Elmalılı Hamdi Yazır : Şöyle diye ki işte bu sizin bir mükâfatınızdı, sa'yiniz meşkûr oldu
Fizilal-il Kuran : Bütün bunlar iyiliklerinizin karşılığıdır, çabalarınız, hoşnutluğumuzu kazanmıştır.
Gültekin Onan : Şüphesiz, bu, sizin için bir mükafaattır. Sizin çaba harcamanız şükre değer (meşkur/makbul) görülmüştür.
Hakkı Yılmaz : (5-22) "Şüphesiz, “iyi adamlar”, kâfur katılmış bir tastan içerler, fışkırtıldıkça fışkırtılacak bir pınardan ki ondan, verdikleri sözleri yerine getiren, kötülüğü yayılan bir günden korkan ve “Biz sizi, ancak Allah rızası için doyuruyoruz ve sizden bir karşılık ve teşekkür beklemiyoruz; evet, biz asık suratlı ve çatık kaşlı bir günde Rabbimizden korkarız” diyerek Allah sevgisi için/sevmesine rağmen yiyeceği, yoksula ve öksüze ve tutsağa veren Allah'ın kulları içerler. Allah da, bu yüzden onları, o günün kötülüğünden korur; onlara aydınlık ve sevinç rastlayacak, sabretmelerine karşılık onlara cenneti ve ipekleri verecek; orada tahtlara kurulmuş olarak kalacaklar; orada bir güneş de, dondurucu bir soğuk da görmeyecekler ve bahçenin gölgeleri onların üzerlerine sarkacak ve alçaltıldıkça alçaltılacak. Ve aralarında gümüş bir kap ve billûr kâseler dolaştırılacak, -kendilerinin ayarladığı billûrları gümüştendir-. Ve orada onlar, karışımı zencefil olan bir tastan sulanırlar, orada Selsebil denilen bir pınardan... Ve aralarında büyümez, yaşlanmaz çocuklar dolaşır; onları gördüğünde, saçılmış birer inci sanacaksın! Orayı gördüğünde, mutluluk ve büyük bir mülk ve yönetim göreceksin; üzerlerinde ince, yeşil ipekli, parlak atlastan giysiler olacak; gümüş bileziklerle süslenmiş olacaklar; Rableri onlara tertemiz bir içecek içirecek. Şüphesiz ki bu, sizin için karşılıktır. Çalışmalarınız da karşılık ödenecek niteliktedir. "
Hasan Basri Çantay : (Bütün) bu (ni'metler) şübhe yok ki sizin için bir mükâfatdır. Sa'yimz meşkûr olmuşdur.
Hayrat Neşriyat : (Onlara şöyle denir:) 'İşte bu (ni'metler) sizin için bir mükâfâttır; ve çalışmanız karşılığını bulmuştur!'
İbni Kesir : İşte bu, sizin işlediklerinize karşılık oldu. Sa'yiniz meşkur olmuştur.
İskender Evrenosoğlu : Muhakkak ki bu, sizin mükâfatınız oldu. Ve sizin çabalarınız teşekküre lâyık olmuştur (takdir edilmiştir).
Muhammed Esed : (Ve onlara:) "Bunlar sizin ödüllerinizdir, çünkü (hayatta iken) yaptığınız işler (Allah'ın) rızasını kazanmıştır!" (denilecek.)
Ömer Nasuhi Bilmen : (21-22) Onların üzerlerinde ince ve kalın dîbadan yeşil esvap vardır. Ve gümüşten bilezikler ile bezetilmişlerdir ve onlara Rabbleri de gâyet temiz bir şurup içirmiştir. Şüphe yok ki, bu sizin için bir mükâfaat olmuştur ve sizin çalışmanız teşekküre layık bulunmuştur.
Ömer Öngüt : Bu sizin için bir mükâfattır, çalışmalarınız mükâfata lâyık görülmüştür.
Şaban Piriş : İşte bu, sizin için bir ödüldür. Sizin çalışmanızın karşılığıdır.
Suat Yıldırım : (21-22) Elbiseleri ince veya kalın yeşil renkli ipeklerden, atlaslardandır. Gümüş bilezikler takınırlar. Onların Rabbi, kendilerine tertemiz bir içki ikram edip şöyle demiştir: "İşte bütün bunlar sizin mükâfatınızdır! Gayretleriniz makbul oldu."
Süleyman Ateş : "Bu, sizin ödülünüzdür. Çalışmanızın karşılığı verilmiştir!"
Tefhim-ul Kuran : Şüphesiz, bu, sizin için bir mükafattır. Sizin çaba harcamanız da şükre değer (meşkur/makbul) görülmüştür.
Ümit Şimşek : İşte size ödül bu; emekleriniz böylece karşılık görmüştür.
Yaşar Nuri Öztürk : İşte bu size bir ödüldür. Ve sizin gayretiniz şükranla karşılanmıştır.