» 72 / Cin  10:

Kuran Sırası: 72
İniş Sırası: 40
Cin Suresi = Cin Suresi
Cinlerden bir grubun Kur’an’i dinleyerek dogru yola girmeleri bulmalari anlatildigindan bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28

72:10 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
ve elbette biz | | bilmiyoruz | kötülük mü | istendi | olanlara | | yeryüzünde | yoksa | diledi | onları | Rabbleri | doğruya iletmek (mi?) |

WǼNÆ ND̃RY ǼŞR ǼRYD̃ BMN FY ÆLǼRŽ ǼM ǼRÆD̃ BHM RBHM RŞD̃Æ
ve ennā nedrī eşerrun urīde bimen l-erDi em erāde bihim rabbuhum raşeden

وَأَنَّا لَا نَدْرِي أَشَرٌّ أُرِيدَ بِمَنْ فِي الْأَرْضِ أَمْ أَرَادَ بِهِمْ رَبُّهُمْ رَشَدًا

Transcript Okunuş Türkçe
1. WǼNÆ = ve ennā : ve elbette biz
2. LÆ = lā :
3. ND̃RY = nedrī : bilmiyoruz
4. ǼŞR = eşerrun : kötülük mü
5. ǼRYD̃ = urīde : istendi
6. BMN = bimen : olanlara
7. FY = fī :
8. ÆLǼRŽ = l-erDi : yeryüzünde
9. ǼM = em : yoksa
10. ǼRÆD̃ = erāde : diledi
11. BHM = bihim : onları
12. RBHM = rabbuhum : Rabbleri
13. RŞD̃Æ = raşeden : doğruya iletmek (mi?)
ve elbette biz | | bilmiyoruz | kötülük mü | istendi | olanlara | | yeryüzünde | yoksa | diledi | onları | Rabbleri | doğruya iletmek (mi?) |

[] [] [D̃RY] [ŞRR] [RWD̃] [] [] [ÆRŽ] [] [RWD̃] [] [RBB] [RŞD̃]
WǼNÆ ND̃RY ǼŞR ǼRYD̃ BMN FY ÆLǼRŽ ǼM ǼRÆD̃ BHM RBHM RŞD̃Æ

ve ennā nedrī eşerrun urīde bimen l-erDi em erāde bihim rabbuhum raşeden
وأنا لا ندري أشر أريد بمن في الأرض أم أراد بهم ربهم رشدا

[] [] [د ر ي] [ش ر ر] [ر و د] [] [] [ا ر ض] [] [ر و د] [] [ر ب ب] [ر ش د]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وأنا | WǼNÆ ve ennā ve elbette biz And that we -
لا | not
ندري د ر ي | D̃RY ND̃RY nedrī bilmiyoruz we know
أشر ش ر ر | ŞRR ǼŞR eşerrun kötülük mü whether evil
أريد ر و د | RWD̃ ǼRYD̃ urīde istendi is intended
بمن | BMN bimen olanlara for (those) who
في | FY (are) in
الأرض ا ر ض | ÆRŽ ÆLǼRŽ l-erDi yeryüzünde the earth
أم | ǼM em yoksa or
أراد ر و د | RWD̃ ǼRÆD̃ erāde diledi intends
بهم | BHM bihim onları for them
ربهم ر ب ب | RBB RBHM rabbuhum Rabbleri their Lord
رشدا ر ش د | RŞD̃ RŞD̃Æ raşeden doğruya iletmek (mi?) a right path.
ve elbette biz | | bilmiyoruz | kötülük mü | istendi | olanlara | | yeryüzünde | yoksa | diledi | onları | Rabbleri | doğruya iletmek (mi?) |

[] [] [D̃RY] [ŞRR] [RWD̃] [] [] [ÆRŽ] [] [RWD̃] [] [RBB] [RŞD̃]
WǼNÆ ND̃RY ǼŞR ǼRYD̃ BMN FY ÆLǼRŽ ǼM ǼRÆD̃ BHM RBHM RŞD̃Æ

ve ennā nedrī eşerrun urīde bimen l-erDi em erāde bihim rabbuhum raşeden
وأنا لا ندري أشر أريد بمن في الأرض أم أراد بهم ربهم رشدا

[] [] [د ر ي] [ش ر ر] [ر و د] [] [] [ا ر ض] [] [ر و د] [] [ر ب ب] [ر ش د]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
وأنا | WǼNÆ ve ennā ve elbette biz And that we -
Vav,,Nun,Elif,
6,,50,1,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
ACC – accusative particle
PRON – 1st person plural object pronoun
الواو عاطفة
حرف نصب من اخوات «ان» و«نا» ضمير متصل في محل نصب اسم «ان»
لا | not
Lam,Elif,
30,1,
NEG – negative particle
حرف نفي
ندري د ر ي | D̃RY ND̃RY nedrī bilmiyoruz we know
Nun,Dal,Re,Ye,
50,4,200,10,
V – 1st person plural imperfect verb
فعل مضارع
أشر ش ر ر | ŞRR ǼŞR eşerrun kötülük mü whether evil
,Şın,Re,
,300,200,
INTG – prefixed interrogative alif
N – nominative masculine singular indefinite noun
الهمزة همزة استفهام
اسم مرفوع
أريد ر و د | RWD̃ ǼRYD̃ urīde istendi is intended
,Re,Ye,Dal,
,200,10,4,
V – 3rd person masculine singular (form IV) passive perfect verb
فعل ماض مبني للمجهول
بمن | BMN bimen olanlara for (those) who
Be,Mim,Nun,
2,40,50,
P – prefixed preposition bi
REL – relative pronoun
جار ومجرور
في | FY (are) in
Fe,Ye,
80,10,
P – preposition
حرف جر
الأرض ا ر ض | ÆRŽ ÆLǼRŽ l-erDi yeryüzünde the earth
Elif,Lam,,Re,Dad,
1,30,,200,800,
"N – genitive feminine noun → Earth"
اسم مجرور
أم | ǼM em yoksa or
,Mim,
,40,
CONJ – coordinating conjunction
حرف عطف
أراد ر و د | RWD̃ ǼRÆD̃ erāde diledi intends
,Re,Elif,Dal,
,200,1,4,
V – 3rd person masculine singular (form IV) perfect verb
فعل ماض
بهم | BHM bihim onları for them
Be,He,Mim,
2,5,40,
P – prefixed preposition bi
PRON – 3rd person masculine plural personal pronoun
جار ومجرور
ربهم ر ب ب | RBB RBHM rabbuhum Rabbleri their Lord
Re,Be,He,Mim,
200,2,5,40,
N – nominative masculine noun
PRON – 3rd person masculine plural possessive pronoun
اسم مرفوع و«هم» ضمير متصل في محل جر بالاضافة
رشدا ر ش د | RŞD̃ RŞD̃Æ raşeden doğruya iletmek (mi?) a right path.
Re,Şın,Dal,Elif,
200,300,4,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب

Konu Başlığı: [72:5-17] Yeni Elçilere, Tanrı Adına Karşı Koyma Alışkanlığı

Abdulbaki Gölpınarlı : Ve gerçekten de bilmiyoruz, yeryüzündekilere bir kötülük gelmesi mi isteniyor, yoksa Rabbleri, onlara doğru yolu buldurmayı mı diledi?
Adem Uğur : Bilmiyoruz, yeryüzündekilere kötülük mü murat edildi, yoksa Rableri onlara bir hayır mı diledi?
Ahmed Hulusi : "Gerçek ki biz, arzda (bedende) olanlardan açığa çıkarılacak olan şerr mi; yoksa Rablerinin muradı, kendilerinde bir reşad mı (hakikati müşahedenin olgunluğu), buna vâkıf değiliz. " (Bu âyet dahi göstermektedir ki Rabbinin {Esmâ hakikatinin} kişiye ne yaşatacağı, kişinin Allâh indîndeki açığa çıkış amacı, cinler tarafından bilinmemektedir. A. H. )
Ahmet Tekin : 'Yeryüzündeki akıllı ve sorumlu varlıklara kötülük mü yapılmak isteniyor, yoksa Rableri onlara huzurlu, aydınlık bir hayat mı diledi, bilemiyoruz.'
Ahmet Varol : Bilmiyoruz, acaba yeryüzünde olanlar için bir kötülük mü istendi yoksa Rableri onlar için bir hayır mı diledi?
Ali Bulaç : "Doğrusu bilmiyoruz; yeryüzünde olanlara bir kötülük mü istendi, yoksa Rableri kendileri için (doğruya iletici) bir hayır mı diledi?"
Ali Fikri Yavuz : Doğrusu biz bilmeyiz; o arzdaki kimselere bir fenalık mı istenmiştir; yoksa Rableri onlara bir iyilik mi dilemiştir?
Bekir Sadak : «Yeryuzunde olanlara kotuluk mu murad edildi yahut Rableri onlara bir iyilik mi dilemistir, dogrusu biz bilemeyiz.»
Celal Yıldırım : Gerçekten biz bilmiyorduk, yeryüzündekilere kötülük mü istenildi, yoksa Rabbları onlar için bir hayır mı murâd etmiştir?
Diyanet İşleri : “Hakikaten biz bilmiyoruz, yeryüzündekilere kötülük mü istendi, yoksa Rableri onlara bir hayır mı diledi?”
Diyanet İşleri (eski) : 'Yeryüzünde olanlara kötülük mü murad edildi, yahut Rableri onlara bir iyilik mi dilemiştir, doğrusu biz bilemeyiz.'
Diyanet Vakfi : Bilmiyoruz, yeryüzündekilere kötülük mü murat edildi, yoksa Rableri onlara bir hayır mı diledi?
Edip Yüksel : 'Yerdekiler için bir kötülük mü planlanmıştır, yoksa Rab'leri onlar için bir iyilik mi dilemiştir, bilmiyoruz.'
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : «Doğrusu biz bilmiyoruz, yeryüzündekilere kötülük mü murat edildi, yoksa Rableri onlara bir hayır mı diledi?»
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Doğrusu biz bilmiyoruz, o yeryüzündeki kimselere bir kötülük mü arzu edilmiştir, yoksa Rableri onlara bir hayır mı dilemiştir.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ve doğrusu biz bilmeyiz o Arzdaki kimselere bir şer mi irade edilmiştir, yoksa rabları onlara bir hayır mı murad etmiştir
Fizilal-il Kuran : Acaba yeryüzündekiler için kötülük mü dileniyor, yoksa Rabbleri onlar hakkında iyilik mi diliyor, bunu bilmiyoruz.
Gültekin Onan : "Doğrusu bilmiyoruz; yeryüzünde olanlara bir kötülük mü istendi, yoksa rableri kendileri için (doğruya iletici) bir hayır mı diledi?"
Hakkı Yılmaz : Biz de, yeryüzündekilere kötülük mü istendi, yoksa Rableri onlara bir doğruluk mu diledi bilmiyoruz.
Hasan Basri Çantay : «Doğrusu biz yerdeki kişilere şer mi murad ediliyor, yoksa Rableri onlar için bir hayır mı irâde ediyor, bilmiyormuşuz».
Hayrat Neşriyat : 'Ve gerçekten biz bilmiyoruz, (bununla) yeryüzünde bulunan kimselere bir kötülük mü (yapılmak) istenildi, yoksa Rableri onlara bir iyilik mi diledi?'
İbni Kesir : Doğrusu biz bilmiyoruz; yeryüzünde onlara kötülük mü dilenmiştir, yoksa Rabbları onlara iyilik mi dilemiştir?
İskender Evrenosoğlu : Ve gerçekten biz bilmiyoruz. Yeryüzünde olan kimselere bir şerr mi murad edildi, yoksa Rab'leri onların irşad olmalarını mı diledi?
Muhammed Esed : Ve (şimdi anladık ki) biz (yaratılmış varlıklar,) yeryüzünde yaşayanlar için kötü bir akibetin hazırlanıp hazırlanmadığını, yahut Rablerinin onları doğru ile eğriyi ayırd etme bilinciyle donatmak isteyip istemediğini bilmiyoruz
Ömer Nasuhi Bilmen : «Ve doğrusu biz bilmiyoruz ki, yerde bulunanlar için bir şer mi murad edilmiştir, yoksa onlar için Rableri bir doğruluk mu irâde buyurmuştur?»
Ömer Öngüt : "Biz bilmeyiz ki, yeryüzünde olan kimseler hakkında bir belâ mı murad edildi, yoksa Rableri onlara bir iyilik mi diledi?"
Şaban Piriş : Gerçekten de bilmiyoruz, yeryüzündekilere bir kötülük mü isteniyor; yoksa, Rab’leri onlara doğru yolu göstermek mi istedi?
Suat Yıldırım : "Doğrusu, iyi anlayamadık: Yerde oturanlara fenalık mı irade edildi, yoksa Rab’leri onlar hakkında hayır ve hidâyet mi diledi, bilemiyoruz."
Süleyman Ateş : Bilmiyoruz bununla yeryüzündekilere kötülük mü (yapılmak) istendi, yoksa Rabbleri onları doğruya mı iletmek diledi.
Tefhim-ul Kuran : «Doğrusu bilmiyoruz; yeryüzünde olanlara bir kötülük mü istendi, yoksa Rableri kendileri için (doğru olana iletici) bir hayır mi diledi?»
Ümit Şimşek : 'Bununla yeryüzü ahalisi için bir kötülük mü kastedilmiştir, yoksa Rableri onlar için iyilik mi dilemiştir; onu biz bilemeyiz.
Yaşar Nuri Öztürk : "Doğrusu, bilmiyoruz, yeryüzündeki şuurlulara şer mi istendi, yoksa Rableri onlar için doğru ve güzel olanı mı istemiştir."


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}