zel,Ye,Nun,
20,1,30,700,10,50,
P – prefixed preposition ka
REL – masculine plural relative pronoun
جار ومجرور
خرجوا خ ر ج | ḢRC ḢRCWÆ ḣaracū çıkan came forth
Hı,Re,Cim,Vav,Elif,
600,200,3,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN min -ndan from
Mim,Nun,
40,50,
P – preposition
حرف جر
ديارهم د و ر | D̃WR D̃YÆRHM diyārihim yurtları- their homes
Dal,Ye,Elif,Re,He,Mim,
4,10,1,200,5,40,
N – genitive feminine plural noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مجرور و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
بطرا ب ط ر | BŦR BŦRÆ beTaran çalım satarak boastfully
Be,Tı,Re,Elif,
2,9,200,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب
ورئاء ر ا ي | RÆY WRÙÆÙ ve riā'e ve gösteriş yaparak and showing off
Vav,Re,,Elif,,
6,200,,1,,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – accusative masculine (form III) verbal noun
الواو عاطفة
اسم منصوب
الناس ن و س | NWS ÆLNÆS n-nāsi insanlara (to) the people,
Elif,Lam,Nun,Elif,Sin,
1,30,50,1,60,
N – genitive masculine plural noun
اسم مجرور
ويصدون ص د د | ṦD̃D̃ WYṦD̃WN ve yeSuddūne ve men'edenler and hinder (them)
Vav,Ye,Sad,Dal,Vav,Nun,
6,10,90,4,6,50,
CIRC – prefixed circumstantial particle
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
الواو حالية
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
عن | AN ǎn -ndan from
Ayn,Nun,
70,50,
P – preposition
حرف جر
سبيل س ب ل | SBL SBYL sebīli yolu- (the) way
Sin,Be,Ye,Lam,
60,2,10,30,
N – genitive masculine noun
اسم مجرور
الله | ÆLLH llahi Allah (of) Allah.
Elif,Lam,Lam,He,
1,30,30,5,
"PN – genitive proper noun → Allah"
لفظ الجلالة مجرور
والله | WÆLLH vallahu ve Allah And Allah
Vav,Elif,Lam,Lam,He,
6,1,30,30,5,
"REM – prefixed resumption particle
PN – nominative proper noun → Allah"
الواو استئنافية
لفظ الجلالة مرفوع
بما | BMÆ bimā of what
Be,Mim,Elif,
2,40,1,
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
جار ومجرور
يعملون ع م ل | AML YAMLWN yeǎ'melūne onların bütün yaptıklarını they do
Ye,Ayn,Mim,Lam,Vav,Nun,
10,70,40,30,6,50,
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
محيط ح و ط | ḪWŦ MḪYŦ muHīTun kuşatmıştı (is) All-Encompassing.
Mim,Ha,Ye,Tı,
40,8,10,9,
N – nominative masculine indefinite (form IV) active participle
اسم مرفوع

Konu Başlığı: [8:46-47] Çekişip Bölünmeyin

Abdulbaki Gölpınarlı : Ülkelerinden böbürlenmek ve halka gösteriş yapmak için çıkanlara ve insanları Allah yolundan menedenlere benzemeyin ve Allah onların bütün yaptıklarını bilgisiyle kavramıştır.
Adem Uğur : Çalım satmak, insanlara gösteriş yapmak ve (insanları) Allah yolundan alıkoymak için yurtlarından çıkanlar (kâfirler) gibi olmayın. Allah onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.
Ahmed Hulusi : Yurtlarından, şımarıp çalım satarak ve insanlara gösteriş yaparak çıkan ve Allâh yolundan engelleyenler gibi olmayın! Allâh onların yaptıklarını Muhiyt'tir!
Ahmet Tekin : Çalım atarak, halka gösteriş yaparak yurtlarından çıkanlar, insanları Allah yolundan İslâm’a girmekten alıkoyanlar, İslâmî hayatı yaşamayı, İslâmî faaliyeti engelleyenler gibi olmayın. Allah devamlı, bilinçli olarak işlediğiniz amelleri, ilmiyle kudretiyle çepeçevre kuşatmıştır.
Ahmet Varol : Yurtlarından çalım satarak, insanlara gösteriş yaparak çıkan ve Allah'ın yolundan alıkoyan kimseler gibi olmayın. Allah onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.
Ali Bulaç : Bir de yurtlarından refahtan şımarıp azıtarak, insanlara gösteriş yaparak çıkanlar ve (halkı) Allah'ın yolundan alıkoyanlar gibi olmayın. Allah, onların yaptıklarını çepeçevre kuşatandır.
Ali Fikri Yavuz : (Ey Mü’minler), yurdlarından çalım satarak, insanlara gösteriş yaparak çıkanlar ve Allah yolundan alıkoymaya çalışanlar (Mekke’liler) gibi olmayın. Allah, onların bütün yaptıklarını kuşatıcıdır.
Bekir Sadak : Yurtlarindan boburlenerek, insanlara gosteris yaparak cikan ve Allah yolundan men edenler gibi olmayin. Allah onlarin islediklerini her yonuyle Bilen'dir.
Celal Yıldırım : Yurtlarından şımarıklık göstererek, böbürlenip halka gösteriş yaparak ve (insanları) Allah yolundan men'ederek çıkanlar gibi olmayın, Allah onların yapageldiklerini (ilim ve kudretiyle) kuşatmıştır.
Diyanet İşleri : Şımarıp böbürlenmek, insanlara gösteriş yapmak ve (halkı) Allah yolundan alıkoymak için yurtlarından çıkanlar (Mekke müşrikleri) gibi olmayın. Allah, onların yaptıklarını kuşatıcıdır.
Diyanet İşleri (eski) : Yurtlarından böbürlenerek, insanlara gösteriş yaparak çıkan ve Allah yolundan men edenler gibi olmayın. Allah onların işlediklerini her yönüyle bilendir.
Diyanet Vakfi : Çalım satmak, insanlara gösteriş yapmak ve (insanları) Allah yolundan alıkoymak için yurtlarından çıkanlar (kâfirler) gibi olmayın. Allah onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.
Edip Yüksel : ALLAH'ın yoluna engel olmak amacıyla, halka gösteriş yaparak yurtlarından çıkan o kendini beğenmişler gibi olmayın. ALLAH yaptıklarını çepeçevre Kuşatır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Çalım atarak ve halka gösteriş yaparak yurtlarından çıkanlar ve Allah yoluna engel koyanlar gibi olmayın. Allah onların bütün yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Sakın yurtlarından çalım satarak, insanlara gösteriş yaparak çıkanlar ve Allah yolundan alıkoyanlar gibi olmayın. Oysa Allah bütün yaptıklarını çember içine almıştı.
Elmalılı Hamdi Yazır : Onlar gibi olmayın ki diyarlarından çalım satarak ve nâsa gösteriş yaparak çıktılar ve Allah yolundan men'ediyorlardı, halbuki Allah bütün amellerini çenber içine almıştı
Fizilal-il Kuran : Yurtlarından çalım satarak, halka gösteriş yaparak sefere çıkan ve insanları Allah yolundan alıkoyanlar gibi olmayınız. Şüphe yok ki, Allah onların bütün yaptıklarını bilgisi ile kuşatmıştır.
Gültekin Onan : Bir de yurtlarından refahtan şımarıp azıtarak, insanlara gösteriş yaparak çıkanlar ve (halkı) Tanrı'nın yolundan alıkoyanlar gibi olmayın. Tanrı onların yaptıklarını çepeçevre kuşatandır.
Hakkı Yılmaz : Çalım satarak ve insanlara gösteriş yaparak yurtlarından çıkan ve Allah yoluna engel koyan kimseler gibi de olmayın. Ve Allah, onların yaptıklarını çepeçevre kuşatandır.
Hasan Basri Çantay : Yurdlarından çalım satarak, insanlara gösteriş yaparak çıkanlar (halkı) Allahın yolundan (hak dîninden) men'edenler gibi olmayın. Onlar ne yaparlarsa (hepsini) Allah (ilmi ve kudreti ile) çepçevre kuşatıcıdır.
Hayrat Neşriyat : Çalım satarak, insanlara gösteriş yaparak yurtlarından çıkanlar ve Allah yolundan men' edenler gibi olmayın! Allah, (onların) yapmakta olduklarını (ilim ve kudretiyle)hakkıyla kuşatıcıdır.
İbni Kesir : Hem yurtlarından böbürlenerek ve insanlara gösteriş yaparak çıkan ve Allah yolundan alıkoyanlar gibi olmayın. Allah, onların yaptıklarını çepeçevre kuşatandır.
İskender Evrenosoğlu : Ve siz, diyarlarından (yurtlarından) kibirle (gururla, çalımla) ve insanlara gösteriş yaparak çıkan kimseler ve Allah'ın yolundan alıkoyanlar gibi olmayın. Ve Allah, yaptığımız şeyleri (ilmiyle, hakimiyetiyle, hükmüyle) kuşatandır.
Muhammed Esed : İnsanların gözlerini kamaştıran bir gösteriş içinde ve kurum satarak yurtlarından çıkıp gelen (o inanmayan) kimseler gibi olmayın: Çünkü onlar başkalarını Allahın yolundan çevirmeye çabalıyorlardı. Oysa Allah onların edip eylediği her şeyi (sınırsız kudretiyle) kuşatmış bulunuyordu.
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve o kimseler gibi olmayınız ki yurtlarından çalım satarak ve nâsa gösteriş yaparak ve Allah yolundan menederek çıktılar. Allah Teâlâ ise ne yaptıklarını tamamıyla kuşatıcıdır.
Ömer Öngüt : Yurtlarından böbürlenerek, insanlara gösteriş yaparak ve (insanları) Allah yolundan alıkoyarak çıkanlar gibi olmayın. Allah onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.
Şaban Piriş : Yurtlarından böbürlenerek, insanlara gösteriş yaparak çıkan ve Allah yolundan alıkoyanlar gibi olmayın! Allah, onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.
Suat Yıldırım : Memleketlerinden çalım satarak, halka gösteriş yaparak savaşa çıkan ve Allah yolundan insanları uzaklaştıranlar gibi olmayın. Allah onların bütün yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.
Süleyman Ateş : Yurtlarından çalım satarak, insanlara gösteriş yaparak çıkan ve Allâh yolundan men'edenler gibi olmayın. Allâh, onların bütün yaptıklarını kuşatmıştır.
Tefhim-ul Kuran : Bir de yurtlarından refahtan şımarıp azıtarak, insanlara gösteriş yaparak çıkanlar ve (halkı) Allah'ın yolundan alıkoyanlar gibi olmayın. Allah, onların yapmakta olduklarını çepeçevre kuşatandır.
Ümit Şimşek : Yurtlarından çalım satarak, halka gösteriş yaparak ve insanları Allah'ın yolundan alıkoyarak çıkanlar gibi olmayın. Allah onların bütün yaptıklarını kuşatmıştır.
Yaşar Nuri Öztürk : İnsanlara çalım satarak, gösteriş yaparak yurtlarından çıkan ve Allah yolundan alıkoyanlar gibi olmayın. Allah, onların yapmakta olduklarını çepeçevre kuşatmıştır.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}