Ömer Öngüt Meali |
|
1: İnsan anılmaya değer bir şey olana kadar, üzerinden uzun bir zaman geçmemiş midir? | |
2: Biz insanı imtihan etmek için, erkek ve dişi suları ile karışık bir nutfeden yarattık. Onu işitici ve görücü kıldık. | |
3: Biz ona hidayet yolunu gösterdik. İster şükredici olsun, isterse nankör olsun. | |
4: Doğrusu biz kâfirler için zincirler, demir halkalar ve alevli bir ateş hazırladık. | |
5: Ebrar (iyiler), kâfur katılmış dolu bir kâseden içerler. | |
6: Bu öyle bir pınardır ki, ondan Allah'ın kulları içer, (istedikleri yere) onu kolayca akıtırlar. | |
7: O kullar adakları yerine getirirler ve kötülüğü yaygın olan bir günden korkarlar. | |
8: Kendi canları çektiği halde; yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler. | |
9: "Biz sizi sadece Allah rızâsı için yediriyoruz, sizlerden ne bir karşılık ne de bir teşekkür beklemiyoruz. " | |
10: "Biz sert ve belâlı bir günde Rabbimizden korkarız. " | |
11: Allah da onları bu yüzden o günün fenalığından korur, onların yüzüne parlaklık ve sevinç verir. | |
12: Sabretmelerine karşılık onları cennet ve ipekle mükâfatlandırmıştır. | |
13: Orada koltuklara yaslanırlar. Ne yakıcı sıcak görülür orada, ne de dondurucu soğuk. | |
14: Meyve ağaçlarının gölgeleri üzerlerine sarkmış, meyveleri de aşağıya eğdirildikçe eğdirilmiştir. | |
15: Çevrelerinde gümüş kaplar ve billur kâseler dolaştırılır. | |
16: Billurları gümüş gibi parlaktır. Onları türlü türlü biçimlere koymuşlardır. | |
17: Onlara orada bir kâseden içirilir ki, karışımında zencefil vardır. | |
18: O pınara Selsebil adı verilir. | |
19: Etraflarında ölümsüz gençler dolaşır. Sen onları gördüğün zaman, saçılmış birer inci sanırsın. | |
20: Orada her nereye baksan, bir nimet ve pek büyük bir saltanat görürsün. | |
21: Üzerlerinde yeşil ipekten ince ve kalın elbiseler vardır. Gümüş bilezikler takınmışlardır. Rableri onlara tertemiz bir içki içirir. | |
22: Bu sizin için bir mükâfattır, çalışmalarınız mükâfata lâyık görülmüştür. | |
23: Resulüm! Kur'an'ı sana biz, evet biz indirdik. | |
24: Öyleyse Rabbinin hükmüne sabret ve onlardan hiçbir günahkâra yahut hiçbir nanköre itaat etme. | |
25: Sabah akşam Rabbinin ismini zikret! | |
26: Gecenin bir kısmında O'na secde et ve O'nu geceleri uzun uzun tesbih et! | |
27: Doğrusu onlar çabuk geçeni (dünyayı) seviyorlar da önlerindeki o çetin günü (ahireti) bırakıyorlar. | |
28: Onları biz yarattık, mafsallarını biz pekiştirdik. Dilediğimiz zaman yerlerine başka benzerlerini getiririz. | |
29: Şüphesiz ki bu bir öğüttür. Artık dileyen Rabbine varan bir yol tutar. | |
30: Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. Şüphesiz ki Allah her şeyi bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir. | |
31: Dilediğini rahmetinin içine sokar. Zâlimlere ise elem verici bir azab hazırlamıştır. | |