» 72 / Cin  24:

Kuran Sırası: 72
İniş Sırası: 40
Cin Suresi = Cin Suresi
Cinlerden bir grubun Kur’an’i dinleyerek dogru yola girmeleri bulmalari anlatildigindan bu adi almistir.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28

72:24 için Araştırma Linkleri: |Corpus |Kuran Haritasi |Kuran'a Sor |Global Quran |Tanzil |

"Kuran okuduğun zaman, taşlanmış şeytandan ALLAH'a sığın!"
nihayet | zaman | gördükleri | şeyi | kendilerine va'dedilen | bileceklerdir | kimin | daha zayıftır | yardım edeni | ve daha azdır | sayıca |

ḪT ÎZ̃Æ RǼWÆ YWAD̃WN FSYALMWN MN ǼŽAF NÆṦRÆ WǼGL AD̃D̃Æ
Hattā iƶā raev yūǎdūne feseyeǎ'lemūne men eD'ǎfu nāSiran ve eḳallu ǎdeden

حَتَّىٰ إِذَا رَأَوْا مَا يُوعَدُونَ فَسَيَعْلَمُونَ مَنْ أَضْعَفُ نَاصِرًا وَأَقَلُّ عَدَدًا

Transcript Okunuş Türkçe
1. ḪT = Hattā : nihayet
2. ÎZ̃Æ = iƶā : zaman
3. RǼWÆ = raev : gördükleri
4. MÆ = mā : şeyi
5. YWAD̃WN = yūǎdūne : kendilerine va'dedilen
6. FSYALMWN = feseyeǎ'lemūne : bileceklerdir
7. MN = men : kimin
8. ǼŽAF = eD'ǎfu : daha zayıftır
9. NÆṦRÆ = nāSiran : yardım edeni
10. WǼGL = ve eḳallu : ve daha azdır
11. AD̃D̃Æ = ǎdeden : sayıca
nihayet | zaman | gördükleri | şeyi | kendilerine va'dedilen | bileceklerdir | kimin | daha zayıftır | yardım edeni | ve daha azdır | sayıca |

[] [] [RÆY] [] [WAD̃] [ALM] [] [ŽAF] [NṦR] [GLL] [AD̃D̃]
ḪT ÎZ̃Æ RǼWÆ YWAD̃WN FSYALMWN MN ǼŽAF NÆṦRÆ WǼGL AD̃D̃Æ

Hattā iƶā raev yūǎdūne feseyeǎ'lemūne men eD'ǎfu nāSiran ve eḳallu ǎdeden
حتى إذا رأوا ما يوعدون فسيعلمون من أضعف ناصرا وأقل عددا

[] [] [ر ا ي] [] [و ع د] [ع ل م] [] [ض ع ف] [ن ص ر] [ق ل ل] [ع د د]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
حتى | ḪT Hattā nihayet Until,
إذا | ÎZ̃Æ iƶā zaman when
رأوا ر ا ي | RÆY RǼWÆ raev gördükleri they see
ما | şeyi what
يوعدون و ع د | WAD̃ YWAD̃WN yūǎdūne kendilerine va'dedilen they are promised,
فسيعلمون ع ل م | ALM FSYALMWN feseyeǎ'lemūne bileceklerdir then they will know
من | MN men kimin who
أضعف ض ع ف | ŽAF ǼŽAF eD'ǎfu daha zayıftır (is) weaker
ناصرا ن ص ر | NṦR NÆṦRÆ nāSiran yardım edeni (in) helpers
وأقل ق ل ل | GLL WǼGL ve eḳallu ve daha azdır and fewer
عددا ع د د | AD̃D̃ AD̃D̃Æ ǎdeden sayıca (in) number.
nihayet | zaman | gördükleri | şeyi | kendilerine va'dedilen | bileceklerdir | kimin | daha zayıftır | yardım edeni | ve daha azdır | sayıca |

[] [] [RÆY] [] [WAD̃] [ALM] [] [ŽAF] [NṦR] [GLL] [AD̃D̃]
ḪT ÎZ̃Æ RǼWÆ YWAD̃WN FSYALMWN MN ǼŽAF NÆṦRÆ WǼGL AD̃D̃Æ

Hattā iƶā raev yūǎdūne feseyeǎ'lemūne men eD'ǎfu nāSiran ve eḳallu ǎdeden
حتى إذا رأوا ما يوعدون فسيعلمون من أضعف ناصرا وأقل عددا

[] [] [ر ا ي] [] [و ع د] [ع ل م] [] [ض ع ف] [ن ص ر] [ق ل ل] [ع د د]

Arapça Kök Transcript Okunuş Türkçe İngilizce
حتى | ḪT Hattā nihayet Until,
Ha,Te,,
8,400,,
INC – inceptive particle
حرف ابتداء
إذا | ÎZ̃Æ iƶā zaman when
,Zel,Elif,
,700,1,
T – time adverb
ظرف زمان
رأوا ر ا ي | RÆY RǼWÆ raev gördükleri they see
Re,,Vav,Elif,
200,,6,1,
V – 3rd person masculine plural perfect verb
PRON – subject pronoun
فعل ماض والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
ما | şeyi what
Mim,Elif,
40,1,
REL – relative pronoun
اسم موصول
يوعدون و ع د | WAD̃ YWAD̃WN yūǎdūne kendilerine va'dedilen they are promised,
Ye,Vav,Ayn,Dal,Vav,Nun,
10,6,70,4,6,50,
V – 3rd person masculine plural passive imperfect verb
PRON – subject pronoun
فعل مضارع مبني للمجهول والواو ضمير متصل في محل رفع نائب فاعل
فسيعلمون ع ل م | ALM FSYALMWN feseyeǎ'lemūne bileceklerdir then they will know
Fe,Sin,Ye,Ayn,Lam,Mim,Vav,Nun,
80,60,10,70,30,40,6,50,
RSLT – prefixed result particle
FUT – prefixed future particle sa
V – 3rd person masculine plural imperfect verb
PRON – subject pronoun
الفاء واقعة في جواب الشرط
حرف استقبال
فعل مضارع والواو ضمير متصل في محل رفع فاعل
من | MN men kimin who
Mim,Nun,
40,50,
INTG – interrogative noun
اسم استفهام
أضعف ض ع ف | ŽAF ǼŽAF eD'ǎfu daha zayıftır (is) weaker
,Dad,Ayn,Fe,
,800,70,80,
N – nominative masculine singular noun
اسم مرفوع
ناصرا ن ص ر | NṦR NÆṦRÆ nāSiran yardım edeni (in) helpers
Nun,Elif,Sad,Re,Elif,
50,1,90,200,1,
N – accusative masculine indefinite active participle
اسم منصوب
وأقل ق ل ل | GLL WǼGL ve eḳallu ve daha azdır and fewer
Vav,,Gaf,Lam,
6,,100,30,
CONJ – prefixed conjunction wa (and)
N – nominative masculine singular noun
الواو عاطفة
اسم مرفوع
عددا ع د د | AD̃D̃ AD̃D̃Æ ǎdeden sayıca (in) number.
Ayn,Dal,Dal,Elif,
70,4,4,1,
N – accusative masculine indefinite noun
اسم منصوب

Konu Başlığı: [72:24-28] Sayısal Gizem

Abdulbaki Gölpınarlı : Sonunda, vaadedilen şeyi gördüler mi artık bilirler kimmiş yardımcısı daha zayıf ve sayı bakımından taraftarı daha az?
Adem Uğur : Sonunda, tehdit edilip durduklarını (azabı, kıyameti) gördükleri zaman, kim yardımcı olma bakımından daha güçsüz ve sayıca daha az imiş, bileceklerdir.
Ahmed Hulusi : Nihayet vadolundukları şeyi (ölüm) gördüklerinde anlayacaklar kim azınlıkta ve çaresizmiş!
Ahmet Tekin : Nihayet tehdit edildikleri şeyi, kıyameti, azâbı gördükleri zaman kimin yardım edeninin zayıf ve az olduğunu öğrenecekler.
Ahmet Varol : Sonunda kendilerine vaadedileni gördüklerinde kimin yardımcı bakımından daha zayıf ve sayıca daha az olduğunu bilecekler.
Ali Bulaç : Sonunda onlar, kendilerine vadedileni gördükleri zaman, yardımcı olmak bakımından kim daha zayıfmış ve sayı bakımından kim daha azmış artık öğrenmiş olacaklardır."
Ali Fikri Yavuz : Nihayet o vaad olundukları azabı (kıyamette) gördükleri vakit; yardımcısı en zayıf, sayıca da en az olan kimmiş bilecekler; (O mu, yoksa kendileri mi).
Bekir Sadak : Sonunda, kendilerine soz verileni gordukleri zaman, kimin yardimcisinin daha gucsuz va sayisinin daha az oldugunu bileceklerdir.
Celal Yıldırım : Nihayet o va'dolunduklarını görecekleri vakit, kimin yardımcı bakımından daha güçsüz ve sayı bakımından daha az olduğunu bileceklerdir.
Diyanet İşleri : Nihayet uyarıldıkları şeyi gördüklerinde kimin yardımcısı daha zayıf, kimin sayısı daha azmış, bilecekler.
Diyanet İşleri (eski) : Sonunda, kendilerine söz verileni gördükleri zaman, kimin yardımcısının daha güçsüz ve sayısının daha az olduğunu bileceklerdir.
Diyanet Vakfi : Sonunda, tehdit edilip durduklarını (azabı, kıyameti) gördükleri zaman, kim yardımcı olma bakımından daha güçsüz ve sayıca daha az imiş, bileceklerdir.
Edip Yüksel : Kendilerine söz verilen şeyi gördüklerinde kimin yardımcısının güçsüz ve sayıca az olduğunu görecekler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Kendilerine vaad edilen şeyi gördükleri zaman, kimin yardımcısının en zayıf ve en az olduğunu bileceklerdir.
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Nihayet o vadolundukları şeyi gördüklerinde, artık bileceklerdir, kimmiş yardımcısı en zayıf ve sayıca en az olan!
Elmalılı Hamdi Yazır : Nihayet o va'dolundukları şey'i gördükleri vakıt artık bileceklerdir ki yardımcısı en zaıyf ve sayıca en az olan kimmiş?
Fizilal-il Kuran : Onlar kendilerine yönelik tehditlerin somut olarak gerçekleştiğini gördüklerinde hangi tarafın destek bakımından zayıf ve sayıca az olduğunu anlayacaklardır.
Gültekin Onan : Sonunda onlar, kendilerine vadedileni gördükleri zaman, yardımcı olmak bakımından kim daha zayıfmış ve sayı bakımından kim daha azmış artık öğrenmiş olacaklardır."
Hakkı Yılmaz : Sonunda tehdit edildikleri şeyi gördükleri zaman, kimin yardımcı yönünden en zayıf ve sayıca da daha az olduğunu hemen bileceklerdir.
Hasan Basri Çantay : Nihayet onlar tehdîd edilmekde oldukları (azâbı) gördükleri zaman kimin yardımcısı daha zaîf, sayısı daha azmış bileceklerdir.
Hayrat Neşriyat : Nihâyet tehdîd olunup durdukları (Cehennem azâbı)nı gördükleri zaman, artık kimin yardımcı bakımından daha güçsüz ve sayıca daha az olduğunu bileceklerdir!
İbni Kesir : Nihayet kendilerine vaadedilenleri gördükleri zaman, kimin yardımcısının daha zayıf ve sayıca daha az olduğunu bileceklerdir.
İskender Evrenosoğlu : Nihayet vaadolundukları şeyi gördükleri zaman, artık kimin yardımcısı daha zayıf ve sayı bakımından daha az, yakında bilecekler.
Muhammed Esed : (Öyleyse bırak,) önceden uyarıldıkları (akibet)i görecekleri an gelinceye kadar (beklesinler), o zaman anlayacaklar kim, hangi (tür) insan daha çaresiz ve daha kimsesizdir!
Ömer Nasuhi Bilmen : (24-25) Tehdid olunur oldukları şeyi gördükleri vakit artık bileceklerdir ki, yardımcı itibariyle en zaif ve adeden en az olan kim imiş? De ki: «Ben bilmem ki tehdid edilir olduğunuz şey, yakın mıdır, yoksa Rabbim onun için uzun bir müddet mi tayin kılar?»
Ömer Öngüt : Nihayet onlar kendilerine vaad olunan şeyi gördükleri zaman, kimin yardımcısının daha zayıf ve sayıca daha az olduğunu bileceklerdir.
Şaban Piriş : Kendilerine vaat edileni gördükleri zaman, kimin yardımcı olarak daha zayıf ve sayısının az olduğunu anlayacaklar.
Suat Yıldırım : Kendilerine vâd olunan azabı veya kıyamet saatini gördüklerinde, kimin yardımcılarının daha zayıf, kimin askerlerinin daha az olduğunu, işte o zaman anlayacaklardır.
Süleyman Ateş : Kendilerine va'dedilen şeyi (ya azâbı veya kıyâmet sâ'atini) gördükleri zaman, kimin yardımcı bakımından daha zayıf ve sayıca daha az olduğunu bileceklerdir.
Tefhim-ul Kuran : Sonunda onlar, kendilerine vadedileni gördükleri zaman, yardımcı olmak bakımından kim daha zayıfmış ve sayı bakımından kim daha azmış artık öğrenmiş olacaklardır.»
Ümit Şimşek : Nihayet kendilerine vaad edilmiş olan şeyi gözüyle görür ve kimin yardımcısı daha güçsüzmüş, kimin sayısı daha azmış, o zaman anlarlar.
Yaşar Nuri Öztürk : Sonunda, onlar kendilerine vaat edileni gördüklerinde, yardımcı bakımından daha zayıf kim, sayı bakımından daha az kim, bileceklerdir.


[Sitemiz kurulum ve geliştirme aşamasındadır. Hatalar, eksikler bulunmaktadır! Lütfen dikkatli olunuz.]

{ayet_meali.php}