Edip Yüksel Meali |
|
1: De ki, 'Bana vahyedildiğine göre, cinlerden bir grup dinlediler ve şöyle dediler:' 'Biz ilginç bir Kuran işittik.' | |
2: 'O doğruya iletiyor ve biz ona inandık; bundan böyle Rabbimize hiç kimseyi ortak koşmayacağız.' | |
3: 'Rabbimiz çok yücedir. O ne bir eş ne de bir çocuk edinmemiştir. ' | |
4: 'ALLAH hakkında saçma şeyler söyleyip duran bizim o beyinsizdi.' | |
5: 'İnsanların ve cinlerin ALLAH'a karşı yalan uyduramıyacaklarını sanmıştık.' | |
6: 'Ne var ki bazı insanlar, bazı cinlere sığınırlardı ve bu da onların azgınlıklarını arttırırdı.' | |
7: 'Onlar, tıpkı sizin sandığınız gibi, ALLAH'ın hiç bir kimseyi göndermeyeceğini sanıyorlardı.' | |
8: 'Biz göğe dokunduk ve onu güçlü bekçilerle ve ateş toplarıyla korunmuş bulduk.' | |
9: 'Biz orada casusluk için otururduk. Ancak şimdi her kim dinlemek isterse kendisini gözleyen bir ateş topu bulur.' | |
10: 'Yerdekiler için bir kötülük mü planlanmıştır, yoksa Rab'leri onlar için bir iyilik mi dilemiştir, bilmiyoruz.' | |
11: 'Aramızda erdemliler de var, bunun aşağısında olanlar da var; biz çeşitli tarikatlara(yollara) ayrıldık. ' | |
12: 'Biz, yeryüzünde ALLAH'ı aciz bırakamıyacağımızı, kaçmakla da O'nu atlatamıyacağımızı anladık.' | |
13: 'Biz, yol gösteren (Kuran)ı işitir işitmez ona inandık. Rabbine inanan hiçbir haksızlığa ve sıkıntıya uğramaz.' | |
14: 'Aramızdan müslümanlar da var uzlaşmacılar da vardır.' Kim teslim olursa, işte gerçeği araştıranlar onlardır. | |
15: Uzlaşmacılara gelince, cehenneme odun olmuşlardır. | |
16: Doğru yola girselerdi onlara bol su verirdik. | |
17: Ki onunla onları sınayalım. Kim Rabbinin mesajından yüz çevirirse onu zorlu ve yokuşlu bir cezaya süreriz. | |
18: Mescidler sadece ALLAH'a aittir; öyleyse ALLAH ile birlikte hiç kimseyi çağırmayın. | |
19: ALLAH'ın kulu kalkıp sadece O'na çağırdığında ona karşı nerdeyse hepsi bir bütün oldular. | |
20: De ki, 'Ben sadece Rabbime çağırırım; ve O'na hiç kimseyi ortak koşmam.' | |
21: De ki, 'Ben size ne bir zarar ne de bir yarar verme gücüne sahip değilim.' | |
22: De ki, 'Hiç kimse beni ALLAH'a karşı savunamaz, O'ndan başka sığınak da bulamam.' | |
23: 'Ancak ALLAH'tan bir duyuruyu ve mesajını iletirim.' Artık kim ALLAH'a ve elçisine karşı gelirse içinde ebedi kalacağı cehennem ateşini hakeder. | |
24: Kendilerine söz verilen şeyi gördüklerinde kimin yardımcısının güçsüz ve sayıca az olduğunu görecekler. | |
25: De ki, 'Size söz verilen yakın mıdır yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi belirlemiştir bilmiyorum.' | |
26: O geleceği bilendir; ve O sırrını hiç kimseye göstermez. | |
27: Ancak seçtiği bir elçi hariç; nitekim O, o elçiden önceye ve sonraya ait bir gözlem sunar. | |
28: Böylece, elçilerin Rab'lerinin mesajını ilettikleri ortaya çıksın. O onların yaptıklarını tümüyle kuşatmıştır ve herşeyi sayı olarak hesaplamıştır. | |