Bekir Sadak Meali |
|
1: (1-2) De ki: «Cinlerden bir toplulugun Kuran'i dinledigi bana vahyolundu; onlar soyle demislerdir.» «Dogrusu biz, dogru yola goturen, hayrete dusuren bir Kuran dinledik de ona inandik; biz, Rabbimize hicbir seyi ortak kosmayacagiz.» | |
3: «Dogrusu Rabbimizin yuceligi her yucelikten ustundur. O, zevce ve cocuk edinmemistir. | |
4: «Dogrusu aramizdaki beyinsiz, Allah'a karsi yalanlar uyduruyordu.» | |
5: «Dogrusu insalarin ve cinlerin Allah'a karsi yalan uydurabileceklerini sanmazdik.» | |
6: "Gercekten, bir takim insanlar, cinlerin bir takimina siginirlardi da onlarin azginliklarini artirirlardi.» | |
7: «Dogrusu, onlar da sizin, Allah'in kimseyi yeniden diriltmeyeceginizi sandiginiz gibi sanida bulunmuslardi.» | |
8: «Dogrusu biz gogu yokladik; onu sert bekciler ve kayan ateslerle doldurulmus bulduk.» | |
9: «Dogrusu biz, gogun dinleyebilecegimiz bir yerinde otururduk; ama simdi kim dinleyecek olsa, kendisini gozleyen bir ates buluyor.» | |
10: «Yeryuzunde olanlara kotuluk mu murad edildi yahut Rableri onlara bir iyilik mi dilemistir, dogrusu biz bilemeyiz.» | |
11: «Dogrusu aramizda iyiler de vardir, bundan asagi bulunanlar da vardir. Biz, turlu turlu yolda olan topluluklardik. | |
12: «Yeryuzunde kalsak da Allah'i aciz birakamiyacagimiz, baska yere kacsak da, O'nu aciz kilamayacagimiz gercegini suphesiz anladik.» | |
13: «Şuphesiz, dogruluk rehberi olan Kuran'i dinledigimizde ona inandik; kim Rabbine inanirsa, o, ecrinin eksiltileceginden ve kendisine haksizlik edileceginden korkmaz.» | |
14: «cimizde, kendini Allah'a vermis olanlar da, yazik edenler de vardir. Kendini Allah'a veren kimseler, iste onlar, dogru yolu arayanlar, ona layik olanlardir.» | |
15: "Kendilerine yazik edenlere gelince; onlar, cehennemin odunlari oldular.» | |
16: (16-17) Ama dogru yola girmis olsalardi, onlari bu hususta denememiz icin onlara bol su icirirdik; kim Rabbini anmaktan yuz cevirirse, Rabbi onu gittikce artan bir azaba ugratir. | |
18: Mescidler suphesiz Allah'indir, oyleyse oralarda Allah'a yalvarirken baskasini katmayin. | |
19: Allah'in kulu Muhammed, O'na yalvarmak, namaz kilmak icin kalkinca, nerdeyse, cevresinde kecelesirler, birbirlerine girerlerdi. * | |
20: De ki: «Ben sadece Rabbime yalvaririm ve O'na kimseyi ortak kosmam.» | |
21: De ki: «Ben size zarar vermeye de iyilik yapmaya da kadir degilim.» | |
22: De ki: «Beni kimse Allah'a karsi savunamaz ve ben O'ndan baska bir siginak bulamam.» | |
23: «Benim yaptigim yalniz, Allah katindan olani, O'nun gonderdiklerini tebligdir. Allah'a ve peygamberine kim karsi gelirse ona, icinde sonsuz ve temelli kalinacak cehennem atesi vardir.» | |
24: Sonunda, kendilerine soz verileni gordukleri zaman, kimin yardimcisinin daha gucsuz va sayisinin daha az oldugunu bileceklerdir. | |
25: De ki: Size soz verilen yakin midir, yoksa Rabbim onu uzun sureli mi kilmistir ben bilmem.» | |
26: Gorulmeyeni bilen Allah, gorulmeyene kimseyi muttali kilmaz. | |
27: (27-28) Ancak peygamberlerden, bildirmek istedigi bunun disindadir. Rablerinin bildirilerini teblig etmelerini ortaya koymak icin her peygamberin onunden va ardindan gozculer salar; onlarin yaptiklarini ilmiyle kusatir ve herseyi bir bir sayar. * | |